Koronavirüs sanal diplomasi çağını başlattı

Koronavirüs salgını diplomatik ilişkilerde birçok teamülü yıktı. Liderler tokalaşmadan selamlaşıyor. Sanal diplomasi devreye alındı- Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu: - "Gelişmeler küreselleşmenin, evrenselleşmenin sanki son
Koronavirüs sanal diplomasi çağını başlattı

İSTANBUL (AA) – GÜLSÜM İNCEKAYA - Koronavirüs (Kovid 19) salgınının diplomatik ilişkilerde birçok teamülü yıktığını belirten uzmanlar, liderlerin tokalaşmadan selamlaşma yöntemini denediğini, dünyanın bu yeni süreci, online iletişim üzerinden, fiziksel temasa gerek kalmadan sürdüreceğini, sanal diplomasinin devreye alınacağını kaydetti.

Küresel tehdit haline gelen koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü önlemler alınıyor. Virüsün etkili olduğu bazı ülkelerde hayat durma noktasına geldi. Uluslararası zirveler, kongreler, kültür ve turizm ziyaretleri, festivaller, fuarlar ve spor müsabakaları ardı ardına iptal ediliyor. Devlet başkanları ve diplomatlar görüşmelerini dijital iletişim araçları üzerinden gerçekleştiriyor.

Uzmanlar, AA muhabirine dünyada koronavirüs salgını nedeniyle ekonomiden diplomasiye kadar değişen alışkanlıkları değerlendirdi.

- "Online iletişim üzerinden, işler yürütülecek”

Antalya Bilim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, küreselleşmenin olumsuz sonuçlarına yönelik algıların çoğaldığını belirterek, 'küreselleşmenin' iyi bir şey olmadığını düşünen insan sayısının her geçen gün daha da arttığını söyledi.

Ülkelerin birbirinden kopmaya, ayrışmaya, daha az mesafe içerisinde ilişkileri sürdürmeye çalıştığını anlatan Oğuzlu, "Bu durum Çin ile ABD arasındaki küresel rekabete de yansımış durumda. ABD bunu yeni bir soğuk savaşın unsuru olarak değerlendirip Çin'i elinden geldiğince köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Halbuki küreselleşmeci mantıktan bakarsak 'bu evrensel bir sorun, herkesi ilgilendiriyor. Varımızla yoğumuzla Çin'in yardımına koşalım.' demek gerekiyordu ama bu olmuyor. Çin ekonomisi, ABD ekonomisinden ayrışmaya başlarsa Çin'deki ekonomi zayıflıyor, üretim düşüyor, Batı ekonomisi bundan etkileniyor. Ekonomide korumacı, içe kapanmacı merkantilist dediğimiz modeller ve uygulamalar daha fazla zemin kazanıyor." diye konuştu.

"Bu salgın aslında evrensel bilinç, değer, ahlak ve evrensel topluluk olgusu gibi konularda herkesi kendi başının çaresine bakma telaşına itti." diyen Oğuzlu şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gelişmeler küreselleşmenin, evrenselleşmenin sanki sonuna mı geliniyor sorusunu bize sordurtuyor. Böyle ciddi bir yansıması var. Tabii burada sorulan en önemli sorulardan biri, bundan sonra ülkeler arasındaki diplomasi nasıl devam edecek? Biliyorsunuz dijital zaten yeterince hayatımızın içine girmiş bulunuyor. Dolayısıyla bu yeni süreçte bunun çok daha fazla kullanılacağını tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Online iletişim üzerinden fiziksel temasa gerek kalmadan işler yürütülmeye devam edilecek. Bu da teknolojinin hayatımızın içine girmesini daha fazla tetikleyecektir. Tedbir amaçlı toplantılar, kongreler, çok katılımlı konferanslar, fuarlar, festivaller, spor karşılaşmaları şu anda bile iptal edilmeye başlandı. Salgının yaygınlaşması ile bu süreç devam edecektir. "

- "Salgın küresel alışkanlıkları değiştirdi"

İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar da koronavirüs salgını sonrası yaşanan ekonomik gelişmelerin, diplomatik ilişkilerin önüne geçtiğini belirtti.

Koronavirüs salgını bağlantılı eş zamanlı ortaya çıkan talep ve arz cephesindeki daralmanın, petrol üzerinden bir fiyat savaşını da tetiklediğine işaret eden Prof. Dr. Aybar, şöyle konuştu:

"Bu anlamda Suudi Arabistan ve Rusya arasında kontrollü bir krizin tırmanmaya başladığını izliyoruz. Bu fiyat savaşının kestirilebilir bir gelecek için sonlanmayacağına da işaret ediyor. Petrol fiyatlarının gerilemesi devam edecek gibi. Dünya Sağlık Teşkilatının salgını 'pandemik' olarak tanımlaması, buna karşı alınacak önlemlerin küresel ölçekte koordineli yürüyeceğini, bunun da küresel ekonomiyi daha da daraltıcı etkisi olacağını gösteriyor. Şirketlerin borç yükümlülüklerinin artışı ve karlılık beklentilerinin düşmesi, dünya borsalarında hisse fiyatlarının gerilemesini getirdi. Salgın, küresel alışkanlıkları değiştirdi. Salgın tedbirleri diplomatik temasların da yönünü değiştirdi. Trump'ın Avrupa ülkelerine kapıları kapatması, AB tarafından eleştirilse de devletler arası görüşmelerin artık dijital üzerinden yürütüleceğini, birçok devlet başkanının yurtdışı ziyaretlerini iptal etmesinden görebiliyoruz. Tüketim ve üretim alışkanlıklarını değiştiren virüs salgını, diplomasi alışkanlıklarını da değiştireceğe benziyor. Sanal diplomasi devrine girmiş sayılırız."

- "Geleneksel teamülün yıkıldığını görüyoruz"

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Coşkun ise koronavirüs salgınının sadece küresel ekonomiye değil, diplomasiye de ciddi bir etkisi olduğunu söyledi.

Koronavirüsün çıktığı Çin'de üretimin son derece azaldığına dair veriler olduğunu, dünya genelinde kongrelerin, seyahat turlarının, turizm programlarının iptal edilmeye başladığını belirten Coşkun, "Ülkeler de kendi içlerinde çeşitli tedbirler alıyor. Okullar tatil ediliyor, spor etkinlikleri iptal ediliyor. Türkiye'de de tüm okullar ve üniversiteler tatil edildi. Dolayısıyla sosyal ve ekonomik hayatımızı doğrudan etkileyen bir durumla karşı karşıyayız." dedi.

Diplomatik ilişkilerin de hiç kuşkusuz bundan çok ciddi bir şekilde etkilendiğine dikkati çeken Prof. Dr. Vahap Coşkun şunları ifade etti:

"Önümüzdeki süreçte salgının artmasıyla beraber diplomasinin çok daha fazla etkileneceği de kesin. Liderlerin, dışişleri bakanlarının direkt diplomasiyle alakalı seyahatleri bir süre sonra ya ertelenecektir veya iptal edilecektir. Salgın sonrası diplomatik görüşmelerde, siyasi liderlerin katıldıkları ortamlarda örneğin klasik tedbirlerin dışında etraflarında bulunan insanların vücut ısılarını ölçen termal taramalar yapıldığını da görüyoruz. Dolayısıyla içeride ve dışarıda birçok geleneksel teamülün yıkıldığını görüyoruz. Liderler alışkanlıklarını değiştirdi, örneğin tokalaşmadan selamlaşma yöntemini deniyorlar.

Dünya bu yeni sürecin hem üstesinden gelmeye hem de adapte olmaya çalışıyor. Ülkeler üç etaplı tedbirler alıyor. Bunlardan birincisi kişisel tedbirler, diğeri ulusal tedbirler; sınırları kapatmak, giriş-çıkışları sınırlandırmak; üçüncüsü ise küresel ilişkileri geliştirmeye yönelik uluslararası etkinlikleri şimdilik askıya almak. Zirveler, kongreler, kültür ve turizme yönelik fuarlar, spor karşılaşmalarının iptal edilmesi. Dolayısıyla her ülke üç aşamalı bir şekilde tedbirlerini almaya çalışıyor. Ama sonuçta ülkeler bir şekilde ilişkilerini sürdürmek zorundalar. Bu nasıl olur? Büyük bir olasılıkla dijital medya üzerinden gerçekleşecektir. Nitekim bundan bir süre önce İran Sağlık Bakanı Türkiye'yi ziyaret etmek istediğinde Türkiye Sağlık Bakanlığı görüşmeyi internet üzerinden yapmak istemişti. Dolaysıyla diplomasi yüz yüze değil de uzaktan ve internet, telekonferans veya sosyal medya platformları üzerinden devam edecektir. Umuyoruz ki bir an önce bu salgın son bulur ve ilişkiler geleneksel normlar üzerinden devam eder."

Kaynak: