Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamada bulundu: (2)

"Yoğun bakımdaki hastalarda vefat oranımız yüzde 58'den 10'a, entübe hastalardaki vefat oranımız yüzde 74'ten yüzde 14'e geriledi"- "Biz tedaviyi belirti gösteren hemen herkese mümkün olan en erken aşamada uyguluyoruz"- "Salgındaki vefat oranı ile ülkemiz
Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamada bulundu: (2)

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yoğun bakımdaki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarındaki vefat oranının yüzde 58'den yüzde 10'a, entübe hastalardaki vefat oranının ise yüzde 74'ten yüzde 14'e gerilediğini bildirdi.

Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde video konferansla gerçekleşen Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanlığının alınan sonuçlara göre neredeyse her hafta tedavi yaklaşımını daha da iyi hale getirdiğini vurgulayan Koca, Çin'den ilk günlerde edinilen tecrübelerle temin edilen antiviral ilaçların, bilinen kullanımını değiştirerek daha olumlu sonuçlar alındığını belirtti.

Bunun başka ülkelere de yaygınlaşmasının hasta kaybını düşüreceğine olan inancını dile getiren Koca, "Dünyada tıbbın bildiği ilaçlardan kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık size daha önce bahsettiğim iki ilaçla ilgili geliştirdiğimiz yaklaşımla kullanımların, salgınla mücadele eden tüm ülkelerde yaygınlaşmasını umuyoruz. Hasta kaybının bizdeki gibi düşecek olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.

Yeni tip koronavirüs tedavisinde doğrudan virüse etkili bir ilacın henüz geliştirilmediğine işaret eden Koca, adı geçen ilaçların virüsün etkisini azaltıcı, tahribatını önleyici, hastanın virüsle mücadele sürecini kolaylaştırıcı özellik taşıdığını anlattı.

Koca, özellikle hidroksiklorokin adlı sıtma ilacını, önceden tedbiren temin edip, stokladıklarını aktararak, bu hazırlığın 11 Mart'tan önce gerçekleştiğini söyledi.

Bu ilaçların ve özellikle Çin dahil olmak üzere getirilen antiviral ilaçların da farklı uygulamalarla tedavide kullanıldığını anımsatan Koca, doktor ve bilim insanlarının ilaç kullanımındaki öncü tutumundan bahsetti.

Hidroksiklorokin tedavisine, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu daha ilacın hastalığa karşı kullanımına onay vermeden önce başlanıldığını aktaran Koca, "Çin'den getirdiğimiz antiviral ilaçta ise Çin'de olduğu gibi ciddi vakalarda kullanımında sonuç almadığımızı gördük. Süreçte bu ilacın kullanımını farklılaştırmış olduk. Yani yoğun bakımda ciddi vakalara değil, yoğun bakım öncesi pnömoni gelişen hastalara kullanmaya başlayarak sonuç aldığımızı gördük." bilgisini paylaştı.

Bakan Koca, tedavi konusunda Türkiye'nin dünyadan bir farkı daha olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Birçok ülkede tedavi, sadece hastaneye yatırılan, hatta yoğun bakıma alınan hastalarla sınırlı tutuluyor. Virüsü taşıyan, semptomu olan diğer insanlara ise tedavi uygulanmıyor. Biz tedaviyi belirti gösteren hemen herkese, mümkün olan en erken aşamada uyguluyoruz. Muhtemelen tüm vakalarda tedaviye erken aşamada başlamanın bir sonucu olarak hastalarımızda zatürreye gidiş oranı azalmış durumdadır. Bu yaklaşımla Türkiye'de vakaların pnömoniye dönüşme oranında yüzde 70'ten, yüzde 15'e büyük bir düşüş gerçekleşmiştir. Bu durum yoğun bakım ihtiyacımızda da azalmaya yol açmıştır."

Koca, dünyadaki uygulamanın "yoğun bakım hastalarının ventilatöre erken bağlanması yönünde" olduğunu hatırlatarak, "Deneyimlerimiz bize tersinin yararlı olduğunu gösterdi. Artık hastalarımızı ventilatöre erken değil ileri aşamada bağlıyoruz. Tedavide gösterdiğimiz bir diğer gelişme ise yoğun bakım hastalarımızı erken aşamada da artık entübe etmiyoruz. Bunun hastalığın seyrini önemli oranda değiştirdiğini görüyoruz." dedi.

Pnömoni, yani akciğer iltihabının kritik bir durum olduğuna dikkati çeken Koca, Kovid-19 hastalarında pnömoni oranı ne kadar düşürülebilirse ölüm oranının da o derece düştüğünü bildirdi.

- "Hekimlerimizin yaklaşımı dünyada bir ilk"

"Hekimlerimizin pnömoni oranını düşüren yaklaşımı dünyada bir ilktir." diyen Koca, bu yeni yaklaşımın da salgınla mücadele eden ülkelerde uygulanacağını umduklarını kaydetti.

Bilim insanlarının yol gösterici yayınların hazırlığı içinde olduğunu da vurgulayan Koca, şöyle devam etti:

"Hastanın yoğun bakıma geçişi söz konusu olmadan sürekli, yüksek akımlı oksijen uygulamasını da gerçekleştiriyoruz. Böylece eski yöntemle oluşan akciğer hasarlarını önlemiş oluyoruz. Yüksek akımlı oksijen uygulaması, ölüm oranlarındaki düşüşün sebeplerinden biri olmuştur. Yoğun bakımdaki hastalarda vefat oranlarımız ise yüzde 58'den yüzde 10'a, entübe hastalardaki vefat oranımız ise yüzde 74'ten yüzde 14'e geriledi. Bu başarıların arkasında bahsettiğim hekimlerimizin özen ve dikkati, tedavi yaklaşımlarımız, bilimsel yaklaşımlar, hekimlik sanatının ustalıkları var."

Gelişmelerin hasta kayıp oranının azalmasında da aynı derecede etkili olduğunu aktaran Koca, "Türkiye'de şu ana kadar hasta kayıp oranı yüzde 2,58'dir. Salgındaki vefat oranı ile ülkemiz Avrupa ülkeleri içinde en düşük vefat oranına sahiptir. Dünyada 80'inci sırada yer almaktadır. Bu Türk tıbbının başarısıdır." dedi.

Sağlık Bakanı Koca, her akşam, günlük koronavirüs tablosunda hızlı bir iyileşme gördüklerini dile getirerek, olumsuz her göstergenin gerilediğini, iyiye işaret eden her şeyin daha fazla dikkat çektiğini söyledi.

Eğer tedbirlere uyulmayıp, sokağa çıkma kısıtı ihlal edilseydi, gençler ve büyükler evde kalmayı görev bilmeseydi, kısıt olmayan günlerde dışarı çıkma isteğine direnilmeseydi bugünkü başarı ve iyimserliğin yakalanamayacağını kaydeden Koca, "Hepimizi her akşam üzen sonuçlarla baş başa kalırdık. Sağlık ordumuzun başarısı da sınırlı kalırdı. Tedavideki yeniliklerimiz ise yeni hastalar üzerinde uygulanır, asıl sonuca hizmet etmezdi, büyük başarının kahramanı sizlersiniz." değerlendirmesini yaptı.

Hekimlerin ve hemşirelerin ise bu başarıyı kişi başına düşen hekim ve hemşire sayısının az olmasına rağmen elde ettiğini dile getiren Koca, "Sağlık çalışanlarımıza gösterdikleri, salgın sürecinde göstermeye devam edecekleri özveri için daima müteşekkiriz." diye konuştu.

"Son 24 saatte iyileşen hasta sayısının yeni tanı konan hasta sayısından artık iki kat fazla olduğu bir noktadayız." ifadesini kullanan Koca, koronavirüs salgınına karşı şu ana dek kazanılan başarının üç faktör sayesinde sağlandığını belirtti. Koca, şunları kaydetti:

"Bu faktörlerden ilki tedbirlere uyum gösteren 83 milyondur. Hayatınızı salgın hastalığın zorunlu kıldığı yeni şartlara göre tanzim ettiniz, size minnettarım. Bu faktörlerden ikincisi, hastalarla temas etmiş kişilerin taranması, yani filyasyon yönteminin başarı ile uygulanmasıdır. Filyasyonla her vakanın temasları bulunup, gözetim altına alınmış, hastalığın kişiden kişiye yayılması önlemiştir. Faktörlerden üçüncüsü, tedaviye olabildiğince erken başlamamız, ilaç kullanımında, yoğun bakımda önemli farklılıkları ortaya koymamızdır. Başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelimizin canları pahasına gösterdikleri çabadır, çığır açıcı uygulamalara gitmemizdir, dünyada benzeri olmayan hekimlerin, onların zekasıdır."

Fahrettin Koca, salgının başlangıcında Türkiye'nin, virüsün ülkeye girişini geciktirebilen az sayıda ülkeden biri olduğuna işaret ederek, ilk günlerde vakalarda hızlı bir artış görüldüğünü, kayıpların herkeste büyük üzüntüye yol açtığını, hastalar için endişe duyduklarını, salgına karşı birlikte ciddi önlemler aldıklarını, kararlı olduklarını ve bir gün bile kontrolü hastalığın eline vermediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde siyasi iradenin tam bir koordinasyon içerisinde tedbirlere destek verdiğini anlatan Koca, özel ve kamu tüm kurumların bu mücadelede yerini aldığını, güçlü sağlık sistemi ve fedakar sağlık personelinin bu süreçte güvenli dayanakları olduğununu ifade etti.

Virüsün ülkeye girişinin beşinci haftasından sonra mücadelede izlenen yöntemin başarıya ulaştırdığının verilerle de anlaşıldığını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Beşinci haftada hastalığın seyri değişti. Günlük koronavirüs tablosundaki yeni veriler, bize her gün umut veriyor. Bu umudu sonuca çevirmek zorundayız. Unutmamalıyız 11 Mart'tan bugüne geldiğimiz nokta kesin başarı noktası değildir. Önümüzdeki günler, eski günlerin aynısı olmayacaktır. Başarı, tedbirleri artık terk edeceğimiz bir başarı değildir, tedbirlere sarılmamızı gerektiren bir başarıdır. Unutmamalıyız günlük koronavirüs tablosunda yeni vaka sayısı henüz sıfır değildir. Aramızda halen virüsü taşıyan, yeni tanı konan insanlar var, olmaya da devam edecektir. Hastalık bitmedi, o halde mücadele devam etmelidir. Elbette hayat da normale yaklaşarak devam edecek. Bunun sınırları mücadelemizdeki başarıya bağlıdır. İnanıyoruz ki her gün bir önceki günden daha iyi olacak. 83 milyon insanımıza sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum."

(Sürecek)

Kaynak: