Konya’nın ilçeleri için teşvik çağrısı!
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen kanun teklifinin birinci bölümü üzerine partisinin grubu adına söz aldı. Kalaycı, konuşmasında teklifin içeriğine dair değerlendirmelerde bulunurken, özellikle Konya ve ilçelerine yönelik teşvik politikalarındaki eşitsizliklere dikkat çekti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülen vergi düzenlemelerini içeren kanun teklifinin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alarak kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi.
Kalaycı, konuşmasında kanun teklifinde yer alan vergi düzenlemeleri, kayıt dışılıkla mücadele, mali müşavirlerin sorunları ve yatırım teşviklerine ilişkin detaylı değerlendirmelerde bulundu. Özellikle Konya’nın sosyoekonomik yapısına, üretim potansiyeline ve coğrafi büyüklüğüne dikkat çeken Kalaycı, Konya gibi yüzölçümüyle birçok ülkeden daha büyük bir ilin, sadece il merkezinde değil, gelişme potansiyeli taşıyan ilçelerinde de özel teşviklere ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

‘SERMAYELER GÜÇLENDİRİLMELİ’
Pay devirlerinde şirket sermayelerinin çok üzerinde ücret almak yerine sermayelerinin güçlendirilmesinin daha uygun olacağını değerlendiren Kalaycı, “Kanun teklifinde ağırlıklı olarak vergi uygulamalarıyla ilgili düzenlemeler ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda yapılan değişiklikler yer almaktadır.
Teklifte, ticari amaçla döviz alım satımında bulunmak için izin alarak gerekli ücreti ödeyen döviz bürolarının pay devirlerinde de ücret ödemeleri düzenlenmektedir. Pay devirlerinde şirket sermayelerinin çok üzerinde ücret almak yerine sermayelerinin güçlendirilmesinin daha uygun olacağını değerlendiriyoruz. Teklifte bazı vergi indirim ve istisnalarını sınırlandıran ve bazı konulara da yeni vergi istisnası getiren maddeler ile kayıt dışılıkla mücadeleye yönelik maddeler bulunmaktadır. Vergi mevzuatımız karmaşık ve sürekli değişen bir yapıya sahiptir. Esasen, vergi sisteminin basit, sade, anlaşılır ve hakkaniyetli hale getirilmesi, doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının artırılması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

‘BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR’
Etkin bir denetim sisteminin büyük önem taşıdığını vurgulayan Kalaycı, “Kayıt dışılık, kaçakçılık, dolandırıcılık, fahiş fiyat ve stokçuluk, usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenebilmesinde, etkin bir denetim sisteminin varlığı büyük önem taşımaktadır. Bu itibarla denetim sisteminin görev, yetki, sorumluluk ve kurumsal yapı itibariyle etkinleştirilmesi, denetim elemanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, verilen konaklama bedeliyle küçük şehirlerde dahi makul bir otelde kalınamadığı dikkate alınarak, denetim elemanlarının gündelik ve konaklama ücretlerinin, günün koşullarına uygun hâle getirilmesini gerekli görüyoruz. Kayıt dışılıkla mücadele, vergi tahsilatı ve vergi bilincinin yerleştirilmesinde çok önemli bir işleve sahip olan mali müşavirlerin yaşadığı sorunlara çözüm getirilmesi gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duydukları birçok veri mali müşavirler tarafından hazırlanmaktadır. Bu itibarla, mali müşavirler tarafından beyanname, bildirim ve formlar ile mali belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde düzenlenebilmesi amacıyla yapılan veri paylaşımlarından katılma payı alınmaması uygun olacaktır.” şeklinde konuştu.
‘YÜKLERİ HAFİFLETİLMELİ’
Konuşmasında mali müşavirlerin çalışma koşullarına ve yatırım teşviklerine ilişkin düzenlemelere de dikkat çeken Kalaycı, “Yoğun iş yükü altında çalışan ve birçok sorumluluk yüklenen mali müşavirlerin aynı verilere dayalı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini, ayrıca yasayla düzenlenen mali tatil uygulamasının meslek mensuplarının ve çalışanlarının rahatça dinlenebileceği bir dönem haline dönüştürülmesini gerekli görüyoruz. Kanun teklifinde, teşvik belgeli yatırımlar için uygulanan indirimli kurumlar vergisinin, en fazla on hesap dönemi uygulanmasına dair sınırlama getirilmekte ve kurumlar vergisi indirim oranı yüzde 60 olarak belirlenmektedir.
Kazanç bulunmasına rağmen yararlanılmayan yatırıma katkı tutarlarının müteakip dönemlerde dikkate alınmayacağı hususuna açıklık getirilmektedir. Ayrıca; illeri ve ilçeleri gruplandırma, teşvik edilecek yatırım konularına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirleme, yatırıma katkı oranını %50’yi geçmemek üzere belirleme, dördüncü hesap döneminin sonuna kadar yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırma ve proje bazlı yatırımlarda yatırıma katkı tutarı süresi ve oranını artırma konularında Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.” İfadelerine yer verdi.

‘KATKI SAĞLAYACAK’
Kalaycı, konuşmasında yeni yürürlüğe giren yatırım teşvik sistemine de değinerek sistemin genel çerçevesini şu sözlerle aktardı; “30 Mayıs 2025 tarihinde yürürlüğe konulan Yeni Yatırım Teşvik Sistemi, temelde Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi ile Sektörel ve Bölgesel Teşvik Sistemi uygulamalarından oluşmaktadır. Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi kapsamında Teknoloji Hamlesi Programı, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı ve Stratejik Hamle Programı bulunmaktadır. Sektörel ve Bölgesel Teşvik Sistemi ise Öncelikli Yatırımlar ve Hedef Yatırımlar Teşvik Sistemi programlarından oluşmaktadır.
Yerel Kalkınma Hamlesi Programı ile yerel dinamikler dikkate alınarak, bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması, illerin potansiyellerinin değerlendirilmesi ve rekabet güçlerinin artırılmasına katkı sağlayacak, her il için belirlenen dört yatırım konusuna yönelik yatırımlar desteklenecektir. 9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğlerde uygulama usul ve esasları ile her il için 4 olmak üzere yerel yatırım konuları belirlenmiştir.”

‘KONYA’NIN İLÇELERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’
Konya ile ilgili açıklamalarda bulunan Kalaycı, “Örneğin, Konya için belirlenen 4 yatırım konusu, raylı taşımacılık için demiryolu araçlarına ait parçaların üretimi, mermi üretim tesisi, MIM teknolojisiyle askeri silah parçaları ve soğuk dövme namlu üretimi ile yem katkı maddeleri/buzağı mama üretimidir. İller için yatırım konularının belirlenmesi çok önemlidir ve destekliyoruz.
Bununla birlikte, nüfusuna, yüzölçümüne ve ülkemizin ihtiyacı olan yatırım konularına dair potansiyeline bakılmadan her il için 4 yatırım konusunun desteklenmesi teşvik sisteminin amacına tam olarak hizmet etmeyecektir. Zira, bugün yüzölçümü birçok ülkeden büyük iller ve nüfusu birçok ilden büyük ilçeler bulunmaktadır. Örneğin birçok ülkeden dahi büyük olan Konya’nın birçok ilden büyük olan ilçeleri vardır.
Teşvik sisteminde 2. Bölgede yer alan Konya’nın merkez dışındaki Ereğli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Ilgın, Kulu, Cihanbeyli ve Karapınar ilçeleri, alt bölge teşvikinden yararlanan ilçeler arasında da yer almamaktadır. Halbuki bu ilçelerimizin gelişme potansiyeli yüksektir. Dolayısıyla bu uygulama sözkonusu ilçelerimize bir fayda sağlamayacak, daha küçük illerle aralarında eşitsizlik oluşturacaktır. Bu itibarla gelişme potansiyeli yüksek olan ilçeler için de yatırım konuları belirlenmesi yerel kalkınma açısından daha yararlı olacaktır.” sözlerine yer verdi.
‘TEŞVİKLERDEN YARARLANAMAMAKTADIR’
Kalaycı, Konya’daki 20 ilçenin gelişmişlik düzeyine rağmen mevcut teşvik sisteminden yeterince yararlanamadığını belirterek şöyle konuştu; “Konya’nın diğer 20 ilçesinde ise belirli yatırımlar bir alt bölge yani 3. bölge, bunların OSB’lerinde ise iki alt bölge yani 4. bölge teşvikinden yararlanılabilmektedir.
İlçelerin sosyoekonomik gelişmişlik sırasına göre söz konusu ilçelerimizden Çumra ve Sarayönü 4. kademe, Hüyük, Kadınhanı, Çeltik, Yunak, Bozkır, Doğanhisar, Derebucak, Güneysınır, Altınekin, Akören, Hadim, Yalıhüyük, Tuzlukçu, Taşkent, Emirgazi ve Halkapınar 5.kademe, Ahırlı ve Derbent ise 6. kademede yer almaktadır. Ama 18 ilçemiz OSB’si de olmadığından iki alt bölge teşviklerinden yararlanamamaktadır. Acaba bu ilçeler 5. ve 6. bölgede yer alan il ve ilçelerden çok mu gelişmiş durumdalar? Olmadığı açıktır. Bu ilçelerim Size potansiyeli olan alanlarda dahi yatırım gelmemekte ve sürekli göç vermektedir. Tüm illerimizde benzer durum söz konusudur.”
‘GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR’
Kalaycı, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Yerel kalkınmayı sağlamak, köy, belde ve ilçelerdeki potansiyeli değerlendirmek, şehre göçü durdurmak ve tersine çevirmek için ilçe bazlı teşvik sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir.
Esasen her bir ilçe için hedef sektörler belirlenmesi ve sosyoekonomik gelişme endeksinde bulundukları kademeye karşılık gelen bölge teşviklerinden yararlandırılmaları yerel kalkınma açısından daha isabetli olacaktır. Bu görüş ve düşüncelerle, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak kabul oyu vereceğimiz kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor, sizlere ve aziz Türk milletine saygılarımı sunuyorum.”
