Kronik solunum yetersizliği olanlara evde beslenme ve egzersiz önerisi

İSTANBUL (AA) - Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Solunum Rehabilitasyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, Kovid-19 salgını nedeniyle hastaneye gidemeyen kronik solunum yetersizliği olan hastalara, hayat kalitelerini artırmaları için beslenme ve egzersiz tavsiyelerinde bulundu.

Gülbaş, yaptığı yazılı açıklamada, kronik solunum yetersizliği nedeniyle ayakta tedavi alan hastaları korumak amacıyla pandemi döneminde pulmoner rehabilitasyon ünitelerinin geçici süreyle kapatıldığını ifade ederek, hastalar için ev programları düzenlendiğini anlattı.

Kronik solunum yetmezliği olan hastalara bu süreçte yaşam kalitelerini artıracak beslenme ve egzersiz tavsiyelerinde bulunan Gülbaş, egzersiz programı, eğitim ve davranış değişikliği gibi yaklaşımları içeren bu tedavi yöntemiyle kronik solunum yetersizliği yaşayan hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesinin mümkün olduğunu kaydetti.

Gülbaş, büyük bir çoğunluğu 60 yaş üzeri, kronik solunum yetersizliği olanlara koronavirüs bulaşması halinde hastalığın seyrinin daha kötü olabileceğini belirterek, "Pulmoner rehabilitasyon ünitelerimizde ayaktan tedavi alan hastalarımız gerek hastanede gerekse nakilleri esnasında virüsle enfekte olma riski taşıyor. Hastalarımıza ev programları düzenleyerek, pulmoner rehabilitasyon ünitelerimizi geçici süreyle kapattık. Hastalarımızla telefon yoluyla irtibatımıza devam edip, içinde bulunduğumuz olağanüstü süreçte ihtiyaç duydukları durumda yardımcı olmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Gazi Gülbaş, TÜSAD olarak bu süreç içerisinde kronik solunum yetmezliği tedavisi gören hastalara genel, beslenme ve egzersiz olmak üzere yaşam kalitelerini artıracak tavsiyeleri şöyle sıraladı:

"Zorunlu olmadıkça evinizde kalınız. Dışarıya çıkmanız gerekirse maske takınız, sosyal mesafeyi koruyunuz ve kalabalık ortamlara girmeyin. Dışarıda giyindiğiniz kıyafetlerinizi havalandırmak için ayrı bir oda veya balkonda tutun. El hijyenine çok dikkat edin ve sabunla en az 20 saniye süreyle ovalayarak yıkayın. Havlu, tarak, çarşaf, bardak, kaşık, çatal, tabak gibi kişisel eşyalarınızı paylaşmayın. Dışarıya çıkmak zorunda olan aile bireyleriyle sosyal mesafenizi koruyun. Sizde veya aynı evi paylaşan aile bireylerinde öksürük, ateş ve nefes darlığı şikayetlerinden herhangi biri varsa maske takarak doktorunuzla görüşün veya bir sağlık kuruluşuna başvurun. Ev içerisinde dahi olsa mümkün olduğunca aktif yaşam sürün. Hastalığınız için önerilen tedavinizi düzenli kullanın ve tedavinizle ilgili bir sorun yaşamanız halinde doktorunuzla görüşün."

- Beslenme önerileri

Gülbaş, hastaların beslenme konusunda da yoğurt, süt, peynir gibi protein, zeytinyağı, ceviz gibi sağlıklı yağlar tüketmesini önererek, "Beyaz ekmek, tatlı gibi karbonhidrat içeren besinlerden fakir beslenmeyi tercih edin. Beslenmede aşırıya kaçmadan uygun öğün aralıkları ile yemek yiyin. Egzersiz sonrası solunum ve deri yoluyla kaybettiğiniz sıvıyı karşılamak için su için." dedi.

Prof. Dr. Gülbaş, olası bulaşma riskini azaltmak için egzersizin mümkünse ayrı bir odada yapılması, egzersiz öncesi ve sonrası odanın havalandırılması, oksijen tedavisi kullananların da egzersizi mutlaka oksijen eşliğinde yapması uyarısında bulundu.

Nefes egzersizleri, öksürme, kol ve bacak egzersizlerinin dinlenerek 5-10 kez tekrarlanması gerektiğini belirten Gülbaş, ev içinde dahi olsa önce 10 dakikalık kısa süre ve mesafeyle başlanarak 30 dakikaya kadar artırarak tempolu yürünmesini önerdi.