Osmanlı’nın yardım çınarı: Kızılay

Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşlarda yaralanan askerlerine yardım etmek amacıyla, 'Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti' adıyla kurulan Türk Kızılayı, günümüzde dünyanın saygın yardım kuruluşlarından biri haline geldi.
Osmanlı’nın yardım çınarı: Kızılay

Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşlarda yaralanan askerlerine yardım etmek amacıyla 11 Haziran 1868 tarihinde 'Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti' adıyla kurulan Türk Kızılayı, günümüzde dünyanın saygın yardım kuruluşlarından biri haline geldi. 11 Haziran 1868’de bir grup idealist doktor “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti”ni kurdu. Cemiyet 1877 yılında “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti” adını aldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından kuruluşun adı da 1923 yılında “Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti” olarak değişti. 28 Nisan 1935 tarihinde ise kurumun ismi “Türkiye Kızılay Cemiyeti” oldu. Kuruluşa “Kızılay” adını Mustafa Kemal Atatürk verdi. Kızılay, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı’dan miras olarak aldığı pek az kurumdan biriydi.

osmanlinin-yardim.jpg

PLEVNE’DE KENDİNİ GÖSTERDİ

Cemiyet özellikle Plevne'de yaptığı yardımlarla kendini hissettirdi. Bölgeye gönderilen Dr. Osman Bey ve Dr. Charles S. Ryan adlarında iki operatörle 50 kadar doktor, bu savunma sırasında 4 bine yakın hasta ve yaralıya baktı. Cemiyet ayrıca, cephe gerisinde 9 gezici hastane, İstanbul'da da 4 ilk yardım istasyonu kurdu ve buralarda 25 bin yaralı ve hasta bakım gördü. Yapılan çalışmaların sağlıklı şekilde ilerleyişi, Cemiyet'in hızla harekete geçip çeşitli ülkelerin Salib-i Ahmerleri'ne (Kızılhaç) başvurarak 72 bin altın toplamasıyla gerçekleşmişti. Savaş sonunda kasasında kalan 61 bin lira ise Osmanlı Bankası'na yatırılarak, yeni yeni örgütlenen Cemiyet'in hazinesinin önemli bir temel taşı olmuştu.

osmanlinin-yardim-2.jpg

YÜZBİNLERİN YARDIMINA YETİŞTİ             

Kızılay, Osmanlı-Rus Savaşı’ndan Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar geçen sürede, Türkiye’nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu hastaneler, hasta taşıma servisleri, donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ve hastalanan yüz binlerce askerin yardımına koştu. I. Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’da görülen büyük kolera salgınından bu yana, yurdumuzda meydana gelen doğal afetlerde ihtiyaç sahiplerinin bakımını, yerleşim ve beslenmelerini Kızılay sağladı.

OPERASYON GÜCÜYLE BÖLGESİNDE LİDER

Kurulduğu ilk günden bu yana bilgi, deneyim ve operasyonel güç bakımından kendini donatan Türk Kızılayı 2016 yılı verilerine göre 9 Bölge Afet Yönetim ve Lojistik Merkezi, 25 Yerel Afet Müdahale ve Lojistik Merkezi, Acil Haberleşme Sistemleri, tam donanımlı haberleşme araçları ile olası bir afete en geç 2 saat içinde ulaşma kabiliyeti, 350 bin kişiye acil barınma ve beslenme imkânı verebilecek kapasiteye ulaştı.

kizilay-1.jpg

YARDIMLAR DÜNYAYA UZANIYOR

Kızılay, yardım elini ülke sınırlarının dışına da uzatıyor. Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya, Güney Asya’dan Kafkaslar’a kadar dünyanın neresinde bir insan acısı varsa onu dindirmek için çaba gösteriyor. 150 yıllık tarihinde 137 farklı ülkede ihtiyaç anında Türk Kızılayı vardı. Uluslararası arenada gerçekleştirilen bu yardım çalışmaları Türkiye’nin tanıtılmasına da kuşkusuz büyük katkı sağladı. Bugün Suriye’de, Irak’ta, Somali’de, Pakistan’da, Gazze’de, Sri Lanka’da, Libya’da ve daha birçok ülkede başarılı insani yardım operasyonu yürüten Türk Kızılayı, ülke sınırları içinde ise her yıl milyonlarca insana yardım eli uzatmayı sürdürüyor. Ülke genelindeki 700 civarında şubesi, yüz binlerce üyesi ve gönüllüsü ile Türk Kızılayı, tüm bu çalışmaları yardımsever halkımızdan aldığı güç ile gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye devam ediyor.

kizilay.jpg

KIZILAY’IN KURULUŞ NEDENLERİ

12 Ağustos 1949 tarihinde imzalanan anlaşmada ve savaşlarda zor durumda kalan insanları korumak, yaralılara yardım etmek amacı taşıyan Cenevre Sözleşmesiyle, Kızılay görevlerini yerine getirmektedir ve insanlara yardımcı olmaktadır. Savaşta barış durumu olursa ülke içerisinde ve dışarısında her türlü afet vb. gibi durumlarda görevini yerine getirir, insanlara yardımda bulunur. İnsaniyet yararına davranış sergiler ve insan hukukuna göre hareket eder. Dünyada Kızılay gibi kuruluşlara ve bunlara bağlı olan kollarla iş birliği yaparak çalışır ve hizmetini sürdürür.

kizilay-2-001.jpg

KIZILAY SEMBOLÜ

Kızılay’ın sembolü, beyaz düz zemin üzerine karşıdan bakılınca sola doğru, açık ve kırmızı “ay”dır. Dikkat edilmelidir ki “ay”’ın açık tarafı bayrak direğinin tersine doğrudur. Kızılay simgesi, Devlet Hukuku’nun yargısı gereğince, savaş zamanında silahlı kuvvetlerin sağlık servisleriyle o yargıların belirlediği kişiler ve kuruluşlar için ” koruyucu ve belirleyici işaret ” olarak kabul edilmiştir. Bu kişi ve kuruluşlar dışında kalan hiçbir kişi ve kurum  bu işareti kullanamaz.

kizilay-3.jpg

KRONOLOJİ

Dernek 11 Haziran 1868 tarihinde kurulmuştur. Daha sonra ise sırasıyla şu isimleri almıştır: 1868 yılında Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti, 1877 yılında Osmanlı Hilali Ahmet Cemiyeti, 1923 yılında Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti, 1935 yılında Türkiye Kızılay Cemiyeti, 1947 yılında Türkiye Kızılay Derneği adlarını kullanılmıştır. 7 Şubat 1929 tarihinde Hilali Ahmer yani Kızılay günü ilk defa kutlanmıştır.

AYŞE AKINCI / YENİ HABER GAZETESİ