Okul fobisinin önüne nasıl geçilir?

Her okul açılışında bazı öğrenciler, ağlayarak, öfkelenerek ve karın ağrısı olduğunu belirterek okula gitmeyi reddediyor. Okul fobisi denilen bu duruma akran zorbalığından boşanmaya kadar birçok etkenin neden olabileceğini söyleyen Pedagog İshak Orhan, sorunun çözümünde aile, öğretmen ve rehberlik uzmanının ortak yol haritası belirlemesinin büyük önem arz ettiğini belirtti.
Okul fobisinin önüne nasıl geçilir?

Uzun yaz tatilinin ardından birçok öğrenci okula uyum sorunu yaşayabiliyor. Okula gitmek istememek, sürekli ağlamak, kendini hasta hissetmek, öfkelenmek bu sorunların başında geliyor. Yoğun bir kaygı ve korkudan kaynaklanan ve beraberinde okula gitmeyi reddetme boyutuna gelen bu duruma okul fobisi deniliyor. Genellikle okula başlangıçta ortaya çıktığı gibi okul fobisinin altında öğretmen ve arkadaş ilişkisinden boşanmaya kadar birçok neden yatabiliyor. Peki, okul fobisi karşısında aileler, çocuklarına nasıl yaklaşmalılar, hangi durumlarda uzmanlardan destek almalılar? Pedagog İshak Orhan konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

okul-korkusu-1.jpg

‘ÖĞRETMENLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR’

Çocuğun okula ilk adımında öğretmenlerin ve okul idaresinin üzerine büyük görev düştüğünü belirten Pedagog İshak Orhan, “Okula yeni başlayacak olan yavrularımız için çok önemli bir süreç başlıyor. Bu yavrularımız okulun bahçesinden adımlarını atar atmaz okul içinde çok güzel bir yaşantı ile karşılaşmalıdırlar. Bunu sağlayacak olanlar ise öncelikle okul idareleri ve de öğretmenlerdir. Daha ilk günden okulun bahçesinden girerken çocuğu korkutacak bir durum olursa o çocuk okuldan korkacak ve okul korkusu oluşacaktır. Kesinlikle öğretmenlerimizin öğrencilere bağırmamaları ve şefkatle yaklaşmaları gerekir. Sadece okula yeni başlayan çocuklara değil diğer öğrencilere de şefkatle yaklaşmaları halinde 1.sınıfa başlayan çocuklarımız okulu ve öğretmenleri seveceklerdir. Aksi halde diğer öğrencilere ters davranılması yeni yavrularımız için dolaylı ceza olacak ve yine de okul korkusu oluşacaktır. Okul korkusu, oluşması çok kolay fakat ortadan kaldırılması çok zor ve kalıcı etkileri olan, çocukları yaşamdan soğutan, tüm hayatını olumsuz yönde etkileyen önemli bir sorundur. Ve bu korku doğuştan getirilen bir özellik değildir. Sonradan çocuğun çevresi tarafından oluşturulur” şeklinde konuştu.

okul-korkusu-3.jpg

OKUL FOBİSİNİN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?

Okul fobisinin çok kolay oluşabildiğini ancak bu korkuyu gidermenin zor olduğunu ifade eden İshak Orhan, “Öğretmenlerimiz bunları yaparken çocuklarımızın anne ve babaları da çocuğu anlamaya çalışmalı ve çocuklar okuldan korktuğunu söylediklerinde bunu önemsemeli ve bu korkuyu hemen gidermenin yollarını aramalıdırlar. Kendileri çözemiyorlarsa bir uzmandan mutlaka yarım almalıdırlar. Ayrıca öğretmenlerimize düşen görev okulu ve öğrenmeyi sevdirmek olmalıdır. Çok fazla ödevler vererek anne-babaları ve çocukları çatışmaya sevk etmemelidirler. İlk günden ödev yerine oyunlarla okul sevdirilmesi çalışılmalıdır. Anne-babalar da çocuklara ödev yaptırırken kızmamalı ve sevgiyle muamele etmelidirler. Başına oturup ta ilk günden itibaren yarım saat veya bir saat hiç kalkmadan çocuğa ödev yaptırmaya çalışmak, işkenceden başka bir şey değildir. İşte okul fobisi böylece oluşur. Ve çok zor giderilir. En gazla 15 dakika kadar çalıştırıp bir teneffüs yaparak ve çocuğu severek, ödül vererek ödev yapmayı sevmesi sağlanmalıdır. Ödev yaptırırken kesinlikle kızıp bağırılmamalıdır. Bu çocukta çok büyük okul korkusu oluşturur” dedi.

okul-korkusu-2.jpg

‘ÇOCUKLARA SEVGİLİ DAVRANIN’

Çocuklara sevgili ve saygılı davranılması gerektiğinin altını çizen Orhan, “Son söz olarak diyorum ki; çocuklara sevgi ile davranarak okulu ve öğrenmeyi sevdirelim. "Sevgi ile bakır altın olur" der Mevlana hazretleri. Çocuğa yapılan bu çalışmalar ülkemizin hatta insanlığın geleceğine yapılan en büyük ve de önemli yatırımlardır. Tüm insanlarımız her şeyin en güzeline layıktır” diyerek sözlerini tamamladı.

okul-korkusu-4.jpg

• SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ