BABA MESLEĞİ

Hasan Mutluoğlu

Her insanın ilk öğretmeni annesi ve sonrasında, erkek çocuklar için de kendiliğinden baba devreye girer.

Çocuklar, ailenin temel özelliklerini dışarıya yansıtır. Bu durumu “aile terbiyesi”,babasının oğlu”,”atalarına rahmet”,”hıh demiş burnundan düşmüş” v.s kavramlarla ifade etmeye çalışırız.

Baba oğluna dedi ki;

-Ayağını nereye koyduğuna dikkat et!

Çocuk babasına şöyle cevap verdi:

-Sen dikkat et baba!

Ben senin adımlarını izliyorum. “

Çocuklar, söz ile yapılan tembih ve nasihatlerden daha fazla, davranışlardan etkilenir. Davranışları taklit ederek davranış eğitimini güçlendirir.

Güçlü kişilik sahibi insanların hayatı irdelendiğinde, sağlam ve tutarlı bir aile ortamından aldığı ilk eğitimin önemini ortaya koymakta.

Çocukların sağlam karakterli, ahlak sahibi, iyi bir mesleği kazanmasını, neslinin devamı için mutlu bir yuva kurması, her anne/babanın en önemli isteklerindendir.

İstemek, arzu etmek hoş da..!!?  Bunun gereğini yapmanın neresinde olduğumuzu nasıl bileceğiz?

Atalarımız bu konu ile alakalı çok pratik bir cevabı var.

Biçtiğini beğenmiyorsan ektiğine bakacaksın.”

Müslüman Türk toplumunu asırlarca ayakta tutan, atadan ve dededen nesilden nesile, aile ortamında aktarıla gelen “Kadim Kültür Değerlerimiz”dir.

Büyük aile ortamında, çocukların eğitimleri daha kolay olurdu. Kadim değerlerin öğrenildiği en güvenilir ve sağlam birliktelikti.

Büyük anne/baba, hala, amca karakterlerinin yer aldığı sevgi ortamında yetişen çocukların farkını, günümüzde çekirdek ailede yetişen çocukların durumundan daha iyi anlayabiliyoruz.

Bir dostumdan dinlediğim, eğitim ile alaklı, yazıya konan başlığı –Baba Mesleği - aydınlatıcı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.

“Bir çocuk sahibi dul bir köylü kadını, oğlunun iyi bir insan olması ve okuması arzusu ile köyün imamından yardım talep eder.

Çocuk, İstanbul’da bir medreseye yerleştirilir. Yıllar içinde tahsil hayatı biter. Hoca, talebelerine medreseden ayrılmadan önce son nasihatlerini yaptığında, öğrencilerine üç tavsiyede bulunmuş.

Hocanın talebelerine yaptığı tavsiye ve tembihleri:

“-Hayat boyu yapacağınız bir işe başlamadan önce, herkes babasının mesleğini bir kere de olsa mutlaka yapmalısınız.

-Yapacağınız iş ne olursa olsun adaletli davranmalısınız.

-Ne iş ile meşkul olursanız olun, nerede olursanız olun, ezan okunduğunda hemen bulunduğunuz yerde namazınızı mutlaka kılmalısınız.”

Delikanlı köyüne döner. Eğitimini bitiren oğlunu karşısında gören ananın sevincine diyecek yoktur.

Sabah namazından sonra delikanlı anasına, babasının mesleğini sorar. Anası söylemek istemez. Israrlar karşısında söylemek zorunda kalır.

“-Oğlum babanın mesleği hırsızlıktı “ der. Neden sorduğunu merak eden anasına, hocasının nasihatlerini anlatır.

Anasının üzüntüsü çoktur ama, elinden birşey gelmez. Neticeyi beklemeye koyulur.

Babanın mesleğini yapmak üzere işe koyulan delikanlı, başka bir beldede, bir ağanın evine, gece karanlığında gizlice girer.

Yüklü miktarda altın bulur. Altını bir çıkın yaparken, hocasının tavsiyesi aklına gelir. ”Adaletli olmak.”

Altının yarısını çıkından çıkararak olduğu yere bırakır. Bu esnada sabah ezanları okunmaya başlar.

Hocanın vasiyetine göre hemen namaz kılmak zorunda olduğundan, çeşmenin başına geçerek abdest almaya başlar.

Sessizliği bozulan ortamdan etkilenen ağa uyanır, bakar ki çeşmenin başında bir delikanlı, şaşkın bakışları ile delikanlıya sorar:

“-Hayırdır, ne yapıyorsun?

-Namaz kılmak için abdest alıyorum.

-Bu evde ne işin var?”

-Hırsızlık yapmaya geldim.

-Alacağını almışsın. Neden gitmedin, tamamını neden almadın?”

Delikanlı, işin aslını ve gelişmeyi ağaya anlatır. Ağa çok etkilenmiştir. Sabah namazını cemaatle beraber kılarlar.

Sonrasında ağanın delikanlıya bir teklifi olur. Bu teklifin kabul edilmesi neticesinde, ağanın biricik kızı ile delikanlı yuva kurar. Her hikayede olduğu gibi bir sonuca varılır.

Ömür nedir sorusuna verilmiş çok güzel bir söylem var.

Güzünü açıyorsun DOĞDU diyorlar. Gözünü yumuyorsun ÖLDÜ diyorlar. İki göz kırpışı arasına ÖMÜR diyorlar.”

Ömür yolculuğunda, örnek hayat yaşama becerileri kazanmış insan olmak dua ve dileğimiz olsun.