"Ayar"

Doç. Dr. Ömer Akdağ

CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu "kurucu ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor" demiş.

Kurucu ayarlar ne ola ki?

Herhalde Şeyhedebalı'yı kast ediyor olamaz.

Zira Şeyh Edebalı "bizim davamız sevgi davasıdır" diyor.

Kılıçdaroğlu'nun kast ettiği "kurucu ayarlar" herhalde 1950 öncesi sistem olmalı.

Yani reylerle iktidar olmak değil de tasniflerle hükümete gelmek olmalı.

Mevzuyu biraz daha açayım;

1946 genel seçimlerinde CHP iktidardaydı. Seçimler yapıldı. O günlerin matbuatını takip edenler bilirler. Seçimler sonuçlandıktan sonra yapılan genel değerlendirmelerde şu manşetler gazete sayfalarında yer almıştı;

"Reyler DP'ye atıldı fakat sandıktan CHP çıktı".

1946 genel seçimleriyle CHP, Türk demokrasi tarihinde son defa tek başına iktidara gelmiştir.

Zira bu seçimlerde Mısır'daki sağır sultanın da duyduğu gibi "açık rey kapalı tasnif" sistemi tatbik edilmiştir.

Kapalı kapılar ardında milli şefin talimatları istikametinde CHP "büyük bir seçim zaferi" kazanmıştır.

Tekrar dönelim Kılıçdaroğlu'nun "kurucu ayarlar" meselesine.

Kılıçdaroğlu'nun bu "ayarlar" sisteminde Türk milletinin yeri yoktur. Çünkü Türk milleti "haso ve memo'dur".

Ülke idare etmeyi ne bilsin Anadolu'nun köylüsü....

Her hususta CHP'li kodamanlar bilir.

1923'ten 1950'ye kadar millet namına fakat milletin "rağmına" ülkeyi idare etmişlerdir tek partinin “değişmez genel başkanı”…

Türk milletinin çorabı nasıl giyeceğinden şapkayı nasıl takacağına kadar her hususta "önderlik" etmişlerdir bunlar.

Türk milletinin Fatih sultan Mehmed'in türbesine gitmemesi gerektiğinden baloya gitmesi gerektiğine kadar her sosyal meseleyi de milletin beynine "kazımışlardır"...

Emrin olur Kemal abi,

Derhal Türk milleti "kurucu" ayarlarına dönüş yapsın.

Nasıl olsa senin adın "kemal".....

"Kamal" değil "kemal".....

Bin yıldır kullanmakta olduğumuz kelimeler terk edildi. 1930'larda TDK'nin başına getirilen A. Dilaçar "seyesinde". "A" nin açılımı=agop

Öğretim üyesinin birisi Ankara'daki terör saldırısını protesto etmek içın sınıfta yüksek sesle nutuk okumuş.

Ruhen hatalı beslenmiş insanları düzeltmek kısa zamanda mümkün olmayacağına göre bunların ambarlarını tespit etmek ve orada tutmak gerekir.

Ülkemizde bir kısım insanlara laf anlatmak mümkün değildir. Bunlara şartlanmışlar denir. Bu türlere fırsat vermeyeceksin.

TErörün dini ve ırkı yoktur. Aynı saldırı Rusya'da olsa biz yine rahatsız oluruz. Aynı hassasiyeti biz de görmek isteriz. Fakat maalesef.

Hangi siyasi partiye mensup olursanız olun,

Hangi fikirde olursanız olun,

Hangi dinde, mezhepde, meşrepte ve ırkta olursanız olun,

Hangi renkte olursanız olun,

Terör veya tedhiş herkesin başına beladır.

Hangi ülkede olursa olsun,

Terör veya tedhiş lanetlenmesi gereken bir beladır.

Ankara'da dün akşam yaşanan menfur terör saldırısını şiddetle protesto ediyoruz.

Vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar ve aziz milletimize taziyelerimizi sunuyoruz.

Türk milleti terör belasıyla dize gelmeyecektir.

Dahili ve harici hainlerin bunu bilmesini isteriz.

Bir tiyatro sanatçısı "gerilla annesi rolü almak istiyorum" demiş. Pardon ama bu sanatçı familyasında bir arıza mı var? İstisnalar müstesna.

Kuzey kore'deki ağlama seansları bana 20-30 önceki kasımları hatırlatıyor. Acı acı tebessüm ediyorum.

Ahırda yaşayan birisine siz temiz kokunun ne olduğunu anlatamazsınız. Nafile uğraşmayın. Adam daha Türk milletini tanımıyor. Atası maymun.

Mısır'da diktatör sisi, rükuyü yapmadan secdeye gitmiş. Eh, bizimkiler bir zamanlar türkçe ibadet yaptırıyorlardı. Kendileri yapmadan.

1930 ve 1940'lı resimlere bakınız. Çarık var veya yoktur, pantolunu (pontul) yırtık ve yamalıdır. Ama başında vakko markalı şapka vardır.