Ordu Baro Başkanı ve ailenin avukatı Poyraz'dan "Ceren Özdemir cinayeti davası" açıklaması:

"Türk Ceza Kanununun belirlediği en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağına ve cezasında da herhangi bir indirim yapılmayacağına inanıyoruz ve mahkemede de bu konuda talepte bulunacağız"- "Sanığın akıl sağlığının yerinde
Ordu Baro Başkanı ve ailenin avukatı Poyraz'dan "Ceren Özdemir cinayeti davası" açıklaması:

ORDU (AA) - Ordu Baro Başkanı ve Ceren Özdemir'in ailesinin avukatı Haluk Murat Poyraz, sanık Özgür Arduç'un Türk Ceza Kanunu'nun belirlediği en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağına ve cezasında herhangi bir indirim yapılmayacağına inandıklarını, mahkemede de bu konuda talepte bulunacaklarını bildirdi.

Poyraz, üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Özgür Arduç'un yargılandığı davayla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Başsavcılığının, 3 Aralık 2019'da meydana gelen elim olay nedeniyle soruşturmasını hızlı bir şekilde tamamladığını, 13 Aralık'ta iddianameyle Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde dava açıldığını hatırlattı.

Dava açılırken savcılığın, akıl sağlığına ilişkin raporun alınmamasına karar verdiğini belirten Poyraz, "Nitekim sanığın 2005 yılında işlemiş olduğu başka bir eylem, suç nedeniyle yargılandığı davada akıl sağlığına ilişkin adli tıp kurumundan rapor alınmış ve sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin bulunduğuna ilişkin bir adli tıp kurumu vardı. Tabii biz dava aşamasında sanık tarafından böyle bir savunma mekanizması geliştirilebileceğini öngörmüştük ve bu konuda da müvekkillerime, Özdemir ailesine bilgi vermiştim." diye konuştu.

Poyraz, Ceza Muhakemesi Hukukunda, savunmanın özgürlüğü prensibinin geçerli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Savunmayı kısıtlayıcı herhangi bir işlemde bulunulamaz. Bir iddiadır, bir savunmadır. Akıl sağlığı olmaması da ciddiye alınması gereken bir iddiadır. Biz her ne kadar sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin en ufak şüphe duymuyor olsak dahi mahkemece bu konuda bir karar verilmemesi halinde ve ceza verilmesi halinde istinaf, temyiz aşamasında 'böyle bir savunma var, bu savunmayı neden dikkate almadınız' diye mahkeme kararının işin esasına girilmeksizin bozulma ihtimali vardı. Bu ihtimalin bertaraf edilmesi için biz mahkemeye dedik ki, 'biz her ne kadar sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunu düşünüyor olsak dahi, usul eksikliğin tamamlanması açısından bu raporun alınması gerekliliği düşünülüyorsa mahkemece, takdir mahkemenindir' dedik. Yani bizim bu konuda bir talebimiz olmadı."

- "Sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin en ufak bir endişe duymuyoruz"

"Mahkeme de bu savunmayı görmezlikten gelemezdi." diyen Poyraz, nitekim sanığın, Van'dan Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini anımsattı.

Medyadan öğrendikleri kadarıyla sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin haberler olduğunu aktaran Poyraz, "Ama resmi olarak rapor henüz dava dosyası içerisine girmiş değil. Dava dosyası içerisinde girdiğinde daha sağlıklı bir değerlendirme yapmış olacağız ama mahkemede duruşma aşamasında da ifade ettiğim gibi biz sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin en ufak bir endişe ve tereddüt duymuyoruz. Usulü bir talep yerine getirilmiş olacak ve umut ediyoruz ki 20 Ocak tarihinde yapılacak duruşmada dosyanın karara çıkması kuvvetle muhtemel." ifadelerini kullandı.

- "Kanunun aradığı şartlar yerine gelmiş vaziyette"

Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, sanığın canavarca hisle kasten öldürme suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve kamuoyunda "iyi hal indirimi" olarak bilinen indirim maddelerinin de sanık açısından uygulanmamasını talep ettiğini anımsatan Poyraz, kendilerinin de bu konuda hemfikir olduklarına işaret etti.

Poyraz, "Gerçekten hem kamuoyuna hem basına yansıdığı ve dava dosyasının içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden de açıkça anlaşılacağı üzere sanık canavarca hisle planlayarak, bilinçli olarak hedef gözetmeksizin sırf öldürmek ve öldürmekten de haz almak duygusuyla bu eylemleri gerçekleştiriyor. Bizce kanunun aradığı şartlar yerine gelmiş vaziyette, eğer akıl sağlığı da yerindeyse. Biz Türk Ceza Kanununun belirlediği en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağına ve cezasında da herhangi bir indirim yapılmayacağına inanıyoruz ve mahkemede de bu konuda talepte bulunacağız." şeklinde konuştu.

Anne Güfer Özdemir'in, duruşma sırasında dile getirdiği "Ceren ölmeden önce sadece benim kızımdı, şimdi tüm Türkiye'nin kızı" sözünü hatırlatan Poyraz, "Gerçekten sadece Ceren meselesi üzerinde yoğunlaşmaktan ziyade benzer olaylarda, benzer eylemlerde, benzer suçlarda da kamuoyunun daha duyarlı davranması bizi mutlu ediyor. Sistemden ve uygulamadan kaynaklanan sıkıntılar varsa bu sıkıntıların da derhal gözden geçirilmesi, önlem alınması ve düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

Kaynak: