Muhafız Alayı darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 521 kişinin yargılandığı davaya tanık beyanlarıyla devam edildi
Muhafız Alayı darbe girişimi davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, müştekiler, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, olay tarihinde TRT Haber kanal koordinatör vekili olarak görev yapan İlker Taşkın, 15 Temmuz'da mesaisini tamamladıktan sonra evine gittiğini, TRT Haber daire başkanının kendisini aradığını ve akabinde TRT yerleşkesine geçtiğini anlattı.

Taşkın, nizamiyeden girdikten sonra F Blok'taki merkez haberler birimine geçtiğini, İstanbul'da yaşananlara ilişkin birkaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra yayın yapılan binaya gittiğini söyledi.

Haber stüdyosunun olduğu bölüme geçtiğinde orada bulunanların saat 23.00'deki bültene hazırılık yaptıklarını gördüğünü aktaran Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bültene az bir süre kalmıştı. Stüdyonun bulunduğu yerde yayın editörü vardı. Rejiye geçtim, nöbet değişimi yapılıyordu. Tam bu esnada bir bağırışma oldu. Bir askerin elinde silahla rejiye doğru koştuğunu gördüm. Askerler, 'Yere yatın' diye bağırıyordu. Yere yattık, ellerimizi kelepçelemeye başlamışlardı. Başlarındaki Ümit Gencer, 'Buranın yetkilisi kim?' dedi. Ben de elimi kaldırdım. Beni yerden kaldırdılar. Gencer, 'Birazdan bir bildiri gelecek ben okuyacağım.' dedi.

Bu bildirinin bütün kanallarda okutulmasını istedi. Ben de buna yetkim olmadığını söyledim. Aramızda bir tartışma geçti. Silahın kurma kolunu çekti ve üzerime doğrulttu. Dışarıdan birkaç sivil geldiğini ve yayında bize yardım edeceklerini söyledi. Bildiri, Gencer'in cep telefonuna geldiğinde ana kumandayı sordular. Telefonla konuştuktan sonra bildiriyi spikerin okumasını istedi. Tijen hanıma söyledim. Çok korkmuştu, okumak istemiyordu ancak zorla birkaç kez okuttular."

Bir müddet sonra askerlerin stüdyodan çekildiklerini dile getiren Taşkın, vatandaşların içeri girdiğini ve canlı yayına geçtiklerini belirtti.

Tanık İbrahim Coşkun da TRT'de muhabir olarak görev yaptığını, 15 Temmuz'da haber müdürünün Genelkurmay karargahında olaylar olduğunu belirterek gidip bakmasını istediğini söyledi.

Genelkurmay önüne geldiklerinde bölgede çok sayıda ambulans gördüğünü aktaran Coşkun, "Olayın büyüklüğü terör saldırısı olabileceğini çağrıştırdı. TRT'ye askerlerin girdiği bilgisi gelince darbe olduğunu anladım." diye konuştu.

Çekim yapabilme amacıyla Çankaya'ya doğru yola çıktıklarını anlatan Coşkun, TRT'nin önüne gelince nizamiyede askerler gördüğünü, o sırada açılan ateş sonucu yaralanan bir vatandaşı yakındaki hastaneye götürüp tekrar nizamiyeye döndüklerini anlattı.

Coşkun, vatandaşların kapıdaki askerleri ikna ederek polise teslim ettiğine şahit olduğunu, daha sonra da polislerle birlikte yerleşkenin içine girdiklerini söyledi.

Abdullah Gürhan ve Mevlüt Tekin'in de tanık sıfatıyla ifade vermelerinin ardından, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.

Kaynak: