Prof. Dr. Önder Kutlu: Türkiye için fırsat penceresi!

Siyasal, ekonomik, sosyal düzen anlamında yeni bir dönemin başladığını ifade eden Prof. Dr. Önder Kutlu, “Şuan dünya ekonomisi durdu. Rusya, İtalya sokaklarında bayrak dalgalandırıyor. Çin ise canı istemezse eğer ikinci bir ülkeye sağlık gereci satmıyor. AB ülkeleri ise yardımlaşmak şöyle dursun, birbirlerinin sağlık gereçlerine el koyuyorlar. Virüs salgını, bu ülkelerin güvenilmez olduğunu gösterdi. Türkiye ise bu süreçte onlarca ülkeye yardım etti ve küresel bir güven kazandı. Türkiye, ilerleyen zamanlarda ekonomik anlamda bunun karşılığını alacaktır” şeklinde konuştu.

Siyasal, ekonomik, sosyal düzen anlamında yeni bir dönemin başladığını ifade eden Prof. Dr. Önder Kutlu, “Dijitalleşmenin, robotlaşmanın, kripto paraların dolaşıma sokulduğu yeni bir döneme giriliyor. Bu anlamda hepimiz uğraşıyoruz, hastanelerimiz, sağlık sektörlerimiz uğraşıyor ama daha büyük resme bakmanın mantıklı olduğu kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

‘ÜRETİLMİŞ BİR VİRÜS MÜ?’

“Bugün bu Korona virüsü üretilmiş bir virüs müdür, bunun değerlendirmesini yapacak değilim ama etkileri ve sonuçları itibarıyla dünya üzerindeki değişiklikler, Çin’in son yıllarda kat ettiği çok ciddi aşamalar bunun göstergesidir” diyen Kutlu, şunları kaydetti: “Çin,daha önceki yıllarda sadece gelişmiş batılı ülkelerin ucuz bir malzeme temin ettiği, ucuza üretim yaptırdığı taşören bir ülke olmaktan çıkıyor. Rusya son yıllarda Ortadoğu’da, Irak’ta dünyanın her yerinde müdahil bir güç haline geldi. Mevcut halinde olan nizamın da zaafına birtakım çabalar içine girdi. Haliyle bu virüsle beraber dünya ekonomisi, dünya sistemi, durduruldu. İki ay önceki gelişmeleri buradan anlayabiliyoruz. Avrupa Birliği hakikaten birbirine ekonomik bağlarıyla bağlıdır. Tabi ki bunların kendi aralarında sosyal, ekonomik, kültürel ilişkiler vardı ama tutucu en güçlü yapan bu toplulukları, bu milletleri bir arada tutan ekonomik faktörlerdi. Geçtiğimiz yıl İngiltere alelade bir seçim yaparak hızlı bir şekilde Avrupa Birliğinden çıktı. Artık, bu tür birlikler, sadece ekonomik odaklı birlikler, siyasi gücü olmayan, askeri gücü sınırlı olan birliklerin sonuna geldiğini gösteriyor. Çünkü yeni evrede artık çok daha farklı yeni modeller geliştirilecek. “

‘YENİ BİR DÜZENİ BAŞLATTILAR’

Ekonomik anlamda artık eski ilişkileri devam ettirmenin mümkün olmadığını belirten Kutlu, “ İtalya gibi bir ülke Rusya’dan yardım alarak kendi bayraklarını Rus sokaklarında dalgalandırarak adeta meydan okurcasına yeni bir düzeni başlatmış oldular. Dünyanın bu yeni düzeni çok hızlı bir şekilde anlayacağı kanaatindeyim. Çünkü bugün hepimiz New Yorklusu da Berlinlisi de, İstanbullusu da evlerine hapsedilmiş vaziyette. Bugünlerin yeni ortaya çıkacak düzenin kodlarının yazıldığı bir dönem olduğunu düşünüyorum. Artık küresel teknolojik güçler, ulusal güçler, ulusal sınırlara zaten itibar edilmiyordu. Yeni dönemde daha fazla ortadan kaldırmak istiyorlar. İnsan hükümetlerini daha zor bir duruma düşürmek suretiyle bir dünya hükümeti kurmak istiyorlar. Dünya hükümeti, küresel sermayenin ve küresel güçlerin işine yarar. Haliyle bu virüs salgını hakikaten bütün dünyayı durdurdu. Yeni bir format atılıyor ama bu formatta eski işbirlikleri, eski alışkanlıklar, eski davranışlar ve eski ittifaklara yer olmadığını görüyoruz. Yeni birtakım ittifaklar ortaya çıkacak. Bu yeni ittifakların çıkmasıyla bu olup bitenleri değerlendirdiğimizde dünya yeni bir düzüne doğru evirilecektir diye düşünüyorum “ şeklinde konuştu.

‘EKSEN ZATEN ASYA’YA KAYIYORDU’              

Küresel sermayeyi ve küresel sistemi, kontrol eden güçler açısından eksenin Asya’ya, Çin’e kaymasınınveya Amerika’da durmasının çok problem olmadığını ifade eden Kutlu, “ Yeter ki bu güçlerin menfaatleri zarar görmesin, yeter ki bu güçler dünyada söz sahibi olsun, kural koysunlar.Zaten dünyada Asya’ya doğru eksen kayması vardı, onu görüyorduk. Çin birkaç yıl içinde Amerikan ekonomisini geçerek dünyada en büyük ekonomi olma yolunda hareket ediyordu. Hindistan yıllardır büyüme potansiyeli olan bir ülkedir. Asya’nın çok ciddi bir potansiyeli vardı. Bu potansiyel harekete geçirilmekteydi. “Eksen Hindistan’a, Rusya’ya kayar” diye bir şey söylemek için çok erken. Şuan itibarıyla kazanan Çin gibi görünüyor ama zaten Çin kazanmaktaydı. 5-6 yıl daha sabretseydi Çin dünyada en büyük ekonomi haline gelecekti. Bugün ekonomik anlamda Çin’in, askeri anlamda ise Rusya’nın yükselmesi önemli adımlardı ama Rusya’yı engelleyen en büyük faktör doların düşmüş olmasıdır. Bu Rusya açısından çok ciddi bir handikaptır. Bugün hala Amerika’nın Çin’i sıkıntıya sokacak enstrümanları var.  Amerika’nın askeri anlamdaki üstünlüğü, Birleşmiş Milletlerdeki kontrol edici egemen yapısı, Çin’i ve tabi ki Çin’le beraber hareket eden ülkeleri sıkıntıya sokabilecek güce sahiptir “ diye aktardı.

‘BİTİRDİM DEMEKLE BİTİMİYOR!’

Yeni dünyada, yeni dönemde Çin büyük bir güç olduğunun altını çizen Kutlu, “Hindistan büyük güç olma yolunda hareket etme durumundadır. Ama özellikle yeni dönemde küresel güçler hala Amerika’dan ve Batı’dan bağımsız hareket ettiklerini düşünmüyorum. O nedenle Çin’in son yıllarda elde ettiği avantajları önümüzdeki dönemde bir kısmını yitireceği kanaatindeyim. Çünkü Çin Wuhanmerkezli bu salgını bertaraf ettiğini söylemekle dünyaya güçlü bir devlet imajı vermeyi amaçlıyor ama Çin’de neler olup bittiğini bilmiyoruz. On binlerle, yüz binlerle ifade edilen ölü sayısı olduğu söyleniyor. Dünya bunlardan habersiz. Oralarda insanlar evlerine kilitlendi. Oralarda insanların seyahat özgürlükleri sınırlandırıldı. O nedenle bitirdim demekle bitmiyor. Her gün sarsıntılar devam ediyor. Çin krizi fırsata çevirme yönüyle hareket ediyor ama hak ve özgürlükler konusunda otoriter, totoliter bir devlet olması nedeniyle dünyaya yansımayan çok ciddi sıkıntılar var. O nedenle ben Çin’i de o kadar fazla abartmamak gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE İÇİN FIRSAT PENCERESİDİR!’

Bu sürecin Türkiye için bir fırsat penceresi olduğuna dikkat çeken Kutlu, “ Türkiye’nin gerçekten çok ciddi avantajları var. Bugün küçük ve orta ölçekli işletmeler sıkıntılar yaşayacaklar. Bunlar kaçınılmaz şeyler ancak Türkiye genç bir ülkedir. Haliyle yeni dönemde Türkiye; bilgiye dayalı, katma değeri yüksek, üretimi ve ekonomiyi canlandırabilirse, ihraç ettiği ürünleri kilogram başı ne kadar yükseltebilirse, teknoloji alanında ne kadar yeni atılımlar yapabilirse bu krizi aşmada ve yeni dönemde sıçrama yapmada başarılı olabilecektir. Buna ekonomistler, bir fırsat penceresi diyor. Şuan itibarıyla dünya ekonomisi durdu. Rusya’nın İtalya sokaklarında bayrak dalgalandırması veya Çin’in o tanı kitlerini, ilaçlarını, bazı ülkelere verip bazı ülkelere vermemesi, bu ülkelerin güvenilmez olduğunu gösterdi. Türkiye bu süreçte birkaç ülkeye yardım etti ama hiçbirinin sokaklarında bayrak dalgalandırma ve işi reklama getirme gibi noktaya gelmedi. Bu dönemde Avrupa Birliği’nin o güvenilir diye ifade edilen ülkelerinin güvenilmez olduğu görüldü” diye konuştu.

‘TÜRKİYE ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYILA DAMGA VURABİLİR!’

Türkiye’nin bu süreci iyi değerlendirmesi gerektiğine vurgu yapan Kutlu, “ Bu kriz iki üç ayda bitmeyecek mutlaka birkaç yıl süren ciddi yansımaları olacak. Bu dönemde Türkiye sıçramayı yapabilmek için yeni bir planlama yapıp iyi bir örgütlenme içine girerse önümüzdeki dönemde Türkiye açısından çok ciddi fırsatlar ortaya çıkacaktır ve düşmüş olduğumuz bu orta gelir tuzağından kurtulma, ileri ülkeler arasında yer alma noktasında hareket edebiliriz. Mesela bugün Türkiye solunum destek cihazı üretir hale geldi. Biraz da krizler, zorluklar insanları üretmeye itiyor. Bize verilmeyen savaş sanayisindeki teknolojileri İHA’ları, SİHA’larımızı ürettik yani kötü komşu bizi ev sahibi yaptı, kötü dostlar da bizi kendi teknolojilerimize güvenilir hale getirdi. Bugünleri iyi değerlendirirsek önümüz açık. Genç nüfusuyla, jeopolitik konumuyla ve ciddi bir bilgi birikimiyle Türkiye bu krizi atlatır ve önümüzdeki yüzyıla damgasını vurabilir “ diyerek sözlerini noktaladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ