Alan razı, satan razı

İsmail Usluer

Çağdaş Hoca, Konyaspor’un başındaki dördüncü lig maçında, kendisinden önce Konyaspor’u çalıştıran Recep Hoca’nın yönettiği Rizespor’a karşı sahaya çıktı. Açıkçası benim gibi pek çok taraftarın da merakla beklediği bir maçtı. Zira bir yanda sezon başı yönetimle ortak bir hedef belirleyip bu hedeften sapılmamasına rağmen gönderilen Recep Uçar, diğer tarafta ise kendisinden çok şey beklenen ve belirli sözler verilerek takımın başına getirilen Çağdaş Atan olacaktı.

Rizespor’a karşı geçen haftaki 11’den, Muleka’nın kart cezalısı olması nedeniyle Muleka-Pedrinho ve bir de Utku-Yasir değişikliği vardı. Çağdaş Hoca’nın devre arasına kadar sahaya bırakın net bir 11’i herhangi bir 11 sürmesi bile bir mucize. Bu maçta 5 as oyuncumuzdan mahrumuz ve sağ bek, sağ ve sol stoperler, 6 numara, 8 numaralardan biri ve sağ kanat mevkilerinde devşirme oyuncularla oynuyoruz. Konyaspor’daki eksik oyuncuları kadroya dahil etmediğimizde sanırım ligin en kötü kadrosuna sahip takım olabiliriz.

Tüm bu eksik kadroya ve oyunun büyük bölümünde iyi olmayan bir oyuna rağmen evimizde Rizespor’dan 1 puan alabildik. Oyunun tamamına baktığımızda aslında her iki takımda birbirinden çok üstün bir oyun oynamadı. Zaten istatistiklere baktığımızda da tüm veriler hemen hemen birbirine yakın. Alt sıralardaki takımların da birbirleriyle oynadığı haftada en azından mağlup olmamamız bizim için iyi oldu.

Çağdaş Hoca ilk geldiği gün de söylemiştim, devre arasına kadar bu takım puan alamasa bile hoca takıma dokunduğu, o ışığı bize gösterdiği sürece hocaya tek bir eleştiri yapılmamalı. Hocanın yapabileceği hiçbir şey yok. Bunu anlamak için bugünkü yedek kulübesinde kimlerin olduğuna bakmak yeterli. Zaten hoca sürekli ikinci devreyi işaret ediyor ve yapılacak transferlerle çok daha iyi bir konumda olacağımızı belirtiyor. Benim hocaya karşı eleştirilerim gerekli transferler yapıldığı takdirde ancak ikinci devrenin ilk maçında başlayabilir.

Eldeki kısıtlı kadroya rağmen hoca oynatmak istediği oyunda ısrarcı. Fakat oyunda ciddi manada gelgitler mevcut. Burada hocaya hiçbir suç bulamam, yalnız geçen haftaki o coşkulu oyunu bu hafta kendi evimizde oynayamamamız beni üzdü. Burada rakibin de bize karşı aldığı önlemleri es geçmemek gerek.

Çağdaş Hoca’nın aklındaki oyun, özellikle kaliteli ayaklarla oynanıldığında benim de izlemekten keyif aldığım bir oyun. Hoca sahada 4-3-3’ün çeşitli varyasyonlarını kullanıyor. Tabii hocanın oynatmak istediği oyunda en önemli mevkiler hocanın da sürekli dile getirdiği ters ayaklı oyun kurucu kanat oyuncuları. Ne yazık ki takımda şu an bu tipte 1 tane bile oyuncu yok. Sadece Muleka, onun da orijini bu değil.

Son olarak hocanın da maçtan sonra bahsettiği oyuncu ıslıklama konusuna ufak da olsa değinmek istiyorum. Bugün Yasir bence elinden gelenin çok çok fazlasını yaparak oynadı. Öyle ki rakibin net şutunu engelledi, ardından sakatlandı, birkaç dakika sakat sakat oyuna devam etmek zorunda kaldığı bir zamanda yine rakibin başka bir net şutunu engelledi. Şimdi bu oyuncu bir kere stoper değil, takımdaki sol stoper o kadar yetersiz ki Yasir onun yerine oynuyor. Burada ufak bir hatada Yasir’in ıslıklanması bana abes geliyor. Aynı şey Uğurcan için de geçerli. Bu oyuncuların kapasiteleri ve neden 11’de başladıkları belliyken bu oyuncuların ıslıklanmasının takıma olumlu sirayet edeceği mi düşünülüyor acaba merak ediyorum.