"Sarıkamış'ın manevi ruhu çok farklı"

Subaşı: "Bu kutsal topraklara gelince insan üşüyorsa, ayakta dururken tir tir titriyorsa ve geldikten sonra tekrar tekrar gelmek istiyorsa burada farklı bir duygu, farklı bir maneviyat hissi var demektir" dedi.
"Sarıkamış'ın manevi ruhu çok farklı"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, yaptığı açıklamada, federasyon olarak her yıl Sarıkamış Harekatı'nda şehit olan askerleri anmak için faaliyet programları düzenlediklerini söyledi.

Federasyon tarafından geçtiğimiz yıl kampanya başlatıldığını anımsatan Subaşı, izci gruplarındaki çocukların harçlıklarıyla Sarıkamış Harekatı'nda şehit olan askerlerin anısına Allahuekber Dağları'na yaptırılacak şehitlik anıtının da yaz aylarında tamamlanacağını belirtti.

İzci gruplarının Sarıkamış Harekatı'nın başladığı Gaziler köyünde kamp yaparak, dedelerinin yanlarında uyuduklarını hatırlatan Subaşı, "Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 7 ülkeden gelen izcilerimiz burada Osmanlı coğrafyasında kamp kurdu ve dedelerinin yanında uyudu. Yaklaşık 400 izciden 180'i tam donanımlı izciler. Dedelerinin yanı başında her yıl onları ziyaret ederek yanlarında yatıyorlar" diye konuştu.

"Onlar, böyle torunlara sahip olmak isterlerdi"

Subaşı, izcilerin harçlıklarını biriktirerek yapılacak anıtın 100. yıl etkinliklerine ayrı bir renk katacağını ifade ederek şöyle konuştu:

"Harçlıklarıyla yapılan abide, Sarıkamış Harekatı'nda şehit olan dedelerimiz için düzenlenen etkinliklere ayrı bir renk katacak. Hedefimiz, Sarıkamış Harekatı'ın 100. yılında daha kalabalık bir grupla daha farklı ülkelerden buraya izcilerin gelmesini sağlamak. Gelecek yıl Sarıkamış Harekatı'na katılan ülkelerin gençlerini burada ağırlayacağız. Onları dedeleriyle buluşturacağız. Harçlıklarıyla dedelerine bir hediye hazırlayan, anıt yaptırmak için harçlıklarından artırdıkları paraları biriktiren bu gençler aslında kendilerini dedelerine birer hediye olarak vermiş. Dedelerinin hediyesi bu izciler işte. O dedeler kim bilir nasıl torun isterlerdi bilinmez ama eminim onlar böyle torunlara sahip olmak isterlerdi. Yani dedeleri için üşüyen, onlar için titreyen. Bu çocuklar onlara birer hediye."

Subaşı, her yıl düzenlenen Sarıkamış Harekatı yıldönümü etkinliklerine katılan gençlerin ülkelerine döndüklerinde çok şeyler anlattıklarını dile getirdi.

"Çocuklar Sarıkamış'taki o lezzeti hissediyorlar"

Sadece yabancı izcilerin veya gençlerin değil, aynı zamanda Türkiye'nin farklı illerinden Sarıkamış'a gelenlerin de aynı havayı yaşadığını ifade eden Subaşı şunları kaydetti:

"Buradan giden çocuklar, gençler yaşadıklarını hissettiklerini arkadaşlarına anlattıkça diğerleri de buraya gelmeye çabalıyor. Burayı ziyaret ederek dönenler demek gittikleri yerlerde bir şey söylüyorlar ki, başkaları da buraya tekrar geliyor. Bu kutsal topraklara gelince insan üşüyorsa, ayakta dururken tir tir titriyorsa ve geldikten sonra tekrar tekrar gelmek istiyorsa burada farklı bir duygu, farklı bir maneviyat hissi var demektir. Biz titriyoruz durduğumuz yerde. Burada farklı bir lezzet var ve çocuklar bizden daha hassas oldukları için o hissi, o lezzeti hissediyorlar hem kendileri geliyor, hem de arkadaşlarını getiriyorlar. Bu kalabalık da her yıl artıyor. Aynı dili konuşamasalar da, aynı gönlü konuşuyorlar. Bizim bir olduğumuzu biliyorlar. Aynı gönlü konuştukları için burada oluyorlar."