Konya’daki Selçuklu tarihini Ruslar çalmış
Konya’nın Meram ilçesinde bulunan Bulgur Tekke Cami, hakkındaki bilgiler oldukça ilginç… Anadolu'nun derin tarihine tanıklık eden bu caminin kitabesinin çalındığı ve Rusya'da bulunduğuna dair rivayetler var. Halk arasındaki ilginç inanışa göre ise; Bulgur Tekke Camii'ne Bulgurcuk adındaki cilt hastalığına şifa bulmak amacıyla gelenlerde var.
İşte bu caminin ilginç hikayesi… Bulgur Tekke Camii, Demirciler Çarşısı’nın içinde yer alıyor. Yapının herhangi bir kitabesi bulunmadığından inşa tarihi ve yaptıranı hakkında kesin bir bilgi yok. Kitabesinin çalındığı ve günümüzde Rusya’da bulunduğu rivayet edilir. Alanının uzmanları, mimari üslubundan hareketle eserin XIII. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti zamanında inşa edildiğini ve Karamanoğulları ile Osmanlılar döneminde zaviye olarak kullanıldığını ifade eder. XIX. yüzyılın başlarında harap olan tekke, bir süre depo olarak kullanılmış ve daha sonra tamir edilerek mescit haline getirilmiş. Bulgur Tekke Camii, temelleri kesme taştan ve kubbesi tuğla örgülü olarak inşa edilmiş. Basık kemerli bir kapıyla girilen avlunun güneyinde yapının kesme taştan yapılmış asma katı ile karşılaşırsınız. Yapının içine girdiğinizde kuzey duvarında kesme taştan mukarnas dolgulu enfes bir çini mihrapla daha karşılaşırsınız. Mevcut kalıntılarından mihrabın ve mescidin bütün duvarlarının eskiden koyu yeşil renkte çinilerle kaplı olduğu anlaşılır. Bu nedenle bazı kaynaklarda yapının özgün adı Sırçalı Sultan Mescidi olarak geçer.
TEKKENİN ŞİFA DOLU HİKAYESİ
Yapıya Bulgur Tekke adının verilmesi ile ilgili olarak halk arasında da bir inanış var. Bu inanışa göre insanların daha çok elinde veya vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntı yapan kırmızı renkli küçük kabarcıkların oluşmasıyla Bulgurcuk adındaki cilt hastalığına tutulanlar şifa bulmak amacıyla burayı ziyaret ederlermiş. Hasta yanında getirdiği bir miktar bulguru sandukanın baş tarafında bulunan bir kaba dökermiş. Türbedar dualar yapar sonra bir miktar bulguru ağzına alarak ıslatır ve biraz çiğnedikten sonra hastanın kızaran yerlerine püskürtürmüş. Sonra kendisine bir hafta kadar ekşi, turşu ve baharatlı bir şey yememesi tembih edilir, Allah'ın izniyle hastalar şifa bulurmuş. Bundan dolayı bu tekkeye halk arasında “Bulgur Tekkesi”, mescidin eyvanında yatan zata da “Bulgur Dede” adı verilmiş. Günümüzde yapının içinde ve türbenin başında asılı levhalarda Bulgur Tekke Camii ve türbelerdeki ziyaret adabıyla ilgili bilgiler verilmekte, bu levhalarda türbelerden şifa beklemenin bidat olduğu uzun uzadıya anlatılıyor.
