KTÜ’de doktorasını yapan Bangladeşli akedemisyen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli Müslümanların rolünü anlattı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora yapan Bangladeşli Rahmat Ullah,...
KTÜ’de doktorasını yapan Bangladeşli akedemisyen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli Müslümanların rolünü anlattı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora yapan Bangladeşli Rahmat Ullah, 1919-1923 yıllarında yaşanan Kurtuluş Savaşı sırasında o dönemde Hint müslümanları olarak bilinen şimdiki Bangladeşli müslümanlar tarafından yapılan yardım ve destekler üzerinde yaptığı bir çalışmada iki ülke arasında olan tarihsel ilşkisini anlattı.

Türkiye ve Bangladeş arasında oluşan kardeşlik ilişkisi yıllardır devam ediyor. Bangladeş'in yaşadığı iyi kötü günlerde binlerce kilometre uzakta olan Türkiye, her zaman birçok yardımla Bangladeş'in yanında oluyor. Türkiye'nin, Myanmar'ın Arakan bölgesinden Bangladeş'e sığınan Rohingya Müslümanları'na yönelik yapılan yardımlar hem dünya hem de Bangladeşli halkı tarafından biliniyor. Ancak bu iki ülke arasında oluşan kardeşlik ilkişkisi yeni değil. 1919-1923 yıllar arasında Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sırasında henüz Hindistan'dan ayrılmayan Bangladeşli Müslümanlar'ın rolü Bangladeş tarihinde yer alsa da Türk tarihinde pek konuşulmuyor. Genel olarak Kurtuluş savası sırasında Hindistan'dan gelen yardımlar olarak biliniyor olsa da gerçek anlamda destek ve yardım için koşan insanların Bengal olduğu oldukça az biliniyor. Ancak o zaman Bengalliler'in merkezi olan Kalküta'da toplanan Bengal Müslümanları'nın çağrısı ile kadınların altın bileziklerinden başlayarak ceplerinde bulunan son parasını kadar Türkiye için gönderildiği de pek konuşulmuyor. KTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora yapan Bangladeşli Rahmat Ullah, bu konuda yaptığı bir araştırmada tarihte Bengal müslümanlarının rolünü dile getirdi.

Rahmat Ullah araştımanın özetini dile getirirken iki ülke arasındaki tarihsel ilişkisinden bahsetti. Rahmat Ullah, "Türkiye ve Bangladeş arasında kardeşlik ilişkilerinin temelinde, 2. Sultan Abdülhamid tarafından başlatılan "Pan-İslamizm" propagandası önemli bir yer almıştır. İngiliz sömürgesi altında kalan Hint alt kıtasındaki (şuan ki Hindistan, Pakistan ve Bangladeş) Müslümanları, "Pan-İslamizm" propagandasından çok etkilemiştir. Ayrıca İngilizlerin işkencesi altında kalan bölge müslümanları, Osmanlı hilafetini İslam birliğinin bir sembolü olarak görmüştür. Bu nedenle başka ülke ya da güçlerle Osmanlı arasında bir savaş çıktığında oradaki Müslümanlar, Osmanlı için camilerde dua ve tesbihat düzenliyorlardı. 1877 yılında Rusya-Osmanlı savaşı sırasında Bengal vilâyetinin merkezi olan Kalküta'nın camilerinde tesbihat ve dua düzenlenerek, Türk ordusu için yardım toplatılmıştır. 1912 yılında Balkan Birliği ile Osmanlı arasındaki savaş sırasında Hint Müslümanları Türkiye'ye doktorlar ekibi göndermiştir" dedi.

"Bengal Müslümanları Osmanlı'ya destek olmak için Hilafet Hareketi başlatmıştı"

Rahmat Ullah, bölgede Osmanlılar'ın yanında olabilmek için başlatılan Hilafet Hareketi'nden konuşurken, "Birinci Dünya Savaşında Osmanlı'nın yenilmesiyle, Avrupalı güçlerin Osmanlı'yı parçalamaya kalktığı dönemde Bengal bölgesi dâhil, Hint alt kıtasındaki müslümanlar İngiliz hükümetine karşı yoğun protestolar düzenleyerek, Osmanlı'yı ve Halife'yi korumak için "Hilâfet Hareketi'ni başlatmıştır. İlk olarak 30 Aralık 1918 yılında Delhi'de düzenlenen "Tüm Hindistan Müslüman Ligi'nin 11. oturumunda ilk defa "Hilâfet Hareketi" konusu konuşulmuştur. Oturumun başkanlık konuşmasında Bengal bölgesinden gelen Abul Kasem Fazlul Hoq, Avrupalı güçlerin Osmanlı'yı parçalama girişimi hakkında büyük endişesini ortaya koymuştur. Sonraki yıl 1919 de Hint alt kıtasındaki Müslümanlar "Hilâfet Hareketi'ne başlatılmıştır. Bu hareketine Bengal vilâyeti Müslümanları da katılmış ve büyük rol oynamıştır. 9 Şubat 1919'da Bengal bölgesinin "Hilâfet Hareketi" liderleri; Mevlana Akram Khan, Abul Kashem ve Mucibur Rahman Khan Kalküta'da bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantının amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğünü ve Hilâfetin devamını korumak için yapılacak olan protesto ve programlarla halkın desteğinin kazanılması idi. 17 Kasım 1919 yılında Bengal vilâyetinde "Hilâfet Günü" düzenlenmişti; Müslümanlar o gün dükkânlarını kapatmış, camilerde dua yapılmış ve şehir meydanlarında gösteriler gerçekleştirilmiştir. Bengal Vilâyeti Hilâfet Komitesi ve Dakka Hilâfet Komitesi tarafından bölgenin her yerinde "Hilâfet Hareketi" başlatılmıştır. 19 Mart 1920'de ikinci "Hilâfet Günü" düzenlenmiş ve vilâyetin merkezi Kalküta'da iş yerleri ve dükkânlar kapatılmış, şu anki Bangladeş'in büyük şehirleri olan Dakka, Çittagong ve Mymensingh gibi büyük illerde büyük mitingler gerçekleştirilmiştir. En büyük miting şuan ki Bangladeş'in bir şehri olan Tangail'de düzenlenmiştir. Bunlarla birlikte "Bengal Hilâfet Komitesi', Osmanlı Hilafet Ordusu için her evden yardım toplamıştır. Alınan her yardımı kanıtlamak için Hilâfet Komitesi tarafından bir makbuz verilmiştir" diye konuştu.

"O dönemde buraya gönderen paraların makbuzları bulundu"

Yaptığı araştırmalarda o döneme ait makbuzlara ulaştığını kaydeden Ullah "Makbuzların en üstünde Hadid Suresi'nin 11. Ayeti'nin Arapçası yazılıdır. Ayetin anlamı şudur: "Allah'a kim güzel bir ödünç takdiminde bulunursa, Allah karşılığını kat kat verir, ona cömertçe verilecek bir ecir de vardır'. Ayetin Arapçasından sonraki üç satırda Urduca anlamı yazılıdır. Sonraki satırda "Bir Rupee', en son satırda da "Bengal Hilâfet Komitesi" yazılıdır. Makbuzunun arka tarafında "Bengal Hilâfet Komitesi Kalküta'nin mührü bulunmaktadır. Osmanlı ordusuna, "Tüm Hindistan Hilafet Komitesi" tarafından 26 Aralık 1921 tarihinden 9 Ağustos 1923 tarihine kadar gönderilen para miktarı toplam 7 yüz 81 bin 570 Türk lirasıydı. Bu miktarın büyük bir kısm ise Bengal bölgesinden toplanan yardımlardı. Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğünü koruma hareketinde Bengal Müslümanlarının fedakârlığı ve samimiyeti o zamanki ilişkilerin ne kadar yakın olduğunu ortaya koymaktadır. 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye'de Hilafet kaldırıldıktan sonra da Bengal Müslümanları, Türkiye'ye aynı sempati ve sevgiyi göstermiştir. Köklü tarih ve kültürel bağlarımız gelecek dönemlerde daha da güçleneceğine inancım tamdır" şeklinde konuştu.

Bangladeş nerede?

Bangladeş, Güney Asya'da Hindistan tarafından çevrili küçük ama kalabalık bir ülke. 1204 yılında Orta Asya'dan gelen Türk komutan İhtiyar Uddin Muhammad Bin Bahtiyar Kholji tarafından Bengal bölgesinde Müslüman hükümeti kurulduktan sonra, 23 Haziran 1757'ye kadar farklı Müslüman krallar Bangal bölgesini yönetmiştir. 23 Haziran 1757 den 1947'ye kadar Bengal bölgesi İngiliz sömürgesi altında "Bengal vilâyeti" olarak kalmıştır. 14 Ağustos 1947'de Doğu Bengal (şuan ki Bangladeş) Pakistan'ın Doğu vilâyeti (Doğu Pakistan) olarak verilmiştir. Ancak Doğu ve Batı Pakistan arasındaki siyasi anlaşmazlıktan dolayı başlayan savaş sonucu, 16 Aralık 1971 yılında "Doğu Pakistan" Bangladeş adıyla bağımsızlığını kazanan bir ülkedir.

KTÜ’de doktorasını yapan Bangladeşli akedemisyen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli Müslümanların rolünü anlattı

KTÜ’de doktorasını yapan Bangladeşli akedemisyen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli Müslümanların rolünü anlattı

KTÜ’de doktorasını yapan Bangladeşli akedemisyen Kurtuluş Savaşında Bangladeşli Müslümanların rolünü anlattı

İHA