Psikolog Ömer Suna: Sigarayı bırakmanın en iyi yolu başlamamaktır

Çağımızın en büyük bağımlılıklarından biri olan Sigara, her geçen saniye yeni bir ölüme yol açıyor. Sigarayı bırakmanın en iyi yolunun aslında hiç başlamamaktan geçtiğini dile getiren Psikolog Ömer Suna, ‘Sigara bağımlılığı öncesi alınacak önlemlerle insanlar küçük yaştan bilinçlendirilmelidir’ dedi.
Psikolog Ömer Suna: Sigarayı bırakmanın en iyi yolu başlamamaktır

İnsanların sigara bağımlılığının nikotin ihtiyacının maddeyle giderilmek istenmesinden kaynaklandığını belirten Psikolog Ömer Suna, ‘Bağımlılık süreçlerinin birçoğunda bağımlı olunan evrenin gelişim şekilleri farklılık göstermektedir. Bazı bağımlılık türlerinde insan alışkanlığa hemen ulaşabilirken, sigara bağımlılığında bunun süresi geniş bir zamana yayılmaktadır. Bundan kaynaklı da insanlar sigaraya hemen bağımlı olmamaktadır. Dönem dönem etki gücünü göstererek, uzun vadede insanları bağımlılığa doğru iten bir sebep olarak ortaya çıkmaktadır. Vücutta bulunan asetilkolin reseptörleri vücudun kendi bünyesinde ürettiği hormonları, tamamen başka bir nesneye bağlayarak hareket etmeye başlar. Nikotin ihtiyacı insanlarda vardır ve bu besinlerden karşılanabilir. Fakat sigaraya başlayan bir kişi, bu ihtiyacını doğal yollardan almak yerine artık vücuda giren dışarıdan bir kimyasal yoluyla nikotin ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Bu da kişinin her istediği zaman bu ürüne ulaşabilecek noktada olmasından kaynaklanmaktadır’ ifadelerini kullandı.

psikolog-omer-suna.jpg

‘HAZ AZALINCA İHTİYAÇ DOĞAR’

İnsanların sigara ihtiyacının, iki sigara arasındaki süreyle bağlantılı olduğuna dikkat çeken Ömer Suna, ‘Kişi birinci sigarayı içtikten sonra belli bir haz yakalamaktadır. Belli bir süre sonra ikinci sigarayı içmesinin sebebi de o hazzın azalmasından kaynaklanmaktadır. Bağımlığı incelerken, bunun nasıl geliştiği önemli olan süreçlerden bir tanesidir. Küçük yaşlardan beri insanlara çeşitli uyaranlarla bağımlılık tabiri zihinlerinde işlenmektedir. Bilinçaltı faktörleri çok fazla devreye girmektedir. 7-8 yaşlarından itibaren çocuklar sigarayla tanışabilmektedir. Bunlar sosyal öğrenme ya da çevresindeki sigara içenlerin etki gücüyle oluşabilmektedir. Daha da ötesi, çocukların ilgi alanları olan, çizgi filmler, animasyonlar gibi görsellerdeki sigarayı işleme teknikleri onlara bunu çekici kılabilmektedir. Bilinçaltı faktörleri, göremediğimiz noktaları işleyebilmektedir.  Bir çizgi film karakterine tutuşturulan sigaranın çocuğun belki de 14-15 yaşında başladığı sigarayla tanışıklığını gösteren bir süreçtir. 10 yıl boyunca çocuğun bilinçaltına yerleşen bu durum, daha sonra sigarayla tanışmasına sebep olmaktadır. Aslında rastlantı değil, planlı yapılmaktadır. Bu süreçte sigarayı bırakmanın en etkili yolu da ona hiç başlamamaktır. Bir kişi sigaraya nasıl başlamaz sorusunun yanıtı ise sigaradan uzak durmasından geçer’ diye konuştu.

sigara-3.jpg

‘BAĞIMLILIKTA ÖNEMLİ ETKENLER VARDIR’

Sigara bağımlılığında birçok unsurun insanları etkilediğine dikkat çeken Ömer Suna, ‘Sigara konusunda, kültürün, ailenin, çevresinin etkisi vardır. Sigarayla ilgili terapiye başvuranlar analiz edildiği zaman, aile bağlarının birçoğunda sigara içen bir figür vardır. Ama tabi tek başına bir sebep değildir. Ailesinde herkes sigara içip, çocukları sigara içmeyebilir. Bu örnekler de vardır. Fakat merak unsuru içilen ailede fazlasıyla devreye girmektedir. Çocukluğundan itibaren bu nesneyle tanışan birey, ergenlik dönemine geldiği zaman hayatı sorgulama, neden var olma üzerine araştırmaya girmektedir. Bu soruları soran genç, sigara konusunda sosyal ortamda içici hale gelmektedir. Başlangıçta pasif içici olan bu birey belli bir zaman sonra aktif içici olmaktadır. Burada çocuklarda hayır deme becerileri geliştirilebilir’ dedi.

sigara-2.jpg

SİGARAYA BAŞLAMADAN MÜDAHALE ŞART

İnsanların henüz sigaraya başlamadan bunun önemlerinin alınması gerektiğine değinen Ömer Suna, ‘Yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, sigaraya başlandıktan sonra bırakma yollarına gitmektir. Fakat sigarayı tanırken, bağımlı yapan bir etken olduğunun bilincine varıp, uyuşturucu gibi nikotinin de bir bağımlılık yapan etken olduğunu bilmek ve bununla ilgili mücadele etmek gerekir. Bu mücadelenin de en önemli kısmı, sigaraya başlamadan önce yapılan eğitimdir. Ailelerimizde ve kültürümüzde yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, maddeyle buluşup, bunun bağımlılığının ilerlediği süreçte yardım talep edilmesidir. Var olan sistem eğer kişide yerleştiyse, bunu tekrardan atmak daha zor olmaktadır. Bu sebeple bağımlılık öncesinde eğitimler verilmeli, çocuklara hayır deme becerisi yüklenmelidir. Daha küçük yaş gruplarında bunu rol birey şeklinde canlandırma yapılabilmektedir. Burada da bireylere önemli görevler düşmektedir. Aslında maddeyle tanışmadan çocuklara bu bilinci aşılamak gerekmektedir’ ifadelerini kullandı.

ondomed-cihazi-3.jpg

ONDAMED CİHAZIYLA SİGARADAN KURTULUN

Mizaç Merkezi (Mizmer) bünyesinde bulunan ondamed cihazıyla vücuttaki nikotinin temizlendiğini ve sigarayı bırakma evresinin hızlandığını belirten Ömer Suna, ‘Mizmer olarak tedavi sürecinde iki farklı yöntemimiz bulunmaktadır. Birincisi, sigarayı bırakmaktaki en önemli nokta olan kişinin istemesidir. Kendisi bırakmak istemeden bu merkeze geldiği zaman çok fazla bir etkiden söz edemeyiz. Kişi isteyerek, bununla mücadele edebilecek şekilde geldiğinde bunu aşamalara bölmekteyiz. Birinci aşama, fizyolojik bağımlılığı yok etme aşamasıdır. Vücuda yerleşen bir yapı vardır. Bu yapı vücudu ele geçirdiği için öncelikle o yapının vücuttan temizlenmesi gerekmektedir. Ondamed isimli cihazımız, vücuttaki var olan nikotini temizlemektedir. 72 saatte nikotin atılabilmektedir. Eloktromanyetik dalgalarla vücuttaki ilgili reseptörlere uyaran verilerek bu etkinin arındırılması sağlanmaktadır. İlk 3 günün sonunda psikolojik tedavimiz başlamaktadır’ şeklinde konuştu.

ondomed-cihazi-2.jpg

‘BAĞIMLILIKTA PSİKOLOJİK BOYUT ÖNEMLİDİR’

Sigara bağımlılığındaki en önemli boyutlardan bir tanesinin de psikolojik boyut olduğunu dile getiren Ömer Suna, ‘İnsanlar, somut işlevsel yönlerden bırakmaya çalışırken en çok atlanan kısmı psikolojik boyutudur. Aslında altında yatan dinamikleri görmeden bir şeyi bırakmak demek onunla inatlaşmak demektir. İnatlaşarak da o bağımlılığın sonu maalesef gelmemektedir. Psikolojik boyutta da insana neden sigara içtiğinin üzerine gitmekteyiz. Bırakmasındaki sebepler değil, neden içtiğinin sebeplerini araştırmakta ve o doğrultuda destek sağlamaktayız. Öncelikle neyle mücadele edeceğimizi belirlemekteyiz. Nikotinin ne olduğundan, nasıl bir yapısı olduğundan bahsetmekteyiz. Psikolojik tedaviyi de tamamlayıp sigarayı bırakmayı başarabilen insanlar yediklerinden gerçek lezzeti almakta, kendini çok daha zinde hissetmektedir’ dedi.

omer-suna-1.jpg

‘YERİNE KOYMA TEKNİĞİ ÇÖZÜM DEĞİL’

Sigara bırakma sürecinde birçok insanın, ‘yerine koyma tekniği’ ile bunu bırakabileceğini düşündüğünü fakat kesin çözüm olmadığını dile getiren Ömer Suna, ‘Sigarayı bırakmak isteyen birçok kişi, kuruyemiş vb. şeyler atıştırarak sigaradan kurtulabileceğini öngörmektedir. Yerine koyma dediğimiz teknik aslında insanların sigaradan kurtulamıyorum onun yerine bunu koyuyorum demesidir. Bu da çok zararlıdır. Sigaradan kurtulmak için kendini kuruyemişe veren kişi bu sefer ona bağımlı olmakta ve kilosu artmaktadır. Daha sonra da stresten tekrar sigaraya başlayabilmektedir. Yerine koyma ile insanlar bir bağımlılıktan kurtulduğunu zannedip başka bir şeye bağımlı olmaktadır. Bu da ona zarar vermekte ve kesin çözüm olmamaktadır’ ifadelerini kullandı.

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ