Aziz Yoldaşım Ne Demektir?

Hamdi Bağcı

Dün gazeteye Star Gazetesinin değerli yazarlarından Hakan Albayrak geldi… Aslında fazla uzun konuşmadık, doğrusu sohbet etmek isterdim ama olmadı, zannediyorum onların da yoğun bir programı var, neticede uzun uzun sohbet edemedik…

Ama ben nedense çok uzun konuşmuşuz hissi yaşadım, yine de inanınız bu duygudayım…

Sanki uzun uzun konuştuk, halleştik, dertleştik…

Bana sanki yaşadığı fani dünya sıkıntılarını anlattı, İstanbul’u, Mavi Marmara’da ne işleri olduğunu, niye Filistin davasını dert edindiğini anlattı…

Kendini neden Fethullah Gülen’e reddiye yazmak zorunda hissettiğini, iç kırgınlığını anlattı sanki… 

Konuştuk, dertleştik, sıkıntılarımız azaldı…

Bu duyguyu yaşadım ve hala da yaşıyorum…

Ve tabi neden ben böyle hissettim, neden Hakan Albayrak’ı gönlümüzden seviyoruz, niye gönlümüzde Hakan Albayrak’a yer açıyoruz? Bizi bağlayan nedir?

Aslında bunların hepsinin cevabı aynı…

Bilemiyorum, belki yanılıyorumdur ama biz hepimiz bu dünyayı sürgün yeri olarak görüyoruz…

Başka insanların, hayat profesyonellerinin pek anlayamayacağı bir duygu bu…

Alnını secdeye koyduğunda hissettiğin teslimiyet ve özgürlük hissini kime nasıl anlatabiliriz zaten…

Allah, demekten aldığın derin tadı, Lailahe-İllaAllah demenin nasıl elinin tersi ile bütün dünyayı itivermek olduğunu kime nasıl anlatacaksınız?  

Neden Merhum Necmettin Erbakan’ı sevdiğimizi kime nasıl anlatacaksın?

Hiçbir dünyalık talep etmediğimiz halde Uzun Adam’ı, Koca Reis’i niçin sevdiğimizi, niye savunduğumuzu biliyorum AK Partililerin bile genel ekseriyetine anlatamazsınız, anlatamayız…

Fethullah Gülen’i niye sevmiştik ve şimdi neden kalbimizi onarılmayacak bir şekilde kırdı, kime nasıl anlatacağız…

Bir tane cemaatçi bile anlamaz bizi…

İhanetin bütün İslam dünyasında derin yaralar açtığını, nereden bilecekler, körü körüne bağlanmış insanlar…

Meselenin dünya iktidarı olmadığını, İlahi Kelimetullahın bizi nasıl sarmalayıverdiğini ve bu teslimiyetle, neden dünyadan geçtiğimizi kime nasıl anlatacaksın?

Abdülkadir Molla’nın şehadet haberlerini duyunca dünyanın en sağır insanının bile duyabileceği coşkunlukla “Allahüekber” diye bağırdığımızı kime nasıl anlatacağız?

Suriye’de acının bebelerini gördüğümüzde zerremizin bile ağladığını nerede kime anlatacaksın?

“Ey Kudüs sen özgür değilsen, vallahi ben de özgür değilim, sen özgür oluncaya kadar başım eğiktir ve eğer ben Kudüs seni unutursam, bu can bu bedende kalmasın” diye dünyaya niye haykırdığımızı kime nasıl anlatacaksın?

Neticede anlamazlar ama inanınız çok kısa bir sürede bütün bunları Hakan Albayrak’la çok ayrıntılı bir şekilde konuştuğumuzu, halleştiğimi düşünüyorum…

Bu arada sağ olsunlar bize matbaadan yeni aldıkları, kendilerinin bir kitabını hediye getirmişler bize…

Kitabın ismi, Düşün Yakamızdan – Fethullah Gülen Cephesine Reddiye…

Sağ olsunlar aziz kardeşimiz, ağabeyimiz Hakan Albayrak bize de kitabını imzaladılar…

“Aziz Yoldaşım” ifadesini kullanmış bize yazmış olduğu metinde…

Onur duyduk, şeref duyduk…

Sağ olsunlar…

Kitapta bu süreçte Hakan Albayrak’ın Star Gazetesinde yazmış olduğu yazılar var genel olarak…

Ve diyor ki Hakan Albayrak, “Uluslararası sistem ağaları Recep Tayyip Erdoğan’a, O’nun şahsında Türkiye’ye, Türkiye üzerinden İslam Dünyasına diz çöktürtmeye çalışıyorlar. Fethullah Gülen hareketi ve “paralel devlet yapılanması” da, bilhassa 17 Aralık 2013’ten beri hükümete ve hükümet taraftarlarına karşı açıkça yürüttüğü savaşla, maalesef onların değirmenine su taşıyor.

Ülkemizin ve bütün İslam Dünyasının izzeti için bunlarla mücadele etmeye mecburuz.”

Meselenin özü özeti budur…

Aziz kardeşimize, ağabeyimize selam, yola devam, diyoruz…

Bu yol bir maratondur, bunu Reis söylemişti, bu dava parti davası değil, bunu Erbakan Hocamız söylemişti…

Yol Allah (C.C.) yolu, Rabbimiz bizi bu yoldan ayırmasın, ayağımızı kaydırmasın…