Ana başta taç imiş

Ayşe Sarı

Günümüzün en önemli konusu aileden bahsedeceğim bugün. Hani hepimizin söylediği gibi, toplumun temeli ailedir. Elbette ailenin özü de çocuktur. Ama ne yazık ki geldiğimiz süreçte hızla aileyi ve en önemlisi de ailenin özünü kaybediyoruz.

Toplumsal yozlaşma en çok canımız, kanımız, en kıymetli varlığımız çocukları etkiliyor.

Oysa onlar hem bizim hem de ülkemizin ümidi ve istikbali konumunda. O yüzden çocuklarımızı en güzel şekilde terbiye etmek hem dinî hem de millî bir görevimizdir.

Terbiye ve ahlak dediğimiz şey kabaca çocuğun şahsiyetini geliştirme ve onu olgunlaştırma gibi görülse de geniş anlamda aslında ideal bir toplum kurma gayretidir.

Bir çocuğun, ailesine, toplumuna faydalı bir şekilde yetişmesi ilk görevdir. Çocuklarımızın insanî ve ahlâkî faziletlerini, dinî inançlarını ve ahlakını öğrenmesi ve en önemlisi de bu öğrendiklerini yaşaması hayati öneme sahiptir.

Ana babaların tüm bunların yanında bir de çocuklarının ruhî ve bedenî bakımdan sağlıklı, bilgili bir şekilde yetişmesi için bütün imkânlarını kullanarak gayret sarf etmeleri gerekir.

Milletine ve memleketine faydalı evlatlar yetiştirmek için üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirmek, öldükten sonrada ardımızda hayırlı bir evlat bırakmak hem dini hem de insani görevimizdir.

Bunu başarmanın bizlere ahiret hayatında da sevinç yaşatacağını unutmayalım.

Allah kadını da ve erkeği de özenle yaratmıştır. Kadınlar dinimizde de örf ve adetlerimizde de çok kıymetlidir.

Ama ne yazık ki kadınların geçmişte ve günümüzde gerek ailede, gerekse toplumsal yapıda, her zaman hak ettikleri saygı ve değeri gördükleri söylenemez. Özellikle günümüzde durum daha kötüye gidiyor.

Bu muamelelere maruz kalan kadın, Allah’ın bize bir emaneti olan eşimiz, Rabbimizin bize göz aydınlığı olarak verdiği kızımız, yaratılışımızda, hatta hayatımız boyunca ilk sığınağımız, anamızdır.

Yaşımız her ne olursa olsun hepimiz annelerimizin sevgi, şefkat ve merhametine muhtaç oluşumuzu derinden hissederiz. Şairin de dediği gibi;

“Ana başta taç imiş,

Her derde ilaç imiş,

Bir evlat pir olsa da,

Ana’ya muhtaç imiş.”