Ankara’daydık ve Reis ile Hoca’nın muhteşem resitalini izledik

Hamdi Bağcı

Dünya’da bir insana en fazla 150 yıl kadar ömür verilmiştir ve ömründe 50 tane tarihi gün ya yaşar ya da yaşamaz. Çarşamba günü bizim için hayatımızda yaşadığımız en tarihi, en önemli günlerden birisiydi.

Tarihe tanıklık ettik. Müthiş bir onuru yaşadık, Ankara Arena’da AK Partinin 1. Olağan Kongresindeydik…

Çok fazla kongreye katılmış bir insanım, çok görkemli kongreler gördüm, özellikle Refah Partisinin her kongresi ayrı bir muhteşemliği barındırırdı ama hiçbirisinde 27 Ağustos 2014 Çarşamba günü yaşadığım, tarihe tanıklık etme, hissini yaşamamıştım.

Biliyorum bu kongre ile ilgili onlarca ya da ne bileyim yüzlerde, belki de binlerce yazı, not okumuşsunuzdur. Dün, bugün televizyon kanalları, sosyal medya, internet siteleri hep bu konuyu yazıyorlar, anlattılar ya da bu konu ile ilgili bilgileri sizlerle paylaştılar, paylaşıyorlar.

Hepsi doğru, Türkiye’nin Lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması gerçekten muhteşemdi, medya mensuplarına konuşma metni bir kitapçık olarak dağıtıldı. Tam 32 sayfa, zaten bu konuşma yaklaşık 2 saat sürdü.

Konuşmanın her satırı önemli, her satırı tarihi bir mesajı içerir mahiyetteydi. Özellikle paralel ihanet şebekesi ile ilgili kararlı açıklamaları, Yargı’nın reforma ihtiyaç duyduğu gerçeğini ifade etmesi,  muhalefete yönelik açıklamaları gibi konulardan tutunda, AK Parti iktidarının nasıl bir süreçten geçtiği gibi çok önemli konuları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu tarihi konuşmada ifade etti

Bunlar doğru fakat konuşmanın satır aralarında öyle bir mısra vardı ki, benim işte tabiri caizse bittiğim nokta orasıdır.

Şöyle dedi; “Merhum Neşet Usta’nın, o muhteşem sesi ve yorumuyla dillendirdiği gibi;

‘Hasret etti bizi kavim gardaşa,

Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir de ölüm…’

Allah’a hamdolsun, bu veda ve ayrılık, sadece bir başlangıç içindir.”

Şimdi beni bütün o konuşmada bu kadar etkileyen, bu kadar sarsan, bu kadar sersem eden başka cümle yok desem inanınız yalan söylemiş olmaz.

Peki, bu ifadeler beni niye sarsmış olabilir, neden biliyor musunuz? Merhum Neşet Ertaş’ın seslendirdiği o eseri çok az insan bilir, bir kere bir insanın bu eseri bilmesi için çok iyi bir Neşet Usta dinleyeni olması gerekir, tabiri caizse damar bir eserdir ve bu eseri Recep Tayyip Erdoğan biliyor…

Yani, evet yani benimle, bu toplumla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aynı Türküyü dinliyor, beni etkileyen onu da etkiliyor, benim sevdiğimi o da seviyor.

Bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı niye seviyor sorusunu hala cevaplayamamış andavallar keşke şu yukarıda yazdığım cümleleri gerçek anlamda bir anlayabilse…

Anlamazlar ama bilmeleri gerekiyor, aynen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi gücümüzü, Necip Fazıl Kısakürek'ten, Nazım Hikmet'ten, Mehmet Akif Ersoy’dan alıyoruz ve haklıdır, Ahmet Yesevi, Ahmede Hani, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Fuzuli, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli gibi nice pınarlardan besleniyor bu millet. Bunu anlamayanlar bu davayı da, Türkiye'yi de, Recep Tayyip Erdoğan'ı da, milletimizi de anlamaz, anlayamaz.

Bir gün bir grup gazeteci ile Kıbrıs’a gitmiştik, orada Sol’a yakın birkaç gazetesi arkadaşımızda vardı, ben Nazım Hikmet’e "Rahmetli", ifadesini kullandığımda bana anlamlı bir şekilde gülerek bakmışlar, "keşke bunu Nazım Hikmet duysa", demişlerdi.

Bilmem duyar mı duymaz mı, benim bildiğim bu toprakların bu isimlerden beslendiği ve hepsinin bizim değerimiz olduğudur.

Ve onun için işte diyorum ki, elbette birbirinden ünlü meslektaşımızla ayı tribünde bu kongreye tanıklık etmek güzeldi ama asıl Recep Tayyip Erdoğan gibi bir Liderin bu konuşmasına tanıklık etmek, o tarihi kongreye katılmak, Ahmet Davutoğlu gibi bir dava adamının Başbakan olması, Genel Başkan olması önemliydi ve benim onurum buna şahitlik etmektir. 

Sayın Ahmet Davutoğlu da yaklaşık 1,5 saat konuştu. Dünya’yı bildiğini zaten biliyoruz da kardeşim, bu dünyadaki bütün dağları, ırmakları da mı biliyorsun?

Biliyormuş, o anlattı ve salon muhteşem bir coşku ile onu dinledi.

Herkes aklına yazsın, Allah’ın izni ile 2023 tarihine kadar Rabbim ömür verirse Ahmet Davutoğlu Başbakan. AK Parti bu süreci çok verimli yaşayacak buna inanıyorum ve diyorum ki;

Bu dünyada Recep Tayyip Erdoğan gibi Ahmet Davutoğlu gibi liderleri Rabbim bize gösterdi ya, Şükür ve işte böyle liderlerle dünyanın bittiği yere kadar gidilir. Tereddüt etmeden gidilir.

İnşa Allah bizim evlatlarımızda böyle büyük insanlar olurlar, vatana millete, ümmete, insanlığa faydalı Müslümanlar olurlar... 

Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu bu ülkeyi yönetirken bu ülkeye her kademede onurla mücadele edilir. Hatta Recep Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu için Ankara’ya bile gidilir. Onlar bu millete sevdalılar ve hiç şüphem yok ülkemizi en az 3 kat daha büyütecekler.

Ve diyorum ki, bu günleri bana gösteren Ulu Mevlam, keşke bana Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatını yazmayı da nasip etse, keşke Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatını da yazabilsem…

Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyetini geleceğe taşıyor ve bizlerde bu günlere tanıklık ediyoruz, bence hepiniz bu günlerin kıymetini bilin, tarihe tanıklık ediyoruz...

Ve bu zamana, bu mekâna saygı duyun, zira içinde Ahir Zamanın en kıymetli lideri yaşıyor…

Allah bu millete Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile nice zaferlerle, güzelliklerle dolu yıllar nasip etsin…

Bu milletin makûs talihi değişiyor, bu millet dünyaya yeni bir medeniyet sunmaya geliyor, kökleri atide olan ve maziyi şekillendirecek, dünyayı yönetecek bir medeniyet...

Yüce Mevlamıza, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nu bu millete lütfettiği için Şükürler Olsun…

Şundan hiç şüphe duymuyorum, AK Parti bu ülkenin geleceğidir...

Bu bilinçle dün AK Parti Kongresinde bir bayrak devir teslim töreni vardı ama genel olarak baktığımızda ise Yeni Türkiye'nin yeni yolculuğunu görüyorduk...

Bir bitiş yoktu, son yoktu, bu ülkeye Fatiha'nın Fetih olduğunu tekrar öğreten Büyük Lider Recep Tayyip Erdoğan ile onun liderliğinde kabineyi ve dolayısıyla Türkiye'yi yönetecek Ahmet Davutoğlu'nun muhteşem resitali vardı...

Dinleyebilenlere selam, Durmak Yok Yola Devam...