“ANDAVALLI”

Doç. Dr. Ömer Akdağ

İlber Ortaylı demiş ki, "600'lerde Orta Asya’da Çin'i, 1071’de Mazazgirt’de Bizans’ı, 1453’de Haçlıları,  1915’de Çanakkale’de Avrupalıları yendik. Ama bir türlü cehaleti yenemedik”.

 Ortaylı doğru söylemiş ama eksik söylemiş. Cehaleti yenmek için iki temel faktör lazım:

1. Ayık bir kafa.

2. Cehaleti yenecek araç.

Bunların ikisi de 1915'ten sonra yavaş yavaş buharlaştı. Daha öncesi de  var ama biz buradan başlamış olalım.

Selanikli, Manastırlı ve bilmem nereliler suyun başına geçince ayık kafalıları kaybettik. Sarhoş kafalılar iş başına gelince toplum bunlar “örnek” oldu.

Demek ki, ayık kafayı ve ayık kafalılara ihtiyacımız var.

Ayık kafalılara ihtiyacımız var ama bu ülkede sarhoş olma özgürlüğünü savunan ve alenen sarhoşluğu reklam edenler var. Müskiratın faydalı mı zararlı olduğunu burada tartışacak değiliz. İçmek isteyen varsa evine kapanır istediği kadar içer. Veya özel mekânlar tahsis edilebilir bunlar için…

Ama müskiratı reklamına bu ülkede müsaade edilmemelidir.

Ülkemizde 1930’lı ve 1940’lı yıllara kıyasla ayık kafalılar nisbî olarak artmış durumda olmakla birlikte yetmediği anlaşılıyor.

Cehalet yenecek olan ikinci faktör, bilgiye ulaştıracak araçlardır. Bunların başında kelime ve  kavramlar  gelir.  Kelime ve kavramlar 1932 yılında “öztürkçe” palavrasıyla baltalandı. Binlerce yıldır kullanmakta olduğumuz kelime ve kavramlar yasaklandı. Bu konuda meşhur Kemalist Falih Rıfkı Atay bile isyan etmiş ve “şey kelimesi yasaklanınca bir satır yazı yazmak için masanın etrafında dört dönmeye başladık” demiş.

Dolayısıyla binlerce yıldır Türk milletinin kullanmakta olduğu kelimeler yok edildi. Tarihî devamlılık katledildi. Sıfır kilometre bir toplum oluşturulmak istendi. Kültürümüzün ve irfanımızın canına “okundu”….

BÖYLECE BİZ CEHALETİ DEĞİL DE CEHALET BİZİ YENMİŞ OLDU.

“KUTLU” OLSUN 15 YILDA ONBEŞ MİLYON GENÇ “YARATAN” ANDAVALLILARA….

Not: “Andavallı” bön demektir. Yakın tarihimizde Jön Türkler olarak bilinen bir grup vardır. Bunların “Bön Türkler”  olarak isimlendirilmesi çağdaşları tarafından uygun bulunmuştur.