100 yıl önce tescillenen Cumhuriyet

Senan Kazımoğlu

Birinci Dünya Savaşının sonuçlarının tartışıldığı ve barış antlaşmalarının imzalanması için Paris, Versay Sarayında bir Konferans toplandı. Gerçekte, Versay Barış Konferansı, barışı teşhis etmekten çok galip devletler arasında dünyanın bölüştürülmesidir.

Konferans, Amerikan Başkanı Vilson’un tertip ettiği ve “Vilson İlkeleri” olarak tarihe geçen 14 madde doğrultusunda çalışıyordu. Böyle büyük bir savaşın yaşanmaması için Vilson İlkelerinin 14. Maddesine dayanarak bir birlik kurulmaya karar verildi. Bahsedilen 14. maddede: “Büyük küçük bütün devletlerin siyasal bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunda karşılıklı güvence vermek üzere özel sözleşmelerle bütün ulusları içine alan bir birlik oluşturulmalıdır” diyor.

Bu maddeye dayanarak 28 Mayıs 1918 yılında istiklalini elde eden Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, bağımsızlığını tüm dünyaya tanıttırmak ve kurulacak “Milletler Cemiyeti”nde yer almak için Barış Konferansına heyet göndermeye karar veridi. Azerbaycan Heyeti, Paris’e gitmek üzere 20 Ocak 1919 yılında İstanbul’a geldi. Fakat, Paris’e gitmek o kadar da kolay değildi. Zira Versaya giden yol, İstanbul’daki İtilaf devletlerinin temsilciliklerinden geçiyordu. Temsilcilikler ise Azerbaycan’ın Konferans’a katılımını o kadar da önemsemiyordu. Bunda yıllardır Avrupa’da faaliyet gösteren ve Paris’e Azerbaycan heyetinden önce giden Ermeni Heyetinin, Azerbaycan aleyhine yaptığı faaliyetlerin de katkısı vardı.

Azerbaycan’ın yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından olan Alimerdan Bey Topçubaşov’un başkanlığındaki Azerbaycan Heyetinin, başka sıkıntıları da vardı. Bu sıkıntıların başında heyette maliye sorunlar ve heyet üyelerinin azlığı geliyordu. Azerbaycan’ın aksine, Ermeni ve Gürcüler, hem maddi bakımından daha zengin, hem de ikili ilişkiler bakımından heyetleri fazla ve daha güçlüydü. Üstelik, Azerbaycan Heyetinin en güçlü kişilerinden olan, Paris’te eğitim almış ve Paris’i çok iyi tanıyan Ahmet Bey Ağaoğlu, İttihat ve Terakki üyesi olduğu gerekçesiyle İstanbul’da tutuklanarak Malta adasına sürüldü.

Tüm olumsuzluklara rağmen Azerbaycan Heyetinin azmi ve kararlılığı sayesinde heyet, konferansa davet edildi. 22 Nisan 1919 yılında İstanbul’dan yola çıkan Azerbaycan Heyeti, 9 Mayısta Paris’e ulaştı. Heyet itibaren resmi faaliyete 12 Mayısta başladı.

Galip devletlerin liderleri ve temsilcileriyle toplu ve ikili görüşmeler yapıldı. Görüşmelerde Azerbaycan Heyeti, hem kamuoyunda, hem de diğer devletler arasında Azerbaycan’ın o kadar da iyi tanınmadığını fark ediyor. Bu konuda da Ermeniler ve Gürcüler Azerbaycan’dan çok ileri olduğu fark ediliyor. Azerbaycan Heyetinin görüştüğü herkes, onlardan Ermeniler ile olan ilişkilerini soruyor ve onlar ile iyi geçinmelerini tavsiye ediyor. Bu sebepten heyet, zaten az olan maliyesinin büyük bir kısmını Azerbaycan’ın ve Azerbaycan Cumhuriyetinin tanıtılmasına yöneltiyor.

Nihayet bu gayretli ve bir o kadar da yorucu çalışmalar meyvesini verdi. 11 Ocak 1920 yılında Versay Barış Konferansının Ali Şurası, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhuriyetinin tanınmasıyla ilgi karar kabul etti. Haber Azerbaycan’a coşkuyla karşılandı. 14 Ocak günü ülkede resmi tatil günü ilan edildi.

Maalesef Azerbaycan’ın İstiklalinin tanınmasından 3 ay sonra, Bolşevik Rusya Azerbaycan’ı işgal ederek bağımsızlığına son verdi. Azerbaycan işgal olunduktan sonra heyet bir daha Azerbaycan’a dönemediler. Ancak son nefeslerine kadar heyetin her bir üyesi, Azerbaycan’ın bağımsızlığı için mücadele ettiler. Allah onlara rahmet eylesin.

Bu halk, bu devlet onun için mücadele eden hiçbir evladını unutmaz, aradan 100 yıl geçse bile…