Ramazan'da ne okunur? 28.04.2020

Koronavirüsten dolayı evde vakit geçirenler için Yeni Haber Gazetesi tarafından günlük hazırlanan 'Ramazan'da ne okunur?' köşemizde bugün...
Ramazan'da ne okunur? 28.04.2020

Kelimenin Dirilişi-Erdem Bayazıt

Erdem Bayazıt’ın “Kelimenin Dirilişi” kitabı, zamanla onun gazete ve dergi sayfalarında kalmış özgün yazılarından meydana gelmektedir. Bu kitapta yer alan denemelerde Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan’ın düşünce dünyasını ele aldığı yazılarla beraber Fethi Gemuhluoğlu, Yahya Kemal, Bediüzzaman Said Nursi, Mehmet Zahit Kotku, Tarık Buğra, Şevket Bulut gibi âlim ve edebiyat adamları ile igili görüşlerini de buluruz. Ayrıca Erdem Bayazıt’ın bazı dergi sayfalarında kalmış şiir, edebiyat, düşünce ve dünya görüşü üzerine kendisiyle konuşmalardan oluşan 5–6 röportaj da yer almaktadır. Bu konuşmalar da düşünce ve sanat yazılarını tamamlar niteliktedir.

59 Yüz Portreler-Necmettin Asma

Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır, Necmettin Asma bu kitapta fırtınalı dönemlerde feveran etmiş, insan olmanın yükümlülüklerini üstlenmiş 59 yüzü çizgisine taşıyor. Çizimlerini Necmettin Asma'nın yaptığı, metinlerini Güven Adıgüzel'in yazdığı "59 Yüz: Portreler", alışılmış portre çalışmalarından çok uzak. Kitap; Malcolm X, Şeyh Şamil, Necmettin Erbakan, Muhammed Ali ve Rachel Corrie gibi kuşandıkları vazife şuuruyla hareket eden isimlerin hem portrelerini içeriyor hem de bu isimlerin ışık tuttukları izleği ve şiar edindikleri meseleleri de okura işaret ediyor.

Babamın Şarkısı-İsmail Özen

 “Herkes bir yerlere saklandı, ben de vosvosun arkasına, otların içine yattım. Bu benim arabam, burası benim ormanım, dedim kendime. Otların arasına yatmış kendimi gördüm. Bir kurbağa prenstim ben. Upuzun yatıyordum, ayaklarımda lastik ayakkabılar. Birinin önü delik. Seni gördüm dedi prenses, arabanın yanında yatıyorsun. Önümden beyaz çoraplarının pompomlarını hoplata hoplata koşup beni sobeledi. Geçtiği yerler yeni boşaltılmış çikolata kutuları gibi kokuyordu.” İsmail Özen için o, öyle sanıyorum ki Tolstoy’dan ödünç alınmış olan “İnsan Ne İle Yaşar” sorusudur. Her öyküsüne yerli yersiz sinmiş, su gibi berrak, kaya gibi sarsılmaz, ipek gibi yumuşak bir soru. Her hikâyede azar azar ama kararlılıkla cevap aranan bir soru. Her soru gibi aynı zamanda bir yolculuk çağrısı. Sahici dertleri olan her yazar gibi İsmail Özen de gösterişsiz görünen bir görkemle hikâye yolculuğuna devam ediyor. Bir yolculuğa ve esaslı bir soruya talipseniz Babamın Şarkısı sizin için de yazılmıştır.

Düşünsene Hızır Bendim- Elif Genç

“Düşünsene Hızır Bendim”, hayatlarında en az bir defa Hızır’a ihtiyaç duyanların hikâyesini anlatıyor. En az bir defa insan olmanın neredeyse zorunlu şartı olan çaresizliğini fark edip göğe bakanların, en az bir defa yağmur getiren fırtınalardan medet umanların… Yani hepimizin. Ama aynı zamanda en az bir defa bir başkasına Hızır olabilenlerin, yürüdüğü yolu yeşertenlerin, başkalarının hikâyelerine kulak erenlerin, elini korkak alıştırmayanların hikâyesini de anlatıyor. “Düşünsene Hızır Bendim” diyerek heyecanlananların. Yani hepimizin.