Prof. Dr. Necmi Uyanık: Konya turizmine yeni bir anlayış getirebiliriz

Prof. Dr. Necmi Uyanık, Konya’nın turizm gelirlerinin arttırılmasında tarih ve coğrafya olarak bölge odaklı projelere yer verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Necmi Uyanık: Konya turizmine yeni bir anlayış getirebiliriz

Konya’nın turizm payının artırılması noktasında değerlendirmelerde bulunan Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Uyanık, “Türkiye’nin son üç yılına bakıldığı zaman turizm geliri ortalama 29 milyar dolar civarında. Konya yöresinin bundaki payı ne kadar bunun sağlıklı şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Dünyanın ilk yerleşim merkezlerinden ve Selçuklu medeniyetine ev sahipliği yapmış kadim bir başkent ve coğrafyadan söz ediyoruz. Bir kültür, doğa, inanç ve gastronomi zenginliği ile bezenmiş medeniyet abidesi. Dünyanın ilgisini çeken birçok kültürel miras değerlerine sahip bir bölge. Bu değerlerin turizme kazandırıp uluslararası boyutlara taşınması gerekmektedir. Son zamanlarda çok konuşulan bir meseleye parmak basmak gereklidir. Konya turizmi deyince sadece Mevlâna mı akla gelmelidir? Mevlâna, turizm açısından Konya’nın üst kimliğidir. Ancak sadece Mevlâna ile turizm gelirlerinin arttırılamayacağı ortadadır. Konya’nın turizm gelirlerini arttıracak çok sayıda turistik ürün çeşitliliği mevcuttur. Alternatif tüm turizm çeşitlerinde hizmette kalite ve markalaşma yolunda çalışmalar yapılmalıdır. Ancak bu ürünlerin altyapı ve üstyapı sorunlarının çözülmesi, fiyatlandırılması ve tanıtılması hususunda yeterli girişimlerin olmadığını düşünüyorum. Nitelikli turistik ürün çeşitlendirmesi ve fiyatlandırılması ile pastadan alınacak payın büyüklüğü arasında doğru orantı vardır” ifadelerini kullandı.

konya-turizmi-1.jpg

‘KONYA MİLYONLARCA DOLAR KAZANABİLİR’

Konya’nın, turistik öneme sahip değerlerine ait bilincin eksik olduğuna dikkat çeken Uyanık, “Tarih kültür ve sanat şehri Sille/Kilistra potansiyeli bile bu anlamda eksik bilinmektedir. Arkeoturizm gibi bir silah, turizm endüstrisi için yeteri kadar kullanılamamaktadır. Sadece han ve kervansaray turizmi bile spor turizmi, (bisiklet turizmi, atlı turizm) ile birleştirildiği zaman önemli bir alan oluşacaktır. Sağlık turizmi ile gastronomi/beslenme kültürü birlikte düşünüldüğü zaman mecburiyetler tercihle birleşecek ve ortaya önemli bir gelir pastası oluşacaktır. Kültür ve sanat açısından halk oyunları (Bozkır kaşık ekibi vs.) turizme renk katacaktır. Ahiliğin merkezi başlangıç noktası olarak el sanatları, kaybolmaya yüz tutmuş keçecilik, hasır dokuma, kilim-halı, çömlekçilik ve seramik gibi alanlar da turizme katkı sağlayacak önemli değerlerimizdir. Selçuklu medeniyetine ait kıyafetler dahi Konya’mızın halka açık müze şehri olmasını sağlayacak unsurlardır. Zaman zaman sularının çekilmesi ile gündeme gelen Beyşehir Gölü, göl turizmi, ada turizmi, beslenmede balık, doğa turizmi ve kültürel mirası birleştiren önemli potansiyele sahiptir. Akşehir, Hadim gibi yörelerimizin kirazı, Yer Köprü Şelalesi, Seydişehir Tınaztepe Mağarası gibi doğa turizmi alanlarıyla birleşmekte tam bu noktada tarihi kültür ve doğa yollarını ön plana çıktığı görülmektedir. İpek Yolu ile birleşecek olan Keykubat Yolu projemiz bölgeyi turizm açısından zenginleştirecek bir proje olacaktır. Alanya’dan Konya’ya uzanacak ve turist getirmeyi planlayan bu yol üzerindeki heyecan dolu yayla, vadi, spor turizmi ve doğal yerel (Divle Obruk Peyniri, Keçimen üzümü gibi) ürün pazarları, Çatalhöyük ve Boncuklu Höyükle arkeoturizmle birleşecektir.  Bu yol üzerindeki Cistus/Laden bitkisi dahi sağlık açısından gerek sabun olarak, gerek içecek bitki çayı olarak ve antioksidan özelliği ile kozmetik ürünlerinde/ilaç sektöründe kullanılarak piyasada önemli yer tutacak ve termal turizmle birleşerek sağlık köyü projelerimizle milyonlarca doların bölgemize getirilmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

konya-turizmi-2.jpg

‘KONYA, BÖLGE ODAKLI PROJELERE YÖNELMELİDİR’

Konya’nın turizm gelirlerinin arttırılmasında tarih ve coğrafya olarak bölge odaklı projelere yer verilmesi gerektiğini belirten Uyanık, “Beyşehir/Hüyük yöresi tarım turizminde yeni projeleri beklemektedir. Tarhana kültürü bile kadın kooperatifleri üzerinden önemli girdi sağlayacak bir alandır. Cips yerine tarhana marketlere sokulmalıdır. Bu şekilde markalaşma ile deneyimci turist bu bölgeye daha rahat gelecektir. Çumra’da Çatalhöyük’te arkeoturizm, Köşk hamamında termal turizmi görecek, Hüyük’te çilek tarlalarında yeni deneyimlerini yaşayacaktır. Bu şekilde Ereğli-Karapınar bir destinasyon bölgesi, Akşehir, Ilgın farklı bit destinasyon bölgesi ve Cihanbeyli, Kulu gibi ilçelerimiz ile Tuz Gölü de önemli destinasyon bölgeleri olacaktır” diye konuştu.

konya-turizmi-8.jpg

‘KONYA ÖNEMLİ BİR GASTRONOMİ ŞEHRİ’

Konya’nın önemli bir gastronomi şehri olduğunu hatırlatan Uyanık, “Orta Asya örümlü Türk kültürünün orijinal yemekleri buradadır. Bu zenginliği Belediyelerimiz ve diğer kurumlarımızla birlikte yurt dışında Konya/Selçuklu Mutfağı açarak uluslararası alanla buluşturmamız gerekiyor. Buluşturalım ki bu tada dokunan turist deneyim için Konya’ya gelsin” dedi.

konya-turizmi-3.jpg

‘KAPADOKYA’DA UÇAN BALONLAR, SİLLE VE BEYŞEHİR GÖLÜ ÜZERİNDE DE UÇABİLİR’

Antalya ve Kapadokya’nın Konya’ya turistik anlamda olumlu bir etki bırakmadığını belirten Uyanık, “Şu an görünen profil olumsuzmuş gibi algılanıyor. Bunun nedeni ise Konya’nın, Kapadokya’dan Antalya’ya veya Antalya’dan Kapadokya’ya giden turların mola yeri olması dolayısıyla konaklamanın ve turistik harcamanın yapılmamasıdır. Aslında Konya, konum itibariyle Kapadokya ile Antalya arasında olduğundan önemli ve çeşitli fırsatlara sahiptir. Ancak biz bu fırsatları değerlendiremiyoruz. Çünkü turistlerin nitelikli zaman harcayacağı yeterli faaliyetlere sahip değiliz. Mekanları kullanamıyoruz. Turisti Konya’da tutacak ve harcama yapacak nitelikli faaliyetlere ihtiyacımız var.   Bu bağlamda Alanya’dan Konya’ya, Konya’dan Kapadokya’ya sloganı ile başlattığımız Keykubat Yolu projemizle Akdeniz’in gücünü kültürel mirasın gücü ile birleştirmeyi düşünüyoruz. Biraz önce bahsettiğimiz gibi Alanya’dan bu yolla gelecek olan turist (Sarıveliler, Ermenek, Hadim, Taşkent, Bozkır, Çumra üzerinden) Konya’da mutlaka konaklayacaktır. Keykubat Yolu’nun ikinci ayağı Manavgat, Akseki-İbradı, Derebucak üzerinden Beyşehir’e Kubadabat Sarayına gelecektir. Kapadokya’da uçan balonlar, Sille üzerinde uçabilir, Beyşehir Gölü üzerinde uçabilir” dedi.

konya-turizmi-4.jpg

‘DENEYİME DAYALI TURİSTİK FAALİYETLER GEREK’

Turistik alanların faaliyetlerinin artırılması noktasında da açıklama yapan Uyanık, “Konya’da turistler, Mevlâna Müzesi başta olmak üzere İnce Minareli Medrese, Karatay ve Sırçalı medreseleri, Sahib Ata,  Alaeddin, Kapu, Aziziye, Şerafettin Camiileri, Sille, Çatalhöyük, Beyşehir, Meke Gölü, Tuz Gölü olmak üzere birçok yeri gezmektedirler. Ancak bu alanların özellikle faaliyet noktasında oldukça zayıf kaldığını söyleyebiliriz. Biraz önce de bahsettiğimiz gibi günümüz turizm anlayışı artık sadece anıtsal veya doğal yapıları gezip görmekle sınırlı değildir. Bu mekânların deneyime dayalı çeşitli turistik faaliyetlerle zenginleştirilmesi gerekmektedir. Bir mekânı on dakikada gezebilirsiniz. Peki daha sonra ne yapacaksınız? İşte daha sonraki kısmını da faaliyetler ile zenginleştirmeniz gerekecektir.  Fotoğraf çekmek ve çektirmek dahi zaman harcanan turizmin önemli bir sanat alanıdır. Konya’mızın uygun yerlerinde içine asansörle/merdivenle çıktığınız çay içilebilen Ateşbaz giyinimli Mevlevi mutfağının sunulduğu tarzlı ney sesinin yankılandığı vs. büyükçe dönen bir semazen formatında bir yapı, içinde Konya havalarının çalındığı dev ahşap kaşıklar, içinde yemek/kiraz yediğiniz dev Nasrettin Hoca, dev kirazlar, dev ney, teleferikle çıktığınız Takkeli dağ, buğday başakları gibi birçok değer sanatsal yapılara dönmelidir. Kültür ve sanat evlerinde Selçuklu kültürü yaşatılmalıdır. Yine dinimiz açısından üç ayların başlangıcına işaret eden “Şivlilik” gibi örneği az olan bir adetimiz var. Bunun üzerine bazı çalışmalar yaptık, Büyükşehir Belediyemize de sunduk. Konya olarak bu haftada Türk-İslam dünyasından 12-16 yaş arası (değişebilir) çocukları Konya’da bir araya getirip İslam dünyasının birliğine giden yolda kültürel etkinlikler yapmamız, erken dönemde kardeşlik bilincini vermemiz gerekiyor. Bu ise insanlık adına büyük bir hizmet olacaktır. Dolayısıyla turizm, hakkıyla kültürel ve diğer alanlara hizmet eden bir alan olacaktır” ifadelerini kullandı.

konya-turizmi-5.jpg

‘ŞEB-İ ARUS’A YENİ HARİTALAR ÇİZİLMELİ’

Doğu ile Batı arasında Hz. Mevlana ve Şeb-i Arus’un, İslam düşüncesi ve tasavvuf açısından çok şey anlattığını vurgulayan Uyanık, “Bu konuda çok şey söylenebilir, kitaplar/makaleler yazılabilir. Yıllardır bu haftada farklı ülkelerden turistler gelmektedir. Belirli ritüeller vardır. Ancak, geleneksel faaliyetlerimize yeni etkinlikler katmamız, yeni mekanlar oluşturmamız kesinlikle şart. Hz. Mevlana/Mevlevilik ve Ateşbaz, bir ekol, bir anlayıştır. Medeniyete yön veren önemli bir inanç değeridir. Bu yol, turizm açısından yeni haritalar çizmelidir. Konya’ya gelen turistlere, o dönemin hayatını yaşatacak bir Mevlevi Köyü olmalı, yabancı insanlar bu köyü merak etmeli, nefsi terbiye etmeyi deneyimlemeli, mutfak kültüründeki beslenme kültürünü yaşamalı, sevgi ve saygı yolunu öğrenmeli, özellikle İslam dünyası bu haftada Konya’da olmalı. “Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka”, sadece Mevlana’nın bu felsefesi dahi turizmde yeni alanlar açmamızı sağlayacak bir söylemdir” dedi.

konya-turizmi-6.jpg

‘MEVLEVİ MUTFAĞI TANITILMALI’

Yabancı turisti bırakalım, yerli turiste dahi Mevlevi Mutfağını uygulamalı tam olarak gösteremiyoruz diyen Uyanık, “Bunu dahi tam yapabilsek, günümüzün diyete giden obezite hastalıklarını dahi önceden çözebiliriz. Evet Mevlevi mutfağının sağlıkla dolayısıyla sağlıklı yaşam turizmi ile ilgisi vardır. Yapılan güzel şeylere, yeni şeyler, yeni değerler katmamız lazım. Özellikle amaca giden yolda sanatsal faaliyetler ön planda olmalıdır. Kabe’deki ezan sesi ile Özbekistan’da bulunan İmam Matüridi, İmam Buhari, Nakşibendi Hazretleri ve Kazakistan’daki Hoca Ahmet Yesevi’nin mana iklimi (türbelerindeki sanatla ve renklerle beraber) Mevlana Hazretlerinin diyarında Selçuklu’nun Turkuaz ikliminde (ve karşılıklı) bir araya getirilmeli, yeni yakılacak meşalelerle yeni şarkılar söylenmelidir. Mevlana haftasında tüm İslam dünyasının din eğitimi alan bilginleri/gençleri Konya’da toplanmalı İslam ve zamanın şartlarını tartışmalı, İslam dünyasının yarasına derman olacak reçeteleri yazmalıdırlar. Yine bu haftada belli bir planlama ile Türkiye’de eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler Konya’da buluşturulmalıdır. Mevlana Haftasında, belli bir planlama ile her kıtadan farklı ülkelerin liderleri davet edilmeli, Konya’da sevgi ve hoşgörü ikliminde insanlık adına bir araya getirilmelidir” diye konuştu.

konya-turizmi-7.jpg

‘KÜLTÜR VE MEDENİYET SEVDALARIMIZIN YENİ BESTESİ TURİZM OLACAKTIR’

Mevlana Haftasında, dünyanın en iyi yazarları, sporcuları, sanatçıları, müzisyenlerinin Konya’ya davet edilmesi ve insanlık için Konya’da yeni şeyler söylenmesi gerektiğini belirten Uyanık, “Resim ve sanat sergileri farklı şeyler anlatabilmelidir. Turizm insana, insanlık adına düşündürme, tefekkür etme fırsatını veren bir dünyadır. Bu yönüyle Turizm kültür ve medeniyet sevdalarımızın yeni bestesi olacaktır. Anlamak, anlatmak ve sağlıkla yaşamamız dileğiyle” diyerek sözlerini noktaladı.

SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ