Köyün kahvecisi "Sevgi abla" bidonla köylüleri sahura kaldırıyor

Balıkesir'in Manyas ilçesine bağlı Dereköy'de, köy kahvesini işleten 57 yaşındaki Sevgi Cankurt, ramazanda da köyünün davulculuğunu üstlendi - Cankurt: "Geçen günlerde davulum patladı, ben de şimdi mahalleli uyuya kalmasın diye bu bidonu çalıyorum"
Köyün kahvecisi "Sevgi abla" bidonla köylüleri sahura kaldırıyor

BALIKESİR (AA) - SÜLEYMAN ÖZAYDIN - Eşini kaybettikten sonra memleketine dönüp, 10 yıldır kapalı olan köy kahvesini işletmeye başlayan, kazandığı parayla kızını okutan, askerden yeni gelen oğluna bakan 57 yaşındaki Sevgi Cankurt, ramazanda da bidonla köyünün davulculuğunu yapıyor.

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşarken eşini kaybeden Sevgi Cankurt (57), kızı ve oğluyla Manyas ilçesine bağlı kırsal mahallelerden Dereköy'deki baba ocağına döndü.

Cankurt, emekli aylığı dışında herhangi bir geliri olmadığı için mahallenin 10 yıldır kapalı olan kahvesini işletmeye karar verdi.

Altı yıldır kahvehaneyi işleten, buradan elde ettiği gelirle lise son sınıf öğrencisi kızı ve askerden yeni gelen oğlunun ihtiyaçlarını karşılayan Cankurt, ramazan aylarında mahallenin davulculuğunu da üstlenip, sokak sokak gezerek mahalle sakinlerini sahura kaldırıyor.

- "Kadın olarak kahvehane işletmenin bir zorluğu yok"

Cankurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçimini büyük ölçüde kahvehaneden sağladığını söyledi.

Yaklaşık 10 yıl kapalı kalan kahvehaneyi 6 yıldır işlettiğini anlatan Cankurt, şöyle konuştu:

"Kocamın ölümünün ardından ben doğduğum mahalleye döndüm. Geçim sıkıntısına düşünce de kahvehaneyi işletme fikri geldi ve başladım. Kızım okuyor, oğlum askerden yeni geldi. Onlara destek oluyorum. Normalde sabahın erken saatlerinde çay demliyorum mahalle halkı da burada toplanmış oluyor. Ramazan dolayısıyla iftara yakın açıyorum iftarın ardından geliyorlar. Mahalleli ilk başlarda yadırgadı. Sonra tabii ki alıştılar. 'Sevgi hanım, Sevgi abla, Sevgi kardeş' diye hitap ediyorlar. Birbirimize alıştık. Kadın olarak kahvehane işletmenin bir zorluğu yok."

Mahallede pek genç olmadığı için çalışacak veya bu işleri yapacak kimsenin bulunamadığını belirten Cankurt, uzun süredir mahallede davulcu da olmadığını söyledi.

- Patlayan davulun yerine bidon kullanıyor

Cankurt, muhtara "Ağabey bu işi ben yapayım" dediğini, onun da kabulüyle davulu ve tokmağı eline aldığını dile getirerek, sahurda yaklaşık bir saat içinde tüm mahalleyi sokak sokak gezerek uyandırdığını belirtti.

Davulunun yakın zamanda patladığını, bu yüzden davul yerine bir bidonu kullanarak işine devam ettiğini anlatan Cankurt, şöyle devam etti:

"Geçen sene ve ondan önceki sene her haneden 20 lira alıyordum, bu yıl 30 lira alıyorum. İşimden de memnunum, gurur duyuyorum. Yıllar önce davulcu vardı ancak çalacak kimse kalmayınca iş bana kaldı. Eskiden bekçiler, korucular yapıyordu. Şimdi kimse olmadığı için bekçi yok, korucu yok. Daha sonra muhtara 'Ağabey bu işi ben yapayım' dedim, 3 yıldır bu işi de yapıyorum. Geçen günler davulum patladı, ben de şimdi mahalleli uyuya kalmasın diye bu bidonu çalıyorum."

- Mahalleli memnun

Mahalle muhtarı Adnan Yüksel, kahvehanenin uzun yıllar kapalı kaldığını ve işletecek kimseyi bulamadıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Bu kahve 10 sene kapalı kaldı. 6 senedir burayı Sevgi Hanım çalıştırıyor. Köy halkını kahvesiz bırakmadı. Bu civarda 40'tan fazla kırsal mahalle var. Birçoğunun kahvesi kapalı bizimki açık. Muhtarlar arasında bazen konuştuğumuzda, 'En azından senin kahven açık.' diyorlar bana. Son 3 yıldır da ramazan davulunu çalıyor, memnunuz."

Mahalle sakinlerinden Mustafa Kara da kahvecilerinin kadın olmasından gurur duyduklarını söyledi.

Onun sayesinde mahallede toplanacak bir noktanın olduğunu dile getiren Kara, "Sayesinde çayımızı, kahvemizi içiyoruz. Misafirimiz geldiğinde oturacağımız bir yer var. Aynı zamanda ramazanda davulumuzu çalıyor. Her sahurda bizi kaldırır." dedi.

Recep Girgin de akşamları özelikle iftar sonrası kahvede toplandıklarını belirterek, "Allah razı olsun. O olmasa akşam evde tıkılıp kalacağız." diye konuştu.


Kaynak: