BAHÇELİ’NİN İSTEMEZÜK TAVRI MHP’YE KAYBETTİRDİ.

Murat Can

Ak Parti ile koalisyon mümkün görünmüyor.

Kurulacak bir seçim hükümetine destek vermemiz mümkün görünmüyor.

Ak Parti’nin kuracağı bir azınlık hükümetine destek vermemiz mümkün görünmüyor.

Erken bir genel seçim kararına destek vermemiz mümkün görünmüyor…

“Bahçeli neden siyaset yapıyor?” sorusunun cevabını bulmak öyle pek kolay değil.

Ancak ne istediğine dair biraz akıl yürütebiliriz…

Devlet Bahçeli Ak Parti ve CHP’nin hükümet kurmasını gerçekten istiyordu.

Özellikle ekonomi çevrelerinin, hani TÜSİAD gibi kurumların baskı yaparak, CHP’yi Ak Parti’yle koalisyon yapmaya zorlayacaklarını düşünüyordu.

Bu yüzden en baştan “millet bize Ana muhalefet görevi verdi” dedi.  

Bahçeli gerçekten Ana Muhalefet olmak istiyor muydu?

Evet istiyordu...

Riskli bir hükümettense konforlu bir Ana Muhalefeti tercih ediyordu.

Hatta Ak Parti’nin CHP ile koalisyon yapacağından o kadar emindi ki Bahçeli, “bizde gerektiğinde elimizi taşın altına koyarız” açıklamalarıyla da uzlaşma yanlısı olduğu mesajını verip sorumlu davranıyormuş havası oluşturuyor, kısacası bol keseden atıyordu…

Biz uzlaşının tarafı görünelim, CHP – Ak Parti hükümet kursun. Bu iki parti yıpransın, yapılacak ilk seçimden biz avantajlı çıkalım… Bahçeli’nin temel stratejisini kabaca böyle izah edebilirim…Tabi Hükümet olma korkusunu da daha önce yazdım... 

Ancak CHP – Ak Parti koalisyonun gerçekleşmemesi Bahçeli’nin planlarını bozdu ve MHP’ye dar bir alan bıraktı. Kısaca Bahçeli hareket alanını kendisi kısıtlamış oldu.

Başlangıçta MHP’nin önünde üç seçenek vardı.

Ya Ak Parti’yle hükümet olacaklardı, ya Ak Parti azınlık hükümetini destekleyecekler, ya da uzlaşmaz tavırlarıyla partilerini küçültecekler…

Bu seçeneklerden bir tanesi elendi.

Bahçeli Ak Parti ile hükümet olmayı kabul etmedi. Bu durumda seçmeni MHP’nin duruşunu elbette sorguluyor. “Madem hükümet olmuyorsun biz neden size oy veriyoruz, neden siyaset yapıyorsunuz?” diyor.

Diğer seçenek Ak Parti seçim hükümetini desteklemek. Ancak Bahçeli bunu yapmayacaklarınıda açıkladı. 

MHP'nin önünde tek bir seçenek kaldı. Hiç bir şey yapmama seçeneği. Yani kriz ve çözümsüzlük yanlısı bir tutum. Siyaset üretmeyen, istemezük anlayışı... 

Böyle bir anlayış halktan taktir görür mü? 

Böyle zor bir dönemde ülkeyi hükümetsiz ve çözümsüz bırakan yaklaşıma halk nasıl tepki verir? Birlikte göreceğiz. 

Seçim gecesini hatırlayın. Bahçeli kameralar karşısına geçip agresif bir şekilde “yarın hemen seçime gidelim” diye açıklama yapmıştı.

Aynı Bahçeli bugün erken seçimden de kaçıyor. 

Yine yapılan açıklamalarda Bahçeli "Elimizi taşın altına koyarız" diyor.

Fakat yumurta kapıya gelince uzlaşmaz bir tavırla herşeye hayır diyor.

Acaba Bahçeli Türk Halkı'nın hafızasıyla alay mı ediyor? 

Herşey gözlerimiz önünde cerayan etti. Vatandaş çözümden yana olmayanların cezasını elbette sandıkta verecektir. 

Sonuçta hükümet kurulamadı.

Türkiye seçime gidiyor.

Şimdi yeni sorumuz şu…

Seçime nasıl gideceğiz?

Cumhurbaşkanı mı seçim kararı alacak? Yoksa partiler mecliste yapılacak oylama sonucu mu seçim kararı alacak?

Aslında Meclise ve demokrasiye yakışanın siyasi partilerin aralarında uzlaşarak seçim kararı almaları... Ancak bu seçenek ortadan kalkarsa geriye tek bir formül kalıyor: Cumhurbaşkanı’mızın ülkeyi seçime götürmesi.  

Kısaca Türkiye seçime gidiyor…