Konya'daki gizli kahramanlar! Bu 319 kişi...

Gizli kahramanlar olarak adlandırılan koruyucu ailelerin Konya'daki sayısı 319'a ulaştı. Peki, koruyucu aile nedir? Koruyucu aile nasıl olunur?

Konya'daki gizli kahramanlar! Bu 319 kişi...

Koruyucu aile ilgili yayımlanan açıklama şu şekilde;

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından belirlenen güvenli ve destekleyici bir aile ortamında çocuklarımızın eğitim, bakım ve yetiştirilmesine imkân tanıyan aile odaklı bir hizmet modelidir. Koruyucu aileler, biyolojik aileleriyle birlikte yaşayamayan çocuklara sevgi dolu bir aile ortamı sağlayarak onların sağlıklı bir şekilde büyümelerine ve gelişmelerine katkıda bulunurlar. Koruyucu aile olmak, toplumda var olan bir soruna çözüm üretmek ve dezavantajlı çocuklara destek olmak için önemli bir adımdır.

ŞARTLAR

Türkiye’de yürütülen Koruyucu Aile Hizmetine başvuru şartları; • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak • Sürekli olarak Türkiye’de ikamet etmek 25- 65 yaş aralığında bulunmak • En az ilkokul mezunu olmak • Düzenli geliri bulunmak • Hoşgörülü, sabırlı, şefkatli, çocuklara güvenli bir ortam sağlayabilecek, evli ya da bekar herkes (çocuğun biyolojik anne-babası ya da vasisi dışındaki kişiler) koruyucu aile olabilirler. 1 Çocuklarımızın ihtiyaçları sevgi ve sıcak yuva, devletimiz her daim yanlarında!

ÖDEMESİ YAPILIYOR

Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık olmak üzere her çocuk için aylık bakım ödemesi de yapılıyor. Aynı zamanda sosyal güvencesi olmayan eşlerden birinin isteğe bağlı sigortasını yaptırması halinde ödeme Aile Sosyal Hizmet Bakanlığınca karşılanıyor.

koruyucu-aile-1.jpgMüracaat Usulleri Koruyucu aile adayları ikamet ettikleri ildeki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne dilekçe ile başvurabileceği gibi, e-Devlet üzerinden de müracaat edebilirler. Koruyucu aile olma taleplerine ilişkin inceleme süreci ve uygunluk değerlendirmesi Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince yapılıyor. Koruyucu Aile Yönetmeliği kapsamında ailelerden çeşitli belgeler isteniyor (sağlık raporu, adli sicil kaydı, öğrenim belgesi, gelir belgesi vb.) ve yapılan mesleki değerlendirme sonucunda aile ile çocuğun buluşması sağlanıyor.

KONYA'DA 319 KORUYUCU AİLE VAR

Konya Valiliği koordinasyonunda yürütülen koruyucu aile hizmeti kapsamında 2025 yılının ilk 6 ayında 21 ailemizin yanına 25 çocuğumuz yerleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye genelinde 10467 çocuk koruyucu aile hizmetinden faydalanıyor. Konya, koruyucu aile yanında kalan çocuk sayısı sıralamasında Türkiye’de 7. sırada yer aldı. Bazı ailelerin birden fazla çocuğun bakımını üstlendiği Konya’da şu an 319 koruyucu aile yanında 371 çocuğun bakımı sağlanıyor

Hep 2 birlikte toplumda farkındalık yaratarak daha fazla çocuğun sevgi dolu bir aile ortamında büyümesine katkıda bulunabiliriz. Unutmayalım ki her çocuk sevgiyi ve şefkati hak eder!

AİLELERİMİZ NE DİYOR?

“Kararımı verince ilk işim arkadaşımın kapısını çalmak oldu” “Hoş geldin güzel kızım, eksiğimi tamamlayanım.” Bu hayatta yerini dolduramayacağım tek şeyin evlat olduğunu anladığımda 35 yaşındaydım. Dünyamı, ne kadar da hayat yoldaşım, eşim tamamlıyor desem de anladım ki yarımmış. Hayat hızlı akıp giderken bu eksikliği tamamlamaya karar verdim. Bu kararımdan sonra ilk işim arkadaşımın kapısını çalmak oldu. Çünkü o da bir koruyucu aileydi.

Arkadaşımdan gerekli olan bilgileri aldım ve eşimle birlikte kuruma gittik. Ama o gece sanki hiç sabah olmayacaktı. Çünkü dünyamın değişecek olması bana çok heyecan verdi, sabaha kadar uyuyamadım. Kuruma müracaatımızı yaptık ve beklemeye başladık. Bu bekleme sürecinde heyecanım, mutluluğum kat kat arttı. Sanki çocuksuz bir hayatı hiç yaşamamışım ve hemen anne olmuşum hissine kapıldım.

Çok kısa bir zaman sonra ansızın bir gün bir telefon çaldı ve o telefonu elime alınca çok heyecanlandım. Beklediğim güzel haber gelmişti. En kısa sürede kuruma gelmemizi söylediler. Telefonu kapattıktan sonra heyecandan sanki kalbim yerinden çıkacaktı. Bu mutluluk anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerek. Kuruma gittik ve dünyalar güzeli bir kız çocuğuyla karşılaştık. Kızımı kucağıma aldığım o an, annelik duygusunun düşündüğümden daha güzel olduğunu anladım. Bizim için o gün bayramdı.

O gün ailem, sevdiklerim, eşim, dostum mutluluğumu paylaşmaya geldiler. “Hoş geldin güzel kızım, eksiğimi tamamlayanım.” Meleğim hayata bakış açımı değiştirdi. Dünyanın güzelliklerini daha güzel görmeye başladık. Evime neşe getirdi. Meleğimin cennet kokusu, 3 sesi, geçmişte yaşadığım bütün sıkıntıları unutturdu. Geleceğe daha güzel bakmayı öğretti. Allah’ıma binlerce kez şükürler olsun, o duyguyu bana yaşattığı için. Öncelikle eşime, kurum çalışanlarına ve bana destek veren sevdiklerime teşekkür ediyorum. Meleğimi iki aylıkken almıştım şu an 8 yaşında.

koruyucu-aile-2.jpg

Anladım ki ömrümden bahar, evimden huzur, dünyamdan mutluluk hiç eksik olmadı. Bu günüme çok şükür! “Sevince Ne Kolay Bilseniz” Herkes gibi biz de bu sürece heyecanımız kadar korkuyla başladık. Amacımız bir çocuğa yuva olabilmekti. Eşimle evliliğimizde aldığımız ilk karar bir çocuk dünyaya getirmeden önce koruyucu aile olmaktı.

Onunla aile olduğumuzda, kendi bebeğimiz dünyaya geldiğinde gerçek bir kardeş ilişkisi kurabilecek olmalarının hayalinden güç alıp süreci bekledik. Ev düzenimizi kurar kurmaz başvurumuzu yaptık. Eşim de ben de çocuk konusunda hep hassastık. Bu teklifi ilk yaptığımda gözleri dolan eşimle ilişkimiz daha da kuvvetli oldu.

Çok şükür ki Bakanlık da onay verdi, kızımızı- kızlarımızı kazandık. Güneş doğdu yuvamıza. 6-8 ay kadar süren alışma süreci bile hiç zor değildi. Öğrendik ki ablası varmış. Kader yüzümüze güldü, bir süre sonra o da ailemize katıldı. Bu arada hamile olduğumu öğrendim. Şimdi iki kızım bir oğlumla harika bir hayatımız var. Ablaları tam bir küçük anne. Süreç zor değil. Kalpten isteyin, gerçekten sevin. Onların tek ihtiyacı sadece sevgi. Karşılıksız sevilmeyi, güvenilmeyi istiyorlar.

Biz de sadece sevdik. Sevince gerisi çok güzel geldi, geliyor da. Alışma süreci çocuğunuzun size güvenme süresi. Bu da sizin verdiğiniz süreyle paralel bir süre. Sonrası mı? Çok ama çok güzel. Devletimizin yaptığı bu sistem takdire şayan bence. Bu sayede hem çocuklar aile ortamı görüyor hem de bizler evlat sahibi oluyoruz.

Keşke hiçbir çocuk biyolojik ailesinden kopmadan mutlu bir hayat yaşasa ama maalesef bu mümkün olamıyor bazen. 4 Çocuklar en masumlar, en güzeller. Kendi çocuğu olmayan aileler kadar, olan ailelerin de başvurabildiğini unutmayın ve lütfen bunu okuyunca bir süre düşünün, sevmek zor değil, sevince bakmak hiç zor değil. Gelin siz de bir hayat kurtarın, çocuklarımızı kazanalım. Onlar bizim geleceğimiz.

Onlara güzel bir hayat vermek sadece maddiyat değil, ki devletimiz de arkamızda. Başardık biz, siz de başarabilirsiniz. Devlet büyüklerimize, bu kuruluşta emeği geçenlere teşekkür ederim. Bizlere bir hayata dokunmanın fırsatını verip, bizi süreçten sonra da desteklediği ve asla yalnız hissettirmediği için çok çok teşekkür ederim. “Bazen Onun Uyuduğu Odaya Sırf O Kokuyu Hissetmek İçin Giriyordum” Koruyucu aile olmaya karar verme sürecimiz biraz zor olsa da bu kadar güzel olduğunu bilseydik eminim hiç düşünmeden bu yola çıkardık. İlk kızımız evimize geldiğinde 10 aylıktı.

Şu anda 6 yaşında. Başvurumuzdan sonra 7 ay bekledik. 7.ayın sonunda kurumdan telefon aldık. 22 Mayıs artık benim için çok özel bir gün oldu. Çünkü kızımla ilk karşılaşmamız o gün gerçekleşti. Kurumdaki görevlinin kollarında odadan içeriye girdiğinde ‘‘evet bu bizim kızımız” dedim. Yerinde duramayan, tatlı mı tatlı, küçücük bir melek.

koruyucu-aile-3.jpg

Kızımızın adaptasyon süreci bizi biraz zorladı. Birkaç hafta sonra artık yeni evini benimsemişti. Eşimin ve benim, ailemin gözbebeği oldu. Artık evimize gelenler bizden ziyade onu görmek için geliyorlardı. Evimize mis gibi bebek kokusu dolmuştu. Bazen onun uyuduğu odaya sırf o kokuyu hissetmek için giriyordum. Kızımız 3 yaşındayken evimize yeni bir melek daha eklendi. İkinci kızımızın da koruyucu ailesi olduk. Karar vermek çok zor olmadı çünkü zaten biz bu yoldan bir kere geçmiştik.

Bebeğimiz geldiğinde henüz iki aylıktı. Masmavi gözleriyle bakan, küçücük bir meleği kollarıma emanet ettiler. Çok şükür ki Rabbim bir kez daha bize bu güzelliği tattırdı. Şimdi geriye dönüp baktığımda 5 “keşke daha önce bu kararı alsaymışız’’ diyorum. Dileğim o dur ki inşallah bir gün her çocuk güven içinde, şefkatli bir aile ortamında büyür.

“10 Yıl Önce Babasının Zeytin Gözlü Bir Kızı Oldu” Bundan 10 yıl önce yaşantımız, alışkanlıklarımız, düşüncemiz, hayattan beklentilerimiz, kısacası her şeyimiz değişti. Yavrumuzla tanıştığımız o gün hayatımız, evimiz güzelleşti. Yarımdık tam olduk, sorumluluklarımız arttı. Önceliklerimiz değişti. “Yapalım, gidelim” diye kurduğumuz cümlelerin yerini “kızımız için uygun mu? acaba doğru mu?” diye kurulan cümleler aldı.

koruyucu-aile-4.jpg

Attığımız her adımda önce onu düşünmeye başladık. 10 yıl önce babasının zeytin gözlü bir kızı oldu. Annesinin göz bebeği oldu. Bu hayattaki en güzel duygunun anne – baba olmak olduğunu öğrendik. Sevgilerin en güzelinin karşılık beklenmeyen sevgi olduğunu öğrendik. Akşamı iple çeker, eve çabucak dönebilmenin planını yapar olduk. Kendimiz için planlar yapmayı bırakıp onun geleceğini düşünmeye başladık.

Ne yaparsak onun için daha iyi olur, hangi okula versek daha başarılı olur diye konuşmaya başladık. Kalbimin en güzel köşesine koydum ben yavrumu. Tüm anneler karnında büyütür yavrusunu, ben ise kalbime koydum onu. Geceleri uykusuz kalmak, ateşlendiği zaman günlerce sabahlamak beni yormadı. Çünkü düşünmem gereken bir evladım vardı.

O hastalandı ben korktum, onun bir yeri ağrıdı benim ise kalbim ve tüm hücrelerim. Kaygılandık. Çünkü biz onu, o bizi çok sevdi. Ömrümüz yettiği sürece onu sevmeye onun için kaygılanmaya devam edeceğiz. Bunu çok iyi biliyorum. Çünkü biz anne ve babayız. Rabbim bize onu iyi bir evlat, iyi bir insan olarak yetiştirmeyi nasip etsin. İyi ki ben kızımın Annesiyim…

 Editör