Otogardan umuda göç
27 Şubat’ta Suriye rejim milislerinin Mehmetçik’e gerçekleştirdiği hain saldırıya, Türkiye, “Bahar Kalkanı” Harekatı ile karşılık vermişti. Saldırılara sessiz kalan batı dünyasının duyarsızlığı karşılığında da Türkiye, “mülteci” kartını masaya sürmüştü. Saldırının gerçekleştiği gecenin sabahından itibaren Avrupa’ya açılan sınır kapılarının mülteciler için açılması dünyada ilk gündem maddesi haline geldi. Bu kapsamda o günden buyana Edirne sınır kapısına yönelen mülteciler, Yunanistan tarafına geçmeye çalışıyor. Son rakamlara göre 140 binden fazla mülteci, Türkiye’den ayrılarak Yunanistan ve Bulgaristan sınırını geçmiş durumda. Mültecilere sert müdahalelerde bulunan Yunanistan, sınırdan geçişlere izin vermese de, göçmenler Avrupa’ya giriş yapmaktan geri durmuyor. Kapıların açılmasıyla birlikte yurdun çeşitli bölgelerinden sınıra doğru başlayan hareketlilik, Konya’yı da etkiledi. Yetkilerden alınan bilgilere göre Konya’dan Avrupa’ya gitmek için otogar üzerinden hareket edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Geçen haftalardaki kadar olmasa da bu hafta itibarıyla da Konya Otogarı’ndan sınır illerine çok sayıda göçmenin seyahat ettiği öğrenildi. En fazla yoğunluk ise hafta sonunda yaşanıyor.
İLK 3 GÜN ÇOK YOĞUNDU
Konya’daki mülteciler Yunanistan ve Bulgaristan sınırına ulaşmak için harekete geçmesiyle, özellikle ilk 3 gün çok büyük bir yoğunluk yaşandığı öğrenildi. Konya’dan daha çok kayıt dışı mültecilerin sınıra gittikleri tahmininde bulunan Konya Metro Turizm Genel Müdürü Ahmet Yılmaz, “ Mültecilerin Yunanistan ve Bulgaristan sınırına varmalarının bugün yedinci günü. İlk günlerde burada hareketlilik oldu. Kafileler halinde gidişler bugünlerde azaldı. Münferit gidiş gelişler olabiliyor ama böyle yoğunluk olacak tarzda veya yığınla otobüslere talep olacak tarzda bir hareket bugünlerde yok. Göçmenler Konya’da da genellikle kayıt altında ve yerleşik düzende oldukları için belki de sonucu gözlemliyor olabilirler. Bunun sebeplerini emniyet güçlerimiz daha iyi bilirler ancak benim kanaatim genelde yerleşik olmayan ve belki de kayıt dışı olan göçmenlerin öncelikli olarak oraya gittiklerini düşünüyoruz. O yüzden ilk günlerde çok fazla yoğunluk oldu. Zaten devletimizin de bu konuyla alakalı bir zorlaması söz konusu değil. Tamamen gönüllülüğe dayalı olduğu için şuan oradaki görüntü de pek iç açıcı değil. Avrupa, Avrupalı gibi davranmıyor. Bize her konuda demokrasi insan hakları dersleri verenler maalesef sınıfta kaldılar” şeklinde konuştu.
‘YOLCU TAŞIMACILIĞI HAREKETLENDİ”
Bilet fiyatlarında mültecilere yönelik bir fırsatçılık yapılmadığının altını çizen Yılmaz, “ Çünkü Ulaştırma Bakanlığının belirlediği fiyatlar bellidir. Yoğun zamanlarda, bayramlarda, herkesi korsan taşımacılığa dikkat etmeleri konusunda uyarıyoruz. Bizde hafta içine göre hafta sonlar daha yoğun oluyor ama buna yoğunluk demeyelim. Otobüslerimiz biraz daha doluyor diyelim. Çünkü Mart ayındayız. Bu aylarda sezon bizim açımızdan durgundu. Bayramın ve öğrencinin hareketli olmadığı zaman dilimleridir. Öyle olunca da çok fazla yolcu potansiyelimiz olmuyor. Göçmenlerle birlikte biraz hareketlenme oldu” dedi.
‘CUMA CUMARTESİ VE PAZAR ÇOK YOĞUNDU’
Kapıların açılmasıyla Cuma, Cumartesi ve Pazar günü çok yoğun olduklarını aktaran Kontur Turizm İşletme Müdürü Mithat Oruç, “28 Şubat itibarıyla kapıların açılmasıyla birlikte burada sadece Konya’da değil Konya dışından da bir göç olayı meydana geldi. Bir panik yaşandı. Bu mültecilerimiz genellikle Suriyeli ve Afganlı insanlardır. Konya Valiliğinin resmi tebliğiyle bu insanları gönderme imkanımız oldu. Biz de işletme adına burada gerekli olan hazırlıklarımızı yaptık. Cuma günü itibarıyla devam etti. Cuma, Cumartesi, Pazar yoğun oldu. Konya dışından gelen insanlar da çoktu. Göç halini aldı. Burada nerelere gideriz, nerelerden Avrupa ülkelerine ulaşırız, kafalarındaki düşünceler bunlardı. Öncelikle Edirne’ye gidelim dediler. Eğer Edirne’ye gidersek biz Yunanistan deniz yoluyla bir yerlere geçeriz. Zihniyetiyle yola çıktılar. Biz gerekli olan ilavelerimizle birlikte maddi manevi sorunu olup da gidemeyen insanlara da yardımcı olduk. Yoksul, çaresiz insanlara buz burada gerekli olan müdahalemizi yaptık gönderdik. Kısmen Bodrum ve İzmir’e gidenler de oldu ama en fazla Edirne talebi vardı. Edirne’ye talep olduğu için bunun da üstesinden geldik. İlavelerle birlikte gidecekleri yerlere rahat bir şekilde gönderdik” diye açıkladı.
‘AÇIK KAPI TUTUMU DEVAM EDERSE YOĞUNLUK DA DEVAM EDER’
Sınır kapıları açık kaldığı sürece yoğunluğun da devam edebileceğini dile getiren Oruç, “ Konya otogarına Konya ilçelerinden gelen mülteciler oldu. Adana tarafından daha önce ki yerleşim yerlerinden gelen insanlar oldu. Konya İç Anadolu bölgesi olduğu için Konya’da birikim oldu. Mülteciler değişik yerlere gittiler. İstanbul’a, Ankara’ya gidip oradan Edirne’ye geçen mülteciler oldu. Edirne başta olmak üzere İzmir, Bodrum’a giden mültecilerimiz de vardı. Üstesinden rahat bir şekilde geldik. Sağlıklı bir şekilde yerlerine ulaştırdık. Yalnız Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu devam ederse, kapılar açık kalacak derse yoğunluk devam eder. Biz burada her zaman hazırız. Otogar bambaşka bir camiadır. Öyle insanlarımız var ki; sadece bu mültecilerle ilgili değil, öyle yoksul insanlarımız var ki biz burada hiç kimseyi ne aç ne yoksul göndeririz. Karınlarını doyururuz, gidecek yerlere paraları yoktur göndeririz. Yıllardan beri böyledir. Konya örfüne, adetine, kültürüne değer veren bir il. Biz Suriyeli, Afgan ayırmadan herkese eşit davranırız” diye konuştu.
“FIRSATÇILIK YAPANLAR OLDU”
Mültecilere karşı fırsatçılık yapan insanları kınayan Oruç, “Biz güzergahımızın dışına çıkmıyoruz. Bizim son güzergahımız Edirne’dir. Şöyle bir şey yaşandı: İstanbul’dan Edirne 50 TL’dir. Edirne ve Kapıkule 40 TL’dir. Biz bu insanları düşünerek sağlıklı bir şekilde gönderelim dedik ama bu insanların 1 lirasını bile nasıl yerim diye düşünen insanlar oldu. Ben onları kınıyorum. Böyle bir şey olamaz. Bir taksinin mülteciyi İstanbul’dan alıp Edirne’ye bin TL’ye götürmesi çok garip. Bu insanlar bir şeyler bilmiyorlar. Bu yüzden de panik yapıyorlar. Bu yüzden her dediklerine de uyuyorlar. Bu insanların parası yenmez, sonradan fazlasıyla çıkar. Bizde iki tane değer var. Birincisi milli duygu, ikincisi de insani duygudur. Bu duygularımıza sahip çıkalım” diyerek çağrıda bulundu.
•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ
