Öğretmenlere, Hoca Ahmet Yesevi anlatıldı
Selçuk Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Hacı Ahmet Şimşek, Hoca Ahmet Yesevi Ortaokulu’nun ismini aldığı Hoca Ahmet Yesevi’nin tanıtılması ve öğrencilere aktarılması amacıyla “ Hoca Ahmet Yesevi’yi Konuşuyoruz” adlı konferans gerçekleştirdi. Ülkemizde her şehrin ve ilçenin bir piri olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Hacı Ahmet Şimşek, Ulu Türkistan’ın pirinin Hoca Ahmet Yesevi olduğunu söyledi.
‘TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR HEDEFTE OLUNCA BÜTÜN DÜNYA BİRLEŞİYOR’
Dünyadaki egemen güçlerin Doğu Türkistan’ın bağımsızlığına kavuşmaması için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Şimşek, “Türkistan dediğimiz bölge bugüne kadar Türklerin yaşadığı ve hüküm sürdüğü bir bölgedir. Doğu Türkistan 1940’lı yıllarda bağımsız olunca o dönem dünyanın egemen gücü olan Ruslar, Çinler, İngilizler, Amerikalılar, bu bağımsızlığı almamaları için ellerinden geleni yaptılar. Yani maalesef Türkler, Müslümanlar hedefte olunca bütün dünya birleşiyor. Bu da bilinen bir gerçektir” dedi. Türkistan coğrafyasının İslamiyet için çok büyük önem arz ettiğini kaydeden Şimşek, “Özellikle hadis ve tasavvuf ilimlerine baktığımız zaman İmam Buhari, İmam Müslim, İmam Muhammed Nakşibendi ve Hoca Ahmet Yesevi gibi büyüklerimiz Türkistan coğrafyasından yetişmişlerdir. Dolayısıyla İslam’ın çıktığı yer kutsal topraklar yani Mekke, Medine, sancaktarlığını yapan bölge ise Türkistan olarak kabul edilir” diye konuştu.
‘İSLAMİYET TÜRKİYE’YE TÜRKİSTAN’DAN GELDİ’
Türkiye’ye İslamiyet’in Türkistan’dan geldiğinin altını çizen Şimşek, “Hoca Ahmet Yesevi, Ali Şiir Nevai tarafından Şeyhü’l- Meşayih olarak adlandırılmıştır. Şeyh Feridüddin Attar tarafından ise Piri Türkistan olarak vasıflandırılmıştır. Bu da çok önemlidir. Anadolu’da her şehrin bir piri vardır. Konya’nın piri Hz Mevlana, Ankara’nın piri Hacı Bayram Veli’dir. Bizim ilçelerimizin bile piri vardır. Bütün Türkistan’ın piri de Hoca Ahmet Yesevi’dir. Anadolu’nun fethedilmesinde, Türkleşmesinde, İslamlaşmasında onun öğrencilerinin çok önemli bir yeri vardır. Türkistan Maveraünnehir ve Orta Asya’da olduğu gibi Anadolu’da da kendilerini Ahmet Yesevi’nin neslinden sayan pek çok ünlü şahsiyet çıkmıştır. Semerkantlı Şeyh Zekeriya, Üsküplü Şair Ata ve Evliya Çelebi bunlardan bazılarıdır” ifadelerini kullandı.
‘BELKİ BENLİĞİMİZİ BU DERECE KORUYAMAZDIK’
O asırlarda âlimlerin eserlerini Farsça yazdığına dikkat çeken Şimşek, “Nitekim Hz. Mevlana da eserlerini Farsça yazmıştır. Dil çok önemlidir. Hoca Ahmet Yesevi’nin “Divan-ı Hikmet” adlı eseri bizim tarihimizde çok önemlidir. Benim kanaatim Hoca Ahmet Yesevi’nin bu eseri başka dilde olsaydı belki benliğimizi bu derece koruyamazdık. Hoca Ahmet Yesevi’nin tasavvufi fikirlerinin kaynağını ise Kur’an ayetleri ve Hz. Peygamberin hadisleri oluşturur. Hoca Ahmet Yesevi’nin tanınmasına rahmetli üstad Prof. Dr. Fuat Köprülü hocamıza borçluyuz. “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” adlı eserinde Yunus Emre ve Mevlana gibi Hoca Ahmet Yesevi’den de bahsederek çok önemli bir mutasavvıfı yeni nesillere hatırlatmıştır. Fuat Köprülü’ye Allah’tan rahmet diliyorum.” diye konuştu. Kazakistan’daki Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Kırgızistan’daki Manas Üniversitesinin özel statüde üniversiteler olduğuna değinen Şimşek, “Orada okuyan öğrencilerin diploma denkliği diye bir problemi yok. Öğrencileri oraya gitmeye teşvik edelim. Türk Dünyasında okudukları zaman Rusça ve Türk lehçelerini öğreniyorlar” şeklinde duyurdu. Konferansın ardından Okul Müdiresi Aynur Türkoğlu Mert, Hacı Ahmet Şimşek’e hediye takdiminde bulundu. Daha sonra günün anlam ve önemine hitaben öğretmenlere Türkistan pilavı dağıtıldı.
•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER
