B. AYMAN GÜLER’İN ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK

Arif Tekeli

 

Geçtiğimiz haftaya CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler damga vurdu. Sayın Birgül Ayman Güler’in yaptığı konuşmada kullandığı sözler “ırkçılık” olarak yorumlandı. Sarf ettiği; “Kürt milliyetçiliğini bana 'ilericilik' ve 'bağımsızcılık' diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” sözleriyle kamuoyunun büyük çoğunluğunun taraflı-tarafsız tepkisini çekti. Aynı Birgül Ayman Güler’in ülkenin en “değerli” üniversitelerinden birinde hocalık da yapmış bir Siyaset Bilimi profesörü olduğunu unutmayalım. Bu bilgiden hareketle şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Birgül Ayman Güler ‘ulus’, ‘millet’, ‘nation’ gibi kavramları çok rahatlıkla bilmesi gereken ve bu tartışmanın hangi platformlarda yapılması gerektiğini bilmesi gereken birisi. Şunu başta söylemekte herhalde bir sakınca yoktur: İster ‘millet’ deyin, ister ‘ulus’ deyin, isterseniz ‘nation’ deyin, bunların hiç biri birbirinden üstün değildir. Ancak Ayman Güler’in sözlerinde bir sıkıntı var. Bunlar birbiriyle eş değerdedir. İnsanlar arasında üstünlük; kafatası ebatlarıyla veya ten rengi ile olmaz. Üstünlük; bizim inancımızda ‘takva’ iledir, başka inanç sistemlerinde ise farklı şekillerde olabilir ama dünyanın hiçbir yerinde bu CHP’li vekilin söylediği kadar ilkel bir üstünlük ölçütü belirtilemez. Bu ırkçılık sınıfına girer ki bu dünyanın her bölgesinde suçtur. Bunu bir profesörün çok iyi bilmesi gerekir.

B. Ayman Güler Meclis kürsüsünden yaptığı bu konuşmaya açıklama getirmek amacıyla yaptığı basın açıklamasında; kendisinin bir akademisyen olduğunu, ‘millet’ ve ‘ulus’ kavramlarının farklı olduğunu, bunu bilmediğini düşündüğü ve “cahil” olarak adlandırdığı insanların olayı yanlış anladığını anlattı. Güler bu açıklamalarla da yetinmedi ve kamuoyunu kendisinden özür dilemeye davet etti.

Birgül Ayman Güler’in bu açıklamalarını izlerken şaşırdım dersem doğru olmaz. Tam da beklediğim gibi bir açıklamaydı. Mecliste yaptığı konuşma da daha sonrasındaki yaptığı açıklama da sonrasında komuoyundan özür beklemesi de tamamıyla ‘CHP zihniyeti’ diye artık kavramsallaşan bakış açısının çok canlı bir tezahürüydü. Dolayısıyla şaşırıp, tepki göstermek gibi bir gayrete kapılmadım. Bu yazıyı yazmamdaki amaç da zaten Sayın Ayman Güler’e tepki gösterme değil. Artık CHP’yi kendi haline bırakmamız gerektiğini düşünüyorum. Son olay bir kez daha gösterdi ki CHP’nin hiçbir ciddiyeti yok. Bu kadar ciddiyetsiz açıklamalar yapan bir partiyi değerlendirmenin dahi anlamsız olduğunu düşünüyorum. Hala kafatası yarıştırma seviyesinden bir adım ileri gidememiş olmaları beni bu manada ne yazık ki doğruluyor.

Bu yazının asıl mantığına ve yazılış amacına gelecek olursak, bugünkü yazımın amacı; Sayın Birgül Ayman Güler’in yanlış tanımladığına inandığım malum kavramları doğru tanımlamak. Vekilimiz ‘ulus’ ve ‘millet’ kavramları arasındaki farkı anlatmaya çalışıyordu. ‘ulus’ kavramını ‘üst kimlik’ gibi göstererek Türklüğe yakıştırırken, ‘milliyet’ kavramını ise Kürt’e yakıştırarak ‘alt kimlik’ vurgusu yapıyordu. Tabi bu böyle değil. Sayın profesör -ki aynı zamanda milletin vekili- ne yazık ki bu kavramları bizzat kendisi yanlış öğrenmiş. Siyaset Bilimi’nde ‘ulus’ ve ‘millet’ kavramları tam olarak aynı anlama gelmezler. Bu noktada aynı manaya geldiği şeklinde bir yanılsama vardır. ‘Millet’ in İngilizce karşılığı ‘nation’ olan kelimenin Arapça’daki karşılığı olduğunu ve yine ‘ulus’ kavramının da bu ‘nation’ kavramının Türkçe karşılığı olduğu şeklindeki ciddi yanılsama. Bu tamamıyla yanlış değil fakat olay bundan ibaret de değil.

‘Millet’ sözcüğünün dilde sadeleşme çalışmalarının yapıldığı Cumhuriyetin ilk yıllarında -Moğolca kökenli olduğunu öğrendiğim- ‘ulus’ kavramıyla değiştirilmesine karar verildi. Artık İngilizce’deki ‘nation’ kavramını karşılamak noktasında dilimizde kullanılan kavram ‘ulus’ olarak kabul edildi. Fakat zamanla halk bu kavramı benimsemediği için ‘millet’ sözcüğü dilimizden silinmedi. Öyle ki; “Türkiye Büyük Millet Meclisi” derken dahi ‘millet’ kavramını kullanmaya devam ettik. Arapça kökenli olan ‘millet’ kavramının İngilizce ‘nation’ kavramından farkını söylediğimde tüm bu kavram kargaşası ortadan kalkacak. O fark: ‘millet’ sözcüğünün içerisinde ‘ümmet’ kavramını da barındırdığı ve ‘ümmet’ kökünden geldiğidir. Yani bu minvalden bakacak olursak Kürtler ile Türkler’in dolayısıyla diğer bütün Müslüman halkların aynı milletten olduğunu söyleyebiliriz. Bize daha çocukken öğretilen şu bilgi de aslında bu noktada ciddi bir örnek:

+Hangi millettensin?

-Hz. İbrahim’in milletindenim.