Radarlarda görünümü azaltan sprey köpük ve 3D yazıcılar için filament geliştirildi

Yalova Üniversitesi'nde görevli bilim insanları, savunma sanayi alanında radar sinyallerini yüzde 99'a kadar zayıflatan ve görünmezlik sağlayan poliüretan esaslı sprey köpük ile 3D yazıcıdan malzeme üretimini sağlayan filament geliştirdi- Rektör Prof. Dr.
Radarlarda görünümü azaltan sprey köpük ve 3D yazıcılar için filament geliştirildi

YALOVA (AA) - SITKI YILDIZ - Yalova Üniversitesinde görevli bilim insanları, savunma sanayi alanında düşman radarlarına karşı görünmezlik sağlayacak sprey köpük ve 3D yazıcıdan istenilen özelliklerde malzeme üretimini sağlayacak filament geliştirdi.

Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü, biri TÜBİTAK destekli iki projede, ısı yalıtımında kullanılan köpük ve kendi üretimleri olan filament (3 boyutlu yazıcılarda parça imal etmek için kullanılan ham madde) ile radara yakalanmayan malzemeler üretti.

Doç. Dr. Alper Kaşgöz ve ekibi tarafından yürütülen çalışmaları izleyen ve bilgi alan Rektör Prof. Dr. Suat Cebeci, AA muhabirine, üniversitelerinin genç olmasına rağmen çok iyi bir kadroya sahip olduğunu ifade etti.

Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümünde birçok çalışmanın yürütüldüğünü, özellikle savunma sanayi alanında Kaşgöz ve ekibinin çalışmasının da büyük takdir topladığını aktaran Cebeci, savunma sanayinde çok önemli bir yeri olan radarlara karşı korunma sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Prof. Dr. Suat Cebeci, "Radar sinyallerini absorbe edebilen, özellikle seyyar malzemelere radarlara karşı görünmezlik kazandırabilen sprey, diğer bir ifadeyle radarları kör edebilen bir sistem. Arkadaşlarımız bu konuda güzel bir çalışma yaptılar. TÜBİTAK destekli bu projenin ikinci senesindeyiz. Burada, filament ve sprey sistemi olmak üzere iki proje yürütülüyor. Biz de sonuna kadar arkadaşlarımıza destek vereceğiz. Özellikle ülkemiz savunma sanayi alanında bir hamle sürecine girmişken bizim de buraya mutlak suretle katkı sağlamamız gerekiyor." diye konuştu.

Radarlara karşı çalışmaların yeni olmadığını, ancak üniversitelerinde yapılan çalışmanın daha kullanışlı ve pratik hale getirildiğine vurgu yapan Cebeci, şunları kaydetti:

"Bizim geliştirdiğimiz ve bütün sistematiğini bizim bildiğimiz, hızlı üretebildiğimiz mekanizmaları geliştirmek zorundayız. Filament ise kullanım alanlarına göre farklı malzeme üretme ihtiyacından doğan bir gereklilik. Bunu yapabildikten sonra istediğiniz geometride ve özellikte malzeme üretebiliyorsunuz. Mevcutta kullanılan savunma, saldırı, mühimmat veya diğer önemli teçhizatın korunması, en az kullanılması kadar önemli. Özellikle kendi ülkemizde, kendi teknolojimizle, mühendislik becerilerimizle geliştirdiğimiz silahların korunması da bize özgü malzemelerle olması gerekiyor. O yüzden de bu çalışmalar çok önemli."

- Sprey, askeri personel ve teçhizata koruma kalkanı sağlıyor

Laboratuvarda hedefe yönelik polimer kompozitlerin geliştirilmesi üzerine çalışma yürüttüklerini anlatan Doç. Dr. Kaşgöz ise son yıllarda radar sinyallerini soğuracak ve radarda görünürlüğü azaltacak kompozitlerin geliştirilmesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.

Üniversitede radar sinyallerini soğuracak kompozitlerle ilgili iki proje yürüttüklerini belirten Kaşgöz, TÜBİTAK desteği aldıkları ilk projeleri olan yalıtım amaçlı kullanılan sprey poliüretana kazandırdıkları yeni özelliği anlattı.

Alper Kaşgöz, sprey poliüretanın çok hafif olmasıyla bilindiğini, kendilerinin de yaptıkları çalışmalarla bu sprey poliüretanlara radar sinyallerini soğurucu özellik kazandırmaya çalıştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Böylece daha hafif ve kolay şekilde uygulanabilen, aynı zamanda ısı yalıtımı da sağlayabilen örneğin açık alandaki bir cisme veya personelin etrafına kabin şeklinde uygulandığı zaman hem x-bant radarlarında görünmezlik sağlayıp hem de çevresel koşullardan içerisindeki personel veya ekipmanı korumaya yönelik bir kalkan oluşturmaya çalışıyoruz. Poliüretan formülasyonlarına çeşitli fonksiyonel dolgularla katkılamalar yapıyoruz ve bunları radar savurucu özellikli hale getirmeye çalışıyoruz. Tabii bu sırada köpük morfolojisi, hücre boyutları ve yoğunluğu gibi diğer önemli parametreleri de dikkate alarak geliştirme çalışmaları yapıyoruz."

TÜBİTAK destekli projenin henüz birinci yılında olduklarını hatırlatan Kaşgöz, "Proje sonundaki hedefimiz x-bant radarları olarak adlandırılan 8-12 gigaherz aralığındaki radar sistemlerini de yüzde 99 ve üzerindeki sönümleme performansını yakalamak. Şu ana kadarki çalışmalarımızda küçük ebatta üretim ve test aşamasındayız. Hedefimiz bir yıl içerisinde yüzde 99'un üzerinde sönümleme yapabilen, aynı zamanda sprey olarak herhangi bir nesnenin üzerine sprey olarak yapılabilen ve 3 dakika içerisinde şişerek kullanıma hazır hale gelebilen bir radar sönümleyici polimer köpük kompozit geliştirmek." şeklinde konuştu.

- Sprey sıkılan malzemeler, mobil radarlar ve termal kameraları engelleyebilecek

Sprey köpüğe kazandırdıkları özellikle açık alandaki bir malzeme veya alandaki bir yerin üzerinin kısa sürede kaplanabileceğini, bunun da radar tarafından tespitini zorlaştıracağını anlatan Kaşgöz, şöyle konuştu:

"Radarlar, gerek kendi ekipmanlarımız gerekse düşman unsurlarının yerini belirten ekipmanlardır. Radar sistemlerine karşı görünmezliği sağlamak ise son zamanlarda üzerinde çokça çalışılan bir alan. Bu projedeki hedefimiz de x-bant radarları olarak adlandırdığımız daha çok küçük anten boyutlu mobil radar sistemlerine karşı görünmezlik sağlamak. Örneğin açık sahadaki bir jeneratör ya da askeri bir ekipmanın düşman radar sistemlerinden korunmasını bu spreyin üzerine uygulanmasıyla bir görünmezlik kalkanı amaçlıyoruz. Buradaki temel amaç göstermediğiniz ekipmanı korursunuz diyebiliriz. Böylelikle düşman unsurların saldırısından korunmuş olacaksınız. Bunun bir asker kıyafeti olarak değil de bir kabin olarak kullanımı mümkün. Aslında bunlar ısı yalıtımında da kullanılıyor. Bizim yaptığımız sprey ise bir kabin olarak kullanıldığında asker veya teçhizatı hem radar sisteminde hem soğuk kış şartlarından korumuş olacak. Hatta belirli derecede termal kameralardan da tespitini biraz daha zorlaştırmış olacak."

- 3D yazıcı için geliştirilen filament ile istenilen şekil ve özellikte parça üretebiliyorlar

Yine radar sistemlerine karşı yürüttükleri ikinci projelerinde günlük yaşamda da kullanılabilecek parçaların üretilmesine odaklandıklarını anlatan Alper Kaşgöz, bu amaçla İstanbul Üniversitesi Teknokentinde faaliyet gösteren kendi şirketi (Polyshield Mühendislik Danışmanlık ve Ar-Ge) ile beraber yürüttüğünü belirtti.

Radardan bir nesneyi korumak için üzerinin çok iyi bir şekilde kaplanmasında geometrinin önemine dikkati çeken Kaşgöz, bu amaçla da sıklıkla kullanılan 3D yazıcı için özel bir filament geliştirdiklerini belirtti.

Kaşgöz, "İlk önce laboratuvar ortamında granül olarak adlandırdığımız radar sönümleme özelliği olan kompozitler ürettik. Ardından yine kendi laboratuvarımızda ve şirketimizin de desteğiyle yüzde 90'ın üzerinde yüzde 99'a yakın sönümleme yapabilen radar sinyallerini absorbe edebilen 3D yazıcılar için filament geliştirmiş durumdayız. Hatta bunlarla ilgili çeşitli 3D yazıcılardan baskılar da aldık. O baskılarla testler de yaptık. Şu anda da cihaza bağlı olan ve piramitler şeklinde 3D yazıcıdan aldığımız baskı da testte yüzde 99'a yakın düzeyde sönümleme yapabiliyor." dedi.

Doç. Dr. Alper Kaşgöz, ayrıca bütün bant aralığında yüzde 99'un üzerinde sönümleme yapabilen bir filament de geliştirdiklerini belirterek yeni filamentin prototipini geliştirme aşamasında olduklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki haftalarda günlük birkaç kilogram üretebilecek bir hale gelmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu filamentin iki temel alanı var. Bunlardan ilki radardan gizlenmesi istenilen karışık geometrisi olan bir cisme direkt 3D yazıcılarla ona uygun parça basıp kaplayabilirsiniz. Plastik enjeksiyon gibi seri üretime uygun ve yüksek maliyetli parça üretimine gerek kalmadan birkaç saat içerisinde istediğiniz geometride parça üretebilirsiniz. Farklı geometrideki çalışmalarla bu oran arttırılarak radardan tamamıyla gizlenmeye yaklaşmak mümkün."

Kaşgöz, ikinci temel alanın ise radarda görünmezlik amacıyla çalışan ve yüzey geometrisini optimize etmeye çalışan bilim insanlarının çeşitli simülasyonlarla belirledikleri tasarımlarının deneysel olarak denenmesi ve test edilmesi için pratik bir yöntem olacağını belirtti.

Kaynak: