Modern çağın hastalığı: Fibromiyalji
Fibromiyalji, modern çağın hastalığı olarak biliniyor. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülen hastalığın tedavisi mümkün! Kadınların duygusal anlamda etkilenme oranlarının daha fazla olduğunu ifade eden Dr. Mehmet Portakal, "Fibromiyalji hastalığının görülme oranı, kadınlarda 7, erkeklerde 1 olarak tespit edilmiştir. 20 ile 50 yaş arası bayanlarda daha sık görülür. Özellikle her şeye yetişmeye çalışan bayanlarda fazla görülür. Çünkü bayanlar hem mükemmeliyetçi oluyorlar hem hayır diyemiyorlar. Daha duygusal oluyorlar” diye bilgi verdi.
Modern çağda insanların kendilerine yeteri kadar zaman ayıramadığını söyleyen Dr. Mehmet Portakal, “Eskiden insanlar koşturmaca arasında yediklerini hazmediyorlarmış, fiziksel aktivite fazlaymış, doğal gıdayla besleniyorlarmış. Şimdi bakıyoruz herkes arabasına, dolmuşa, otobüse atlıyor akşama kadar bir koşturmaca. Akşam yemeğini yedikten sonra sızıp kalıyorlar. Hâlbuki beslenme daha erken saatlerde yapılmalı, yeterli su içilmeli, elektromanyetik alanlardan uzak durmalı ama bu mümkün değil. Etrafımızda biz görmesek bile elektromanyetik bir kirlilik var. Bunlar insanı yoruyor, damarlar büzüşüyor vücuda oksijen gitmiyor” dedi.
‘RESMİN BÜTÜNÜNE BAKMAK GEREKİR’
Kasların, dokuların zedelenmesine bağlı olarak değişik duygularla ortaya çıkan kas romatizmasına fibromiyalji adı verildiğini belirten Portakal, “Halsizlik, yorgunluktan tutun da çenesini sıkmasına, ya da göğsündeki çarpıntıdan tutun da kabızlık problemine kadar hepsi fibromiyalji’nin belirtileridir. Bunlar aslında puzzle’nin birer parçalarıdır. Resmin bütününe bakmak gerekir. Zamanında ve doğru tedavi başlanırsa tedavisi mümkün önlenebilir bir rahatsızlıktır” ifadelerini kullandı. Hastalığın en belirgin özelliklerinden bahseden Portakal, “Belirtileri, bazen uyuyamama, bazen de uykuya daldığında sık sık uyanma şeklinde olabilir. İnsanlar sabah uyandıkları zaman bu rahatsızlıkta enerji eksikliği hissederler. İşlerine odaklanamazlar, ya da güne başlamakta zorlanabilirler. Saatin alarmı çalsa bile hep ertelemek isterler çünkü toplayamazlar. Bir ev hanımı çocuğuna kalkıp kahvaltı hazırlamak ister ama kendisinde o enerjiyi bulamaz. İşine odaklanmakta zorlanan insanlar özellikle de bilgisayar başında çalışıyorsa daha çabuk yorulurlar” diye aktardı.
‘EN BELİRGİN ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ DE BAĞIRSAK PROBLEMİDİR’
Bu hastalığın en belirgin özelliklerinden birinin de bağırsak problemleri olduğuna dikkat çeken Portakal, “Yemek yedikten sonra halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve kabızlık çok karşılaştığımız bir durumdur. Bağırsak sendromu da olabilir. Sanki böyle kan gitmiyormuş gibi bir ağırlık ellerinde ayaklarında soğukluk, uyuşukluk hissedebilir. Göğsünde çarpıntı hissedebilir. İdrar yolları iltihabı olabilir. Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, göz kararması olabilir. Bunlar hep dokuların kanlanmasının azalmasına bağlı olarak gelişir. Kaslarda gerginlik olur o yüzden gece dişlerini sıkarlar. Çenede özellikle dişlerin sıkılması sonucu çenede hararet meydana gelir. Pek çok sistemi ilgilendiren bir rahatsızlıktır. Mesela başı ağrır nörolojiye gider tomografiler, emarlar çekilir normal çıkar. Başka testler yapıldığında onlar da normal çıkabilir. Her şey normal çıktığı zaman çevresindeki insanlar sanki psikiyatrik bir rahatsızlıkmış gibi bir algı yaratır. Özellikle de Konya’da biz bunu çok görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘BU HASTALIĞI ÇEKEN BİLİR!’
Fibromiyaljinin psikolojik bir rahatsızlık olarak algılanmasının yanlış olduğunu kaydeden Portakal, “Oysaki bu rahatsızlığı çeken bilir. Teşhisi için vücudun belli noktaları var. Hastamızın anlattığı durumlar çok önemli onları çok iyi değerlendirmek lazım. Vücudun haritasına doğru bir şekilde bakmak lazım. Verdiği sinyalleri iyi değerlendirmek lazım. Bu şekillerin süresi vücuttaki ağrılı noktalar ve yaşadıkları hepsi bizim için önemli bir sinyal. Fibromiyalji, risk testi diye bir test var. Ona internet sitemizden ve Instagramdan ulaşabilirler. Orada bu bahsettiğimiz konular soruluyor. Mesela.’ sabah kalktığınızda yorgunluk yaşar mısınız? Çenenizi sıkar mısınız?’ gibi… Fibromiyalji’nin tedavisinde dokuların oksijenlenmesini amaçlıyoruz. Bunun için değişik fizik tedavi yöntemleri var. Fizik tedavide kullandığımız dokuların beslenmesine, oksijenlenmesini artırıcı teknikler var, cihazlar , lazer, radyo frekans, yüzeyel derin ısıtıcılar var ” ifadelerine yer verdi.
‘BESLENME VE EGZERSİZ ÇOK ÖNEMLİDİR’
Fibromiyalji’nin tedavisinde beslenmenin ve egzersizin önemine değinen Portakal,” Hem bölgesel hem de vücudun tamamının beslenmesini sağlayan egzersizler çok önemlidir. Bunda hem bizim verdiğimiz hareketler çok önemli hem de yüzme gibi yürüyüş gibi plates gibi hareketler çok önemli. Bunları öneriyoruz. Dokuların beslenmesini sağlamak için hacamat tedavisi, oksijen ozon tedavisi, sülük tedavisi gibi yöntemler çok yararlıdır. Bunun yanında bazı beslenme programları öneriyoruz. Özellikle antioksidan besinler dediğimiz tedavi dokunun temizlenmesini ve genç kalmasını sağlayan yeşil, kırmızı, turuncu meyve ve sebzeler antioksidan özelliktedir. Vücudun oksijenini artırır. Vücudun yaşlanmasını önler. Özellikle o çeşit besinlere dikkat etmek lazım. Yaban mersininden tutun, kırmızı eriğe kadar özellikle koyu kırmızı, yeşil, turuncu, sarı meyve sebzeleri kendi mevsiminde yemek de çok önemlidir” diye konuştu. Vücudun ihtiyacı olan vitaminleri, minareleri ve elementleri doğru şekilde vücuda vermek gerektiğinin altını çizen Portakal, “Bununla ilgili besin destekleri var. Vücutta B12, D vitamini gibi eksikler varsa onları yerine koymak lazım. O yüzden ilk başta hastalarımızın tahlillerini yapıyoruz. Fibromiyalji hastaları çok naiftir. O yüzden bazen psikoterapisini de planlamak gerekiyor. Burada ruhsal olarak daha iyi hale getirmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Başarılı bir tedavi için önce teşhisi doğru koymak sonra da doğru tedavi uygulamak çok önemli’” diyerek sözlerini tamamladı.
•SÜMEYRA KENESARI • YENİ HABER GAZETESİ
