Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)

"Salgına ilişkin belirsizliklerin azalmasını takiben, alınan parasal ve mali tedbirlerin de katkısıyla küresel gelişmelerin ülke risk primi ve kur oynaklığı üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifleyeceği tahmin edilmektedir"- "Kredi piyasasındaki gelişmeler
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, "Salgına ilişkin belirsizliklerin azalmasını takiben, alınan parasal ve mali tedbirlerin de katkısıyla küresel gelişmelerin ülke risk primi ve kur oynaklığı üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifleyeceği tahmin edilmektedir." ifadesi kullanıldı.

Para Politikası Kurulu'nun 22 Nisan'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflamanın derinleştiği belirtildi. Salgını sınırlamaya yönelik önlemlerin ilk etapta tedarik zincirini ve üretimi etkilediği, salgının küresel ölçekte yayılmasıyla birlikte belirsizliklerdeki artışın, finansal koşullardaki sıkılaşmanın, hanehalklarının gelir kaybı ve firmaların nakit akışındaki bozulmanın talepte de belirgin bir zayıflamaya yol açtığı ifade edilen özette, istihdam, tedarik zincirleri ve üretim kapasitesi üzerinde meydana gelebilecek kalıcı bir tahribatın önlenmesi amacıyla küresel çapta büyük ölçekli ekonomik tedbirlerin uygulamaya konulduğu hatırlatıldı.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının genişleyici yönde adımlar atmaya devam ederken, salgına karşı alınan parasal tedbirler kapsamında faiz indirimleri, varlık alımları, likidite adımları ve kredi destek programları gibi çeşitli uygulamaların öne çıktığı bildirilen özette, maliye politikası alanında ise en çok etkilenen kesimlerin desteklenmesine ve salgın sonrası toparlanma için uygun bir zemin hazırlanmasına yönelik olarak harcama, vergi ve kredilere ilişkin tedbir paketlerinin uygulanmakta olduğu kaydedildi.

Özette, uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliğinin, ülkeler itibarıyla salgının kontrol altına alınma süresi ile politika alanının büyüklüğüne göre farklılaşabileceği aktarıldı.


- "Ticari kredilerdeki ivmelenme devam etmekte"


Özette, salgının küresel ve ulusal ölçekte yayılım hızına ve normalleşme sürecine dair belirsizliklerin sürdüğü vurgulandı. Bu kapsamda, seyahat kısıtlamaları, evden çıkma yasağı, sosyal yalıtım gibi salgının yayılımını sınırlamayı hedefleyen önlemlerin süresi ve zamanlaması kadar bunların tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizliklerin devam ettiği belirtilen özette, her açıdan normalleşmenin uzun sürmesi durumunda küresel ve yurt içi büyüme görünümündeki zayıflamanın daha belirgin olabileceğinin ve ilave tedbir gereksiniminin ortaya çıkabileceğinin altı çizildi.

Küresel boyutta birçok sektörde iktisadi faaliyetin durma noktasına gelmesinin, ham petrol talebini büyük ölçüde azalttığı ifade edilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Küresel ham petrol stokları halihazırda oldukça yüksek düzeylerde seyrederken, petrol arzındaki kısıntı planları talepteki düşüşün gerisinde kalabilecek. Bu doğrultuda, ham petrol fiyatları üzerinde talep kaynaklı aşağı yönlü riskler bulunmaktadır. Sert şekilde daralan küresel talebin yanında, emtia fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle küresel enflasyon oranlarının 2020 yılında ılımlı bir görünüm sergilemesi beklenmektedir. Küresel risk iştahının zayıflaması finansal piyasalarda oynaklığın belirgin şekilde artmasına neden oldu. Yakın dönemde, hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi ve tahvil piyasalarında ciddi dalgalanmalar gözlendi. Gelişmekte olan ülkelerden yoğun sermaye çıkışları izlenirken, genel eğilimle birlikte Türkiye'nin ülke risk primi de yükseldi, Türk lirası değer kaybetti ve kur oynaklığı arttı.

Salgına ilişkin belirsizliklerin azalmasını takiben, alınan parasal ve mali tedbirlerin de katkısıyla küresel gelişmelerin ülke risk primi ve kur oynaklığı üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifleyeceği tahmin edilmektedir. Belirsizliklerin yüksek seyrettiği bu süreçte, salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. Bu kapsamda Merkez Bankası, salgının Türkiye ekonomisine etkilerini izleyerek elindeki araçları fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda kullanmaya devam edecek. Salgın öncesi dönemde enflasyondaki düşüşün ve faiz indirimlerinin de katkısıyla finansal koşullarda belirgin bir iyileşme gözlendi, kredi büyümesi 2019 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ivmelendi. Alınan makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle 2020 yılının ilk aylarında hız kesen tüketici kredileri büyümesi, salgının ülkemizde de görülmeye başlamasıyla birlikte mart ayı ortasından itibaren bir miktar ivme kaybetti. Öte yandan, ticari kredilerdeki ivmelenme devam etmektedir. Alınan parasal, finansal ve mali tedbirlerin yanı sıra büyük ölçüde kamu bankalarınca genişletilen kredi arzının kredi büyümesine ilişkin aşağı yönlü riskleri sınırlayarak reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamına katkı sağladığı değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda, kredi piyasasındaki gelişmeler yakından izlenecek ve kredi kanalının sağlıklı işleyişini sağlamak için gerekli tedbirler uygulanmaya devam edilecek."


- "Merkez Bankası, bütün araçları kullanmaya devam edecek"


Özette, enflasyon beklentileri, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergeleri eğilimlerinin ılımlı seyrettiği belirtildi.

Özette, küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşün devamının enflasyon görünümünü olumlu etkilediği kaydedildi.

Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışlarının takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığının tahmin edildiği belirtilen özette, bu gelişmeler doğrultusunda Ocak Enflasyon Raporu'nda verilen yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğunun değerlendirildiği ve bu çerçevede Kurul'un, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar verdiği hatırlatıldı.

Özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Kurul, salgın hastalığa bağlı iktisadi risklerin en aza indirilmesi açısından para ve maliye politikaları arasındaki eş güdümün sürdürülmesinin büyük önem arz ettiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Salgın hastalığın ekonomiyi birçok farklı kanaldan etkilemesi, başta nakit akışının düzenlenmesi ve istihdamın korunmasına yönelik tedbirler olmak üzere şirketler ve hanehalkı üzerindeki etkilerin asgari düzeyde tutulabilmesi için koordineli politika uygulamaları gerektirmektedir. Dolayısıyla makro ölçekteki para ve maliye politikalarının yanı sıra en çok etkilenen iktisadi birimleri hedefleyen ve sektörel etkileşimleri dikkate alan politika uygulamalarının kritik önemde olduğu değerlendirilmektedir. Bu süreçte atılacak politika adımlarının hedefli ve geçici nitelikte olması politika etkinliğini destekleyecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

(Bitti)

Kaynak: