Konyalıların yaşadığı kıtlıklar kan dondurdu! Her 10 yılda bir…

Konya, tarih boyunca birçok kıtlıkla karşı karşıya kaldı. İşte tarih boyunca Konya’da yaşanmış bazı kıtlık hikayeleri!
Konyalıların yaşadığı kıtlıklar kan dondurdu! Her 10 yılda bir…

Türkiye’nin en büyük hububat ambarlarından birisi olan Konya Ovası, ilkçağlardan beri sık sık kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Hatta bazı senelerde kuraklık yüzünden ortaya çıkan kıtlık bir faciaya dönüştü. Yüzyıllardan beri halk arasında: “Her on senede bir küçük, her otuz senede bir büyük kıtlık çıkar” sözü söylendi.

kitlik-ve-kuraklik1.jpg

VERGİLER DAHİ ÖDENEMEDİ

Konya çevresinde Bizanslılar ve Selçuklular zamanından beri bazı kıtlık hadiselerinin yaşandığı biliniyor. Fakat çok eski yıllardaki kıtlıklar hakkındaki bilgiler yetersiz. 18’inci yüzyıldan sonra çıkan kıtlıklar hakkında ise Osmanlı arşiv vesikalarından faydalanarak daha geniş bilgi vermek mümkün. Nitekim arşiv vesikalarından çıkarılabildiği kadarıyla, 1750 yılından itibaren havaların üst üste kurak geçmesiyle, bölgede şiddetli bir kıtlık baş göstermiş ve 1752 senesine doğru iyice dara düşen halk vergisini dahi ödeyemeyecek duruma düşmüştür. Keza 1824 yılının da bir hayli kurak geçtiği anlaşılmaktadır. Bu sırada yeniden baş gösteren kıtlık yüzünden halk çok zor duruma düşmüş ve başka sancaklardan zahire ithaline ihtiyaç duyuldu. Bu sırada Kayseri, Bozok, Niğde ve Adana sancaklarından 6 bin kile buğday ve arpa getirtilmiştir.

30 BİN İNSAN ÖLDÜ

1843, 1853 ve 1873 yıllarının da oldukça kurak geçtiği biliniyor. Bu kuraklık yüzünden adı geçen senelerde ortaya çıkan kıtlıklara hicri tarihle 1260, 1270 ve 1290 kıtlıkları adı verilmiştir. Bunlardan her birisinin birkaç sene etkili olduğu anlaşılmakla beraber, içlerinden en şiddetlisinin sonuncusunun olduğu görülmekte. Anlatılanlara göre, 1873 yılı başlarından itibaren yedi-sekiz ay kadar hüküm süren şiddetli kuraklık yüzünden o sene mahsul kıt olmuştur. Fakat bu yılın ilk yarısına inat, sonbahar aylarında yağan şiddetli yağmurları, karakışta yoğun bir kar fırtınası takip etmiştir. Köylerde zaten çok az miktarda bulunan buğday, arpa ve saman gibi tarım ürünleri kısa sürede tükenmiştir. Bu sırada yolları kesen kar yüzünden çevreden de yardım alınamadığından vilayet genelinde takriben 30 bin insan ölürken, yüz binlerce hayvan da telef olmuştur. Özellikle dağ köylerine göre daha fazla etkilenen ova köylerinden bazıları dağılmıştır.

yeralti.jpg

KÖYLER TAHRİP EDİLDİ

1879 yılında şehrin kuzey-doğusunda epeyce zarar veren Afrika çekirgeleri, ilerleyen yıllarda bazı bölgelerde tarlalardaki ürünleri tamamen yok etmiş ve Konya Ovası’nda önemli ölçüde verim düşüklüğüne sebep olmuştur. Mesela 1880 yılında şehir genelinde çekirge hasarları tespit edilirken, zararın en şiddetli şekilde görüldüğü Akşehir’de 12-13 köyün ürünlerini tamamen tahrip etmiştir. Bu sebeple gıda ürünlerinde karaborsa artmış ve zahire fiyatları aşırı derecede yükselmiştir. Aynı yıl vilayette 10 bin, ertesi sene de 4 bin kile zahire ithaline ihtiyaç duyulmuştur.

TOPRAKLAR SUSUZLUKTAN ÇATLADI

1886 başlarından itibaren İç Anadolu’da havaların kurak gitmeye başlaması, çıkacak olan büyük kıtlık için âdeta işaret fişeği olmuştur. Nitekim 1887 yılında bölgeye neredeyse hiç yağmur yağmamış ve her tarafta toprak susuzluktan çatlamıştır. Ertesi senelerde de yeterince yağış düşmediğinden Konya Ovası’nda beş sene doğru dürüst hasat alınamamıştır. Bu hadise, Rumi tarihle 1303/1887 senesinde başladığından, halk arasında uzun yıllar “1303 Kıtlığı” adıyla anılmıştır.

yonetim-plani-tamamlandi-konyanin-da-bulundugu-15-havzada-kuraklik-azaltilacak.jpg

BİNLERCE KİŞİ ÖLMEKTEN KURTARILDI

1873 kıtlığına göre, 1887 kıtlığının çok daha sert geçmesine rağmen, bu sırada bir tek kişinin bile ölmemesi dikkat çekicidir. Çünkü 1886 başlarından itibaren âdeta geliyorum diyen büyük felaketi daha önceden sezinleyen Konya Valisi Mehmet Sait Paşa, gerek vilayet gerekse hükümet nezdinde alınması gereken tedbirleri zamanında aldırmıştır. Nitekim merkezi hükümet tarafından gönderilen paralar ile Suriye tarafından 500 bin kile buğday ve 7 bin çuval (28.000 kile) un satın alınmıştır. Mersin iskelesi üzerinden Konya’ya sevk edilen bu buğday ve unlar, başarılı bir organizasyonla kıtlıkzedelere dağıtılarak binlerce kişi ölümden kurtarılmıştır.

 Muhabir
Etiketler :