‘Grip tedavisinde ilk 48 saat önemli’

Yaygın olarak ‘grip’ olarak adlandırılan influenzanın tedavisinde ilk 24 ile 48 saat arasında hekime başvurmanın önemine dikkat çeken Dr. Çiğdem Ağkuş, Konya’da gripli hasta sayısının önceki yıllara göre artış göstermediğini ifade ederek, hastaların bilinçsiz ilaç kullanılmaması gerektiğini söyledi.
‘Grip tedavisinde ilk 48 saat önemli’

Grip hastalığının risk gruplarında farklılık gösterdiğini belirten Konya Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Ağkuş, “Çoğu hasta herhangi bir tıbbı tedavi almadan bir haftada iyileşir. Fakat risk grubu olan kişilerde hastalık ciddi ve ağır seyredebilir ve hatta ölüm görülebilir. Bu nedenler risk grubundaki kişiler erken dönemlerde hastalık başladıktan sonraki 24 ile 48 saat arasında hekime başvurmalı ve antiviral tedavi almalıdır” dedi.

dr-cigdem-agkus.jpg

‘İNFLUENZA VİRÜSÜ GRİBE NEDEN OLUYOR’

Gribin, İnfluenza virüsünün yol açtığı bir hastalık olduğu bilgisini veren Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Ağkuş, “Vakalar, Ekim ayından başlayarak Ocak ayına kadar artmakta, genelde Mart ayında da düşüşe geçmektedir.  Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Domuz gribi denilen 2019 yılında salgın yapan H1, N1 virüsü ama artık domuz gribi şeklinde adlandırılmıyor.  Normal mevsimsel grip ajanları içerisinde yer alıyor. İnfluenza, A ve B diye iki tipi vardır. Mevsimsel grip her yıl tüm dünyada ciddi sayıda klinik hastalığa sebebiyet veren, özellikle risk gruplarında ağır seyredebilen bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dünyada her yıl 290 bin ile 650 bin arasında influenza ilişkili ölüm gördüğünü rapor etmektedir. Hastalık özellikle gebelerde, 5 yaş altı çocuklarda, 65 yaş ve üzeri kişilerde, kronik hastalığı olanlarda ve immün yetmezliği olan hastalarda ağır seyretmektedir” şeklinde konuştu. 

influenza-grip-1-001.jpg

‘ANTİBİYOTİK GRİP İLACI DEĞİL!’

Grip tedavisinde antibiyotik kullanımının yanlış olduğuna dikkat çeken Dr. Ağkuş, “Genelde şikayetler virüs girdikten sonra gün içerisinde artarak ilerliyor ve 7 gün sürüyor. Bir de antibiyotiklerin kullanılmaması gerekiyor. Çünkü grip viral bir hastalıktır. İnfluenza virüsüyle oluşan bir hastalıktır. O nedenle antibiyotiklerin hiçbir faydası yoktur. Çünkü antibiyotikler bakteriler üzerine etkilidir, virüsler üzerine değil! Dolayısıyla antibiyotik kullanılmamalıdır. Diğer ilaçlar da tıpkı antibiyotikler gibi hekim tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar bebek, gebe ve emziren anneler, çocuklar ve ileriki yaştaki hastalar da dahil olmak üzere hekim tarafından verildikten sonra kullanılmalıdır. Vücuttan su kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketimi gerekir” ifadelerini kullandı.

influenza-grip-6-001.jpg

‘EL HİJYENİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR’

İnfluenza’nın tedavisinde el hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ağkuş, “ İnfluenza hastaları kalabalık ortamlara girmek zorunda olduklarında maske takmalılar. Kimseye bulaştırmamak için evde bol bol dinlenmeliler. Bol sıvı almalılar. Kirli eller, ağız burun, gözlerle temas etmemelidir. Hastanın temas ettiği yüzeylerin normal deterjan ve çamaşır suyuyla sık temizlenmesi gerekir. Gripten korunmak için özellikle kış aylarında kalabalık ortamlarda uzun süreli bulunmaması, hasta kişilerle yakın temas etmemesi ve hasta kişilerin maske takması gerekmektedir. Onun dışında sık sık el yıkanması gerekmektedir. Çünkü el hijyeni önemlidir. Hasta kişinin  öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık peçeteyi tercih etmesi gerekmektedir. Daha sonrasında tek kullanımlık peçeteyi atmaları gerekmektedir” diye aktardı.

‘GRİP DAHA AĞIR BİR KLİNİK TABLODUR’

Üst solunum enfeksiyonu ve gribin farklı şeyler olduğunu söyleyen Ağkuş şöyle açıkladı: “Üst solunum yolu enfeksiyonuna da bazen halk arasında ‘grip oldum’ denir ama o yanlış bir ifadedir. Üst solunum yolu enfeksiyonu da nezle-soğuk algınlığı diye adlandırabileceğimiz şeyler ama grip daha ağır bir klinik tablodur. Yüksek ateş olur, öksürük olur, yaygın halsizlik eklem ve kas ağrıları olabilir, burun akıntısı ya da burun tıkanması daha seyrektir. Yani ayakta atlatılacak bir tablo değildir, daha ağır bir durumdur. O risk grubunda olan hastaların bu şikayetleri olduğunda hemen doktora başvurmaları gerekir.” Ağkuş, son olarak Konya’da gripli hasta sayısının önceki yıllara göre artış göstermediğini sözlerine ekledi.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ