AYIP TUTKULAR BARAKASI

Mert Aslan

İnsan beyninde, başkalarının giremediği yasaklı bir bölge vardır. Bu bölgenin güvenliği ve gizliliği insana herkes hakkında istediği her şeyi düşünme ve teorik de olsa yapma olanağı veriyor. Kimse orayı okuyamadığı için, sizi yargılayamıyor, ayıplayamıyor ve suçlayamıyor. O gizli ve esrarlı alana bir isim koymak gerekirse, “Ayıp Tutkular Barakası” demek uygun düşer. Temelde “düşünme yeteneği”ne dayanan ayıp tutkular barakasında işleri yürüten mekanizma, “hayal gücü”dür. Hayal gücü, daima suçludur. Çünkü başkalarının şerrinden emin olduğu güvenli bir yerdedir, bağımsız ve özgürdür, daha kötüsü, ahlâkî temelleri yoktur. Kendini tamamen güvende hisseden herkesin başına gelebileceği gibi, kişiyi zamanla sorumsuzluğa sürükleyebilir. Burayı geçelim.

Dediğimiz gibi, “Ayıp tutkular barakası”, yani “iç dünyamız”, normal koşullarda dışarıya kapalı bir düzenektir. Ağzımızdaki dilimiz ya da beden dilimizle farklı ölçülerde, ama genellikle kontrollü bir biçimde dışa vurduklarımız dışında kalan tüm duygu ve düşüncelerimiz orada güvence altındadır. Politik ve diplomatik dilin çıkış noktası da burasıdır. İçindeki duygu ve düşünceleri başkalarının kabul edebileceği ya da bağımızı belaya sokmayacağı bir esneklik ve kıvamda ifade etme becerisi…

Bu gizemli ve ahlaksız bölge, neredeyse bütün gücünü güvenlik ve dokunulmazlık garantisinden alır.

Onu frenleyebilecek olan kişi, her şeye olduğu kadar insan ruhuna ve aklına da nüfuz eden, oradan geçenleri an be an kayıt altına alabilen ve mahkemeyi kurup yargılayabilecek olan biri olmalıdır. Yani Allah... Hiç kimsenin giremediği iç dünyamızdan geçenlerin, fiziksel, zihinsel ve ruhsal yapımızı tasarlayan “Sahip” tarafından saniye saniye izleyebiliyor olması, dünya sınavının ana arterini oluşturmaktadır.

Bu demektir ki, sırf bilemedikleri için bizden hesap soramayan insanların tersine o yasaklı bölgede kuş uçurmayan Yüce Rahman, yine onlar adına bizden hesap sormak üzere orada olup biten her şeyi sürekli kayıt altına almaktadır.

Kutsal kitap ne diyor?

“Bazı zanlar günahtır.”