Konya'ya iki haftada gelen sığınmacı sayısı
Son günlerde Suriye’de Rus saldırıları ve özellikle Türkmenlerin yaşadığı bölgede katliam yapıldığını, bunun sonucunda da son 15 günde 4 bin Suriyeli’nin Konya’ya geldiğini söyleyen Elbir Derneği başkanı Celal Aktaş, ‘’Büyük bir göç dalgası ile karşı karşıyayız. Yara artık pansuman değil tedavi edilmeli’’ dedi.
Suriye Savaşının başladığı 2011 yılından itibaren kendi imkanlarıyla mağdur durumda bulunan Suriyeli mültecilere yardım eden Elbir Derneği başkanı Celal Aktaş son günlerde yaşanan gelişmeler neticesinde yardım taleplerine yetişmekte zorlandıklarını ifade etti. Suriyeli mülteciler konusunda bugüne kadar en kısa zamanda gidecekleri öngörülerek geçici önlemler alındığını söyleyen Aktaş, ‘’Son yaşanan olaylar bize gösterdi ki Suriyeli mülteciler daha bu sorunları uzun süre yaşayacaklar. Suriyeli mülteci kardeşlerimizin öncelikle zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Geçen Nisan ayından bu yana sadece 4 bin 500 aileye yardım ulaştırdık. Son üç haftadır da çok olağanüstü bir durum yaşıyoruz. Normalde günde 6-7 aile yardım için gelirken şu anda günlük ortalama 50 aile yardım talebiyle geliyor. Rusya’nın bombardımanından sonra artık orada öyle bir Korku ortamı oluştu ki insanlar bizim köy ne zaman bombalanacak korkusunu yaşamaya başladı.’’ şeklinde konuştu.
KONYA HER ZAMAN ÖNCÜ ŞEHİR OLMUŞTUR
Konya’ya gelen mültecilerin üç farklı gerekçesinin olduğunu sıralayan Aktaş, ‘’Beldeleri evleri bombalananların akrabalarının ekseriyeti Konya’da. Doğal olarak da o insan gider akrabama sığınırım diyor. Aslında bu bütün iller için de geçerli. İkinci önemli sebep ise Konya diğer illere göre daha duyarlı. Daha farklı bir yaklaşımı var. Geçmişten gelen bir geleneği bir hayır anlayışı var. Suriye’deki mazlum insanlar da bunu bildiklerinden yolları bu tarafa düşüyor. Üçüncü bir sebebi var ki artık sınır illeri mültecileri taşıyamayacak duruma geldi. Bu nedenle de ilk zamanlar mülteciler sadece bazı illerde iken şimdilerde Türkiye’nin yüzde 80’ine dağılmış durumdalar. Hatta ilçelere köylere kadar dağılmış durumdalar. Önümüz kış. Bu konuda fert olarak sivil toplum kuruluşları olarak el birliği ile bu kardeşlerimize yardım etmeliyiz. Valiliğimiz ve Kaymakamlıklarımızın öncülüğünde geçen sene 3 bin ton kömür dağıttık. Burada hepimize görev düşüyor. Eğer bu insanlara kısa orta ve uzun vadede çözümler üretmezsek zararı doğrudan yine bizi bulacak. Öyleyse gelin biz zarar görmek istemiyorsak elimizdeki imkanlarla Suriyeli mültecilere yardım edelim.’’ dedi.
HALEP DÜŞERSE SINIRLAR PATLAR
Gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde 370 bin Türkmenin sınırda yığılacağını da sözlerine ekleyen Aktaş, ‘’Son günlerde gündemimizde olan bir başka konu da Bayırbucak Türkmenleri. Suriye’de şu ana kadar Esed’in Esed taraftarlarının zarar veremediği bir bölgeydi. Gerek coğrafi konumundan gerek se halkının manevi yapısından kaynaklanan Bayırbucak Türkmenlerine zarar verememişlerdi. Şimdi ise havadan Rusya, karadan da Esed ve İran milisleri Bayırbucak Türkmenlerini 24 saat bombalıyorlar. Bu bombalamanın sonucunda da yaklaşık 40 bin insan da yola çıkmış durumda. Tabi öncelikle bu insanlar Hatay Yayladağ sınırına yakın oldukları için belki bir müddet orada bekletilebilir çadırlara alınabilir ama önümüz kış. Eğer bu stratejik bölge ile ilgili tedbir alınmayacak olursa yaklaşık 370 bin Türkmen de Türkiye’ye gelmek zorunda kalacaklar. Daha önceleri geliş ve gidiş dengeli iken son 15 günde Konya’ya 4 bin kişi geldi. Eğer Bayırbucak Türkmenleri ile ilgili olumlu bir gelişme olmazsa daha büyük bir göç dalgasının olmasını bekliyoruz. Halebin düşme ihtimali çok yüksek. Halep de düşecek olursa zaten sınırlar patlar ve Yüzbinlerce insan Türkiye’ye gelmek zorunda kalır. Çünkü bu insanların gidecek başka bir yerleri yok. Yeni hükümetimizin gündeminde bu sorunların olması oldukça sevindirici. Yeni Hükümetin ana gündemindeki 5 maddeden bir tanesi de göç. Elbette devletimize düşen görev var, fert olarak bizlere düşen görev var diyoruz ve vatandaşlarımızı yardım etmeye çağırıyoruz.
İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ
