Meramımız ‘geleceğimiz’

Ülke olarak ikinci bir Kurtuluş Savaşını yaşadıklarını söyleyen Toru, “Bu ikinci kurtuluş savaşını da başarılı bir şekilde götürebilmemiz için köklü bir yönetim değişikliği gerekiyor. Bugün evet için savaş veriyorsak sebebi gelecek kaygımızdır” dedi.
Meramımız ‘geleceğimiz’

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, referandum süreci yeni sistem ve Meram’daki yeni projelerle alakalı Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulundu.  Türkiye’nin bir kırılma sürecinden geçtiğini ifade eden Başkan Fatma Toru, “Referandum süreci Türkiye için çok önemli bir hale gelmiş durumda bulunuyor. Son 3 yıla baktığımızda Mit TIR’ları ile başlayan, gezi parkı olayları ile devam eden, 17-25 Aralık operasyonları ve ardından 15 Temmuz süreci derken ülke olarak topyekûn bir saldırı altında bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bir ikinci bir Kurtuluş Savaşını yaşıyoruz. Bu ikinci Kurtuluş Savaşını da başarılı bir şekilde götürebilmemiz için köklü bir yönetim değişikliği gerekiyor. Bu sistem değişikliğini başarabilirsek Türkiye 2023 hedeflerine daha sağlıklı bir şekilde yürüyebilecektir. Bu nedenle böyle bir sistem değişikliği bir zarurettir. Geleneğimizden, örfümüzden, âdetimizden gelen sistem tek elden yönetilen bu sistemdir. Bizde bunun için çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Konya bir merkez ve bu işin bir kalesi durumunda bulunuyor. Konya bu anlamda her zaman devletine ve milletine en büyük desteği vermiştir. Yine vermeye devam edecektir. 15 Temmuzdan sonra özellikle olayları çok iyi bilen ve analiz eden bir kitle var.  Tabi insanların algı operasyonları nedeniyle anlayamadığı noktalar olabiliyor.  Bizim de görevimiz tam da bu noktada başlıyor. Çocuklarımızın geleceği için bu sistem değişikliğini başarmak zorundayız. İnşallah bu sistem değişikliğiyle de güçlü bir Türkiye’nin yolu açılmış olacaktır.” dedi.

toru--(1).jpg

“EN ÖNEMLİ KONU BAŞLIĞIMIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM”

Şehirlerin de insanlarla beraber yaşadığını ve şehirlerdeki kimliğin ve ruhun kaybedilmesi halinde insanların da kaybedilebileceğinin altını çizen Toru, “Son yıllarda kentsel dönüşüm ile birlikte ciddi bir dikey yoğunlaşma söz konusu oldu. Bu da beraberinde ulaşım sorunu, sosyal donatı eksiklikleri gibi pek çok sorunu da beraberinde getiriyor.  Her şeyden öte huzurlu bir yaşam için insanın fıtratında doğasında olan toprağa yakınlığı kayboluyor. Çevre Şehircilik Bakanlığımız da bu anlamda şehirlerin kimliklerinin ortaya çıkarılması konusunda çalışmalar yapıyor. Şehirler insanlarla beraber yaşıyor, insanla beraber var oluyor. Dolayısıyla da şehirdeki ruh, insanın ruhuna yansıyor. Biz şehirlerimizdeki bu kimliği ruhu kaybedersek insanı da kaybetmiş oluruz. Tam da bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız şehirlerin bu kimliğini ve ruhunu korumak adına bir çalışma başlattı. Bu anlamda da 4 ana başlıktan oluşan ve 3 ay sürecek Şehircilik Şurasının en önemli konu başlığı Kentsel Dönüşüm oldu. Meram Belediyesi olarak bizim de en önemli başlığımız Kentsel Dönüşüm. Çalışmalarımızda Çevre ve Şehircilik Bakanımızın Belediye Başkanlığından gelmesinin çok büyük katkısı var. Diğer taraftan Müsteşar Yardımcımız Refik Tuzcuoğlu da eski Meram Belediye Başkanımızdı. Bütün bunların bir arada olması sorunlarımızı anlatma ve çözüm bulma konusunda bizi daha güçlü kılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından şehircilik şurasında gündeme getirilen konuları biz Şükran Mahallemizdeki kentsel dönüşüm alanında uyguluyoruz.” şeklinde konuştu.

toru--(2).jpg

“CESUR OLURSANIZ YALNIZ KALIYORSUNUZ”

Hizmet yolunda bazen radikal kararlar almak zorunda kaldıklarını ve bu nedenle de yalnız kaldıkları zamanların olduğunu belirten Toru, “Cesaretle bazı şeylerin üzerine yürüyorsanız yalnız kaldığınız zamanlar olabiliyor. Çünkü herkes aynı doğrularda birleşemeyebiliyor. Pek çok kişinin menfaati söz konusu olabiliyor. Ancak Meram haritasının bütüncül olarak önünüze koyduğunuzda şu anda attığımız bu adımların geç kalınmış adımlar olduğunu görüyoruz. Bu sorunların yıllar önce çözülmesi gerekiyordu. Bu kararları ne kadar önce verir, adımları ne kadar hızlı atarsak ilçemiz ve şehrimizin geleceğini kurtarmış olacağız. Biz hizmetimizi Allah rızası için yapıyoruz. Meram Belediye Başkanı olarak çalışmalarımız hakkında kim ne söylerse söylesin, kim itibarsızlaştırmaya çalışırsa çalışsın doğru adımları attığımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

toru--(3).jpg

ŞEHRE NEFES ALDIRACAK BÜYÜK PROJE

Meram çok dar bir alana sıkışmış durumda bulunduğunu ve ilçenin büyüme imkânı olmadığından eksi yerleşim yerlerini rehabilite ederek çalışmalarını devam ettirmeye çalıştıklarını aktaran Toru, “15 Temmuz’dan sonra askeri alanların şehir dışına taşınması süreci bize de ışık verdi. Sahibiata ve Abdülaziz mahallelerini boşaltarak halkın kullanımına açmak ve şehrin nefes alması ve imajı için her anlamda gerekli olan yeni bir süreç üzerinde çalışıyoruz. Şehir merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Dutlukır’da 4.5 milyon metrekarelik bir askeri alan var. Bu alanın da yarısını yeşil alan yarısını da kat karşılığı müteahhitlere veriliği zaman Abdülaziz ve Sahibiata mahallelerini buraya taşıyabiliyoruz. Çok daha yüksek olmayan 4 katlı binalarla bu problemi çözmüş olacağız. Tabi burayı boşaltmak öyle kolay da değil. Burada ticari alanlarla birlikte on binlerce yapı var. Yaptığımız hesaplamalarda bu proje için bir katrilyonluk bir bütçe gerekiyor. Buna ne bizim ne de Büyükşehir Belediyemizin bütçesi yeterli gelir. Bu nedenle de en uygun çözüm burayı uygun bir yere taşımaktan geçiyor.  Bunun için de Maliye Bakanlığı’nın desteği, Milli Savunma Bakanlığı’nın kabul etmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da bu bölgeyi riskli ve rezerv alan kabul ederek Bakanlar Kuruluna havale etmesi gerekiyor. Bu çok kolay bir proje değil. Belki 7-8 sene sürecektir ancak bir yerden de başlamak gerekiyor.” dedi.

KONYA YENİ ŞEHİR PARKINA KAVUŞUYOR

Konya’nın yakın zamanda büyük bir şehir parkına kavuşacağının da müjdesini veren Toru, “Havzan’da bulunan ağır bakım askeri arazisi ile ilgili Konya Büyükşehir Belediyemizin bir başvurusu var. O bölge ile ilgili Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, siyasi aktörler bir şehir parkı yapılması konusunda anlaştılar. Bunun üzerine de Büyükşehir Belediyemiz bu bölgenin devri için Milli Savunma Bakanlığı’na taleplerini ilettiler. Nitekim bir süre önce de üst rütbeli askerler gelerek bölgede incelemelerde bulundular. Süreç işliyor. Bölgede Avrupa’da örnekleri olduğu gibi şehrin nefes alabileceği bir park yapılması planlanıyor.” ifadelerini kullandı.

toru--(4).jpg

“MECLİS-İ NİSA’YI DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ”

Son olarak Ateşbaz-ı Veli Ödülleri ve Meclis-i Nisa Programı hakkında da bilgiler veren Toru, “Ateşbaz-ı Veli Mutfak Kültürü Ödülleri her geçen yıl daha iyiye gidecektir. Bu programlar ilk olarak 2010 yılında İstanbul’da başladı. Ancak baktık ki bu etkinliklerin kutlandığı ortamlar ne mutfak kültürü ne de Ateşbaz-ı Veli ile örtüşmüyor.  Biz de kendilerini Konya’ya davet ettik. Konya Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ve Meram Belediyesi işbirliğiyle 2014 yılında bir ödül töreni düzenlendi. Geçen yıl da Ateşbaz-ı Veli türbesi çevresinde dört gün süren etkinlikler düzenledi. Amacımız bundan sonra Ateşbaz-ı Veli’nin tasavvuf, alim yönünün de ön plana çıkarılmasıdır. Bu sene inşallah daha zengin bir program tablomuz olacaktır. Meclis-i Nisa’dan umduğumuzun üstünde olumlu geri dönüşler aldık. Bir sonraki programın İstanbul’da yapılmasını isteyenler de var. Demek ki çalışmamız amacına ulaşmış. Mecis-i Nisa’da ağırlıklı olarak kadınların sorunlarına değinildi ancak dünyada da yükselen bir İslamafobi de var. Bununla ilgili konuları da konuştuk. Çünkü savaşlarda, terör olaylarında en çok zarar görenler kadınlar oluyor. Farklı konularla Meclis-i Nisa’yı devam ettirmek istiyoruz.” diye konuştu.
İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ