Oy vermek benden, inlere girmek devletten!

Oy vermek benden, inlere girmek devletten!

Bu dava Erdoğan'ın davası değil, Erdoğan başbakan! Başbakan herkesin başbakanı. Dava, aklı hür, vicdanı hür sivil Müslüman kamuoyunun davasıdır. Kimse kendi kaçak güreşinin sorumluluğunu Başbakana yüklemesin. Özellikle denge diye bir puta tapan gazeteciler ya aradan çekilin ya da davayı sahiplenin...

 

 

Geleneksel hatlarımızdan biri olan bu yaklaşım için Allah'tan acil şifalar diliyorum. Çözülmesi gereken bir sorun olduğunda, bir değişim talep edildiğinde yahut toplumsal bir ihtiyaç olduğunda rahatsız edici kronik şikâyetçiler ve her şeyi devletten bekleyenler olarak ikiye bölünüyoruz. İkisi de gereksiz, faydasız üstelik zararlı.

Açık konuşalım, cemaatin veya diğer vesayetçilerin devleti ele geçirmeye cüret etmeleri hatta kısmen becerebilmeleri aslında bizim hatamız. Sistem çok basit! Kronik şikâyetçiler rahatsız edici bir şekilde her şeyden şikayet edip bağıra çağıra ortalığı yangın yerine çevirirlerken bun yanında angaje olmamış özgür insanlarda geriye çekilip bekliyorlar. Zamanla ele geçirmek için ortaya mis gibi bir boşluk çıkıyor ve fırsatı olan bu boşluğa yerleşiyor. Sivil insanlar meydanı boş bırakmayın!

Artık Türkiye değişti! Başta Pensilvanya örgütü ile olan mücadelenin asıl sahibi devlet değil bizatihi vatandaşın kendisidir. O inlerin hayat damarlarını biz dağıtacağız. Sapkın felsefi altyapılarına karşı hikmeti koyarak mücadele edeceğiz. Komşularımızı, iş arkadaşlarımızı, akrabalarımızı, öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi uyaracağız. Gazetelerini almayacağız, medyalarını takip etmeyeceğiz. Sözün özü ilk olarak para kaynaklarını keseceğiz. Himmet yapanları uyarlamalı sistemli olarak paralel vergi alınmasını engellemeliyiz. Hizmete bağlı şirketleri su yüzüne çıkarmalıyız. Devlet kademelerinden aldıkları ihalelere itiraz edip sivil kamuoyunda itiraz organizasyonları yapmalıyız. Okullarına öğrenci gönderen aileleri tek tek kapılarını çalıp izah etmeliyiz.

BİLİNÇLİ SİVİL KAMUOYU!

Evet görev bizim. İlk iş olarak hiç vakit kaybetmeden evlatlarımızı Pensilvanya komutanlığına asker devşiren okullarından ve yurtlarından kurtaracağız. Kendi ülkesine düşman ajanlar olarak yetiştirilen çocuklarımızın sicillerini koruyacağız. Çünü, Anadolu'nun evlatlarını gizli servislerin bizim çocuklar dediği yeni nesil ordulara dönüştürülmesini engellemeliyiz. Yıllar sonra çok üzüleceğiz! Çocuklar da büyüyünce pişman olacak ve aileler de pişman olacak. Bu hatamızı hemen düzeltmeliyiz.

Gördüğümüz her yerde Fettullah Gülenin mehdi olmadığını, kurtarıcı olmadığını, İslam'a hizmet eden samimi bir din alimi olmadığını anlatacağız. Sabırla, bıkmadan ve ısrarla o örgütün insan kaynaklarını keseceğiz. Para kaynaklarını keseceğiz.

Bir adım geriye çekilerek sakince düşünürsek göreceğiz ki bunlar devletin işi değil kimse kusura bakmasın bu Müslümanların görevi. Fakat gözümüz devletin üzerinde olacak artık. Örgütten birilerinin yükseldiğini görürsek ses çıkartacağız. Onlarla iş tutulduğunu görürsek ses çıkartacağız. Gazetecilerinin, konfederasyon üyelerinin, onların dernek ve vakıflarının başkanlarının ortalıkta devletin sahibi dolaştığını görürsek sesimizi çıkartacağız. Bilinçli sivil kamuoyu olarak onların tasfiye edilmesine devletin temizlenmesine yardımcı olacağız, talep edeceğiz ve ısrarla isteyeceğiz.

Hadi bakalım ben oyumu verdim temizle bunları diye kenara çekilip beklemek sonra arada bir bundan şikayet etmek zaten geçmişte yaptığımız bir hata. Aynı hataları tekrar etmeyelim. İdeolojilerden kurtulmuş aklı sağlıklı sivil insanlar olarak hayatın içinde topa girmeliyiz.

HERKESİN BAŞBAKANI!

Dernekler, vakıflar, faaliyetler, yayınlar, filmler, seminerler, toplantılar, mahkemeler ve daha birçok meşru zeminde hala ülkenin damarlarında duran hastalıklı yapılanmaya karşı tetikte olmalı ve sivil Müslümanlar olarak mücadeleyi sırtlanmalıyız. Sosyal medyada, iş yerlerinde, evlerimizde, camilerde, akraba ziyaretlerinde bu yapılanmaya karşı neler yapılabilir ve ülke nasıl temizlenir onu konuşmalıyız.

Aksi takdirde sene sonunda yine aynı şeylerle karışılacağız. Bu köklü problem Başbakanın problemi değil bizim problemimiz. Ayrıca bu problem sadece yargı yoluyla çözülebilecek bir problem de değil. Asıl tuzak burada. Pensilyanva örgütü problemi adli zemini küçük sivil zemini büyük bir problem. Her şeyi Başbakana yükleyerek onu hedef haline getiriyoruz ve aşırı saldırı altında kalıp her seferinde mevzide tek başına mücadele etmek zorunda bırakıyoruz.

Ez cümle… Bu dava Erdoğan'ın davası değil, Erdoğan başbakan! Başbakan herkesin başbakanı.

Dava, aklı hür, vicdanı hür sivil Müslüman kamuoyunun davasıdır. Kimse kendi kaçak güreşinin sorumluluğunu Başbakana yüklemesin. Özellikle denge diye bir puta tapan gazeteciler ya aradan çekilin ya da davayı sahiplenin.