O yaş aralığındaki çocuklara sakın bunları yapmayın! Konyalı ailelere uyarı

Ebeveynlerin en çok zorlandığı, davranış değişim dönemlerinden olan 2-5 yaş aralığındaki çocuklar, büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu dönemin, kolaylıkla ebeveynler tarafından atlatılabileceğini ifade eden Psikolog Duysak, ailelilere önemli uyarılarda bulundu.
O yaş aralığındaki çocuklara sakın bunları yapmayın! Konyalı ailelere uyarı

Aileler tarafından sendrom olarak adlandırılan yaş geçiş dönemleri, hem çocuk hem de ebeveynler için zorlu bir dönem olabiliyor. Konu hakkında önemli uyarılarda bulunan Pandomim Aile&Psikolojik Danışma Merkezi Psikoloğu Abdullah Duysak: “2 yaş dediğimiz zorlu bir dönem var. 2’nci yaştan, 3’üncü yaşa geçişteki döneme ebeveynler, 2 yaş sendromu diyorlar. Ben sendrom demeyi çok uygun bulmuyorum. Her yaşta çocukta sergilenen farklı davranışlar gözlemlenebiliyor. 4-5 yaş arasındaki çocuklarda da var.” dedi.

abdullah-duysak.jpg

‘ESKİDEN YOKTU ŞİMDİ NİYE VAR?’

2-5 yaş aralığında çocuklarda farklı davranışlar gözlemlendiğini ifade eden Duysak, “Ebeveynlerden, ‘Eskiden yoktu, şimdi niye var?’ gibi sorular alıyoruz. Fakat bu şekilde değil Aslında 2-3-4-5 yaş grubundaki çocukların somut evrenin tam anlamıyla oturduğu dönemlerdir. Soyut evreye ise 7’nci yaştan sonra geçiyoruz. Bu yaş gruplarında somut evre oturduğu için farklı davranışları sergilemeye başlıyor. Örneğin, bağımsızlığını ilan ediyor ya da merkezci yapıya geçiyor. Cinsel kimliği de tam anlamıyla oturuyor ve karşı cinse karşı tavırları değişmeye başlıyor. Burada büyük bir farkındalık başlamış oluyor. Küçük yaşlarda paylaşımcı olmalarını bekleyemeyiz ama 4-5 yaşlarında sonra çocuk paylaşımcı olmaya başlar. Artık anaokuluna gitmeye yaş olarak hazır hale gelir. Ama tabi ki bu her çocukta böyle değildir. Çocuğun durumuna göre değişkenlik gösterebilir.” şeklinde aktardı.

yas-sendromu-1.jpg

‘ÇOCUĞUNUZ SİZİ TAKLİT EDİYOR’

Bu yaş aralığındaki çocukların taklitçi olduklarını söyleyen Duysak, “Bu dönemde çocuklar çok meraklıdır. Sürekli sorular sorarlar. 2 yaş aralığındayken ‘Bu ne?’ sorularıyla başlar, büyüdükçe sorular, ‘Bu nasıl çalışıyor? Bu ne işe yarıyor?’ gibi daha etkili sorular sormaya başlarlar. Ve oldukça da taklitçilerdir. Büyüklerinden gördükleri davranışları sergilemeye başlarlar. Ebeveynlerden bu dönemde daha dikkatli olmaları isteriz. Örneğin ev içerisinde argo konuşmalara şahit oluyorsa, çocuk bunları hazneye atar ve sinirlendiğinde o şekilde davranır. Yalan söylemelerin de başlangıcı bu dönemlerdir. Çocuğun yalan söylememesini istiyorsanız, ona örnek olmayın. Örneğin komşunuz geldiğinde ve çıkmak istemediğinizde çocuğunuza, ‘Annem tuvalette diye söyle de gitsin’ demeyin. Yalanın beyazı akı olmaz. Ebeveynler yalan söylerse, çocuklar da bir süre sonra yalanlara başlar.” ifadelerine yer verdi.

yas-sendromu-2.png

‘BU YÖNTEMLERLE ATLATILABİLİR’

Kriz dönemlerinin belli yöntemlerle atlatılabileceğini belirten Duysak, “Bu yaş aralığındaki kriz dönemlerini ebeveynler kolaylıkla atlatabilirler. Örneğin ebeveynler kesinlikle katı kurallar koymamalılar. Alternatif sunmalılar. ‘Boyayı duvara yapmak yerine, tahtaya yapmak ister misin? Boya sadece kâğıda veya tahtaya yapılır.’ Gibi seçenekler sunulmalıdır. Ayrıca çocuğunuzu kardeşiyle, arkadaşıyla asla kıyaslamayın. Eğer kıyaslanırsa, kıskançlıklar artmaya başlar. Bu dönemde yapılması gereken en güzel şey sevgi vermektir. ‘Biz çocuğumuzu seviyoruz.’ diyebilirsiniz ama somut anlamda bu sevgiyi gösteriyor musunuz? Çocuklar soyut kelimeleri çok fazla anlamaz. Çocuk öfkelendiğinde, anne de öfkeleniyor, bağırıyor. Bu şekilde öfke daha fazla artıyor. Öfkeye öfkeyle karışık vermeyin. Bırakın çocuk öfkesini kussun.” sözlerini aktardı.

yas-sendromu-4.jpg

‘AĞLAMA KRİZLERİNDE BUNU YAPMAYIN’

Ağlama krizlerinde ne yapılması gerektiğinden bahseden Duysak, “Çocuk, ağlama krizlerine girince, ‘Tableti, telefonu vereyim de sussun.’, ‘Bir çikolata değil mi, alayım da sussun.’ düşüncesine kapılmayın. Çünkü çocuk daha sonra bu hareketi öfkenin ağlamaya dönüştüğünü, ağlamasının da ödüle ulaştırdığını düşünüyor. Sırf ebeveynler o dakikayı kurtarmak için böyle bir davranış sergilememeli. Anne, baba tutumu bu dönemde çok önemli. Bütün ailelerde tartışmalar illa ki oluyor. Ama çocuğun istediği bir şeye anne hayır deyip, baba evet deyince bir çatışma içine giriliyor. Kim hayır dediyse çocuk için o kötü oluyor ve hep o ebeveynden korkmaya başlıyor. Korkulan kişiye karşı da öfke daha çok artıyor. Bir ortama girildiği zaman sergilemediği davranışlar sergilemeye başlar.” diye konuştu.

yas-sendromu-3.png

‘TAKDİRLERİNİZİ ABARTMAYIN’

Olumlu bir durumda çocuğun nasıl takdir edilmesi gerektiğinin altını çizen Duysak, “Bu dönemde çocuklarımıza eğitici oyunlar alıp birlikte, eşzamanlı şekilde oynamalıyız. Ayrıştırmacı yapıdan artık sosyalleşmeye geçilmelidir. Dikkat çekmeye çalıştığı davranışlara karşı ebeveyn sert tepkilerden uzak kalmalı. Hele ki fiziksel şiddetten kesinlikle uzak durmalıdır. Sadece olumsuz davranışları değil, olumlu davranışları da dile getirmeliyiz. Olumlu davranışları gördüğümüzde kısa, çok abartmadan takdirler yapmalıyız. Abartarak takdir edersek, başka bir zaman aynı tepkiyi vermediğimizde sevilmediğini düşünebilir. Eğer her şey kontrolden çıkarsa, hem çocuk hem de ebeveynler çok zorlanıyorsa bu noktada, bu alanda çalışan bir uzmandan mutlaka destek alınmalı.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 Muhabir
Etiketler :