Marketlere etiket ayarı!

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın gıda etiketlerinde değişiklik öngören taslağına göre, gıdanın adı, gramajı ve içindekiler bilgisi ambalajın boyutuna bağlı olarak 2,5 kat daha büyük yazılacak.
Marketlere etiket ayarı!

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın gıda etiketlerinde değişiklik öngören taslağına göre, gıdanın adı, gramajı ve içindekiler bilgisi ambalajın boyutuna bağlı olarak 2,5 kat daha büyük yazılacak. Gıda etiketlerinin üzerindeki yazıların okunamayacak kadar küçük olduğuna dikkat çeken Mustafa Dinç, “Bu durum vatandaşı yanıltıyor. Aynı ürünün Avrupa’daki etiketiyle Türkiye’deki etiketini karşılaştırdığınız zaman Avrupa’da 10 gramlık süt kullanılırken Türkiye’de 1 gramlık süt kullanılmış. Ürünün ambalajı ve reklamı Avrupa’dakiyle aynı ama içeriği çok farklı. Özellikle küresel markaların ürünlerine bu konuda dikkat etmek gerekiyor” dedi.

 

Gıda ambalajında gıdaya ait içeriğin yer alması gerektiğini belirten Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç,” Türk Gıda Kodeksine göre ürünün içerisinde kullanılmasına müsaade edilen  bir takım maddeler var. Bu maddelerden bazıları eser miktarda dediğimiz küçük oranda kullanılıyor. Gıda kodeksine göre bu maddelerin etikete yazılması zorunlu değil. Bu durum tüketicileri yanıltıcı, tüketicilerin bilgilendirme hakkını engelleyici bir durumdur” ifadelerini kullandı.

gida-etiket-yonetmeligi-1.jpg

‘BAZI MARKALAR, TÜKETİCİ BİLGİLENMESİN DİYE UĞRAŞIYORLAR’

Gıda etiketlerinin üzerindeki yazıların okunamayacak kadar küçük olduğuna dikkat çeken Mustafa Dinç, “ İnsanlar bir ürün aldıkları zaman o ürünlerin içeriklerini göremiyorlar. O ürünün ambalajına oranla yazıların okunaklı bir şekle getirilmesi gerekiyor. İnsanların dikkat etmeleri gereken kısımların kalın puntolarla yazılması gerekiyor. Mesela bir kişinin fıstık alerjisi olabilir ve yoğun miktarda fıstık olan bir ürünü o kişi yediğinde ölümle sonuçlanabilir. O nedenle içerisinde fıstık olduğunun o etikette belirtilmesi gerekir. Ya da trans yağ içerir şeklindeki bilgilerin de etiketlerde yer alması gerekir. Tüketiciler de bu doğrultuda bilgilendirme haklarından yararlanmış olabilirler. Etikette birçok husus vardır. Mesela koyu renkli bir ambalaj yapıp üzerine de koyu bir puntoyla yazı yazılıyor. Bu da etiketlerin okunmamasına neden oluyor. Oradaki amaç tüketiciyi bilgilendirmek değil bilgilendirmemektir. Gözünden kaçmasına neden olmaktır. Yönetmeliğin bu gibi hususlara dikkat etmesi gerekecek. Amaca ulaşmak üzere gerekirse beyaz fon üzerine siyah yazı ya da siyah fon üzerine beyaz yazı şeklinde yazılması gerekir” diye konuştu.

‘BU ÜRÜN SAĞLIĞA ZARARLIDIR DİYE YAZILMASI GEREKİYOR’

Ürünlerin üzerinde uyarıcı yazılar olması gerektiği önerisinde bulunan Dinç, şöyle konuştu: ”Tüketiciler Birliği olarak hem Tarım ve Orman Bakanlığı’na hem de Sağlık Bakanlığı’na tüketicilerin bilgilendirme hakkını, içerikte yer alan ve gıda kodeksinde göre yazılması gerekmeyen maddelerin yazılması konusunda bakanlığa gerekli yazılarımızı ilettik. Birçok vatandaşımız etiketin içeriğinde ne olduğunu bilmiyor. Bunların sağlığa zararlı olup olmadığı, dini olarak sakıncalı olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değiller. Yani bugün gıda diye yediğimiz şeyler gıda değil sadece bir takım tertiplerdir. Dondurma diye aldığımız bir ürün aslında dondurma olmuyor. Üzerine buzlu yiyecek diye yazıyor. Bir dondurma su ve katkı maddelerinden ibaret olabiliyor. Vatandaş bunu dondurma diye alıyor çünkü reklamları öyle yapılıyor. Yediğimiz hazır maddelerin çoğu aldığını sandığımız şey değil aslında başka bir şey oluyor. Bu noktada marketlerde gerekli denetimlerin yapılması gerekiyor. Sigaranın üzerine sağlığa zararlıdır yazdığı gibi bazı ürünlerin üzerine de, ‘bu ürün kilo aldırır, kalp  rahatsızlığı, böbrek rahatsızlığına neden olur’ gibi uyarıcı yazılar yazılması gerekiyor.”

mustafa-dinc-004.jpg

 ‘ULUSLARARASI MARKALARIN ÜRÜNLERİNE DİKKAT!’

Uluslararası markaların ürünlerini ambalajlarına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Dinç, “Çikolata ve bisküvi gibi ürünlerde uluslararası markalar oluyor. Bunlar Avrupa’da da, Amerika’da da Türkiye’de de birçok yerde satış yapıyorlar. Ama Avrupa’daki reklamı Türkçeleştirerek Türkiye’de de yayınlıyorlar. Reklamlarda daha fazla süt, daha fazla fındık daha fazla kakao olarak söyleniyor. Ama aynı ürünün Avrupa’daki etiketiyle Türkiye’deki etiketini karşılaştırdığınız zaman Avrupa’da 10 gramlık süt kullanılırken Türkiye’de 1 gramlık süt kullanılmış. Ürünün ambalajı Avrupa’dakiyle aynı ama içeriği çok farklı. Yani orada buğdayını yiyorlarsa Türkiye’ye de samanını gönderiyorlar. Etiketlerde bu tip uluslararası markaların mutlaka denetlenip Türk halkına ve Türk devletine karşı bu şekilde davranmalarının engellenmesi lazım. Örneğin reklamda bir kova süt boşaltıyor ama ne yazık ki gerçekte olan içerisine neredeyse bir damla enjektörle süt damlatılmış. Vatandaşlarımızın bunlara dikkat etmelerini öneriyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘ŞİKAYET ETMEK ARTIK ÇOK KOLAY’

Günümüzde şikayet mekanizmalarının artık daha kolay bir hale geldiğini belirten Dinç, “Gerektiğinde mobil uygulamalardan anında şikayet edilebiliyor. Ticaret Bakanlığı’nın sitesinde fiyatlarla ilgili bir uygulama var oradan hemen fotoğrafını çekip göndererek fahiş fiyatlarla şikayette bulunabiliyorsunuz. Yine tüketici haklarına şikayette bulunabiliyorsunuz, reklam kuruluna, alo gıda hattına şikayette bulunabiliyorsunuz. Yani aynı ürünü birkaç noktada birden fazla yere şikayet edebilirsiniz. Hem reklamında yanıltıcı olduğu hem etiketinde gerekli ibarelerin olmadığı hem de fiyatıyla ilgili farklılıklar varsa bunları şikayet edebiliyorsunuz. Bu sayede olayın tekrarlanmasının önüne geçiyorsunuz” diyerek sözlerini tamamladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ