Bakan Kurum’a algı yapıyorlar!

Seyfullah Koyuncu
Göreve atanmasının ardından bir yılda 81 vilayeti gezip “nerede ne yapılmalı”, “neyimiz eksik”, “neyimiz fazla” diye tüm ülkeyi karış karış taradı.
 
Türkiye’de dokunulamayan, dokunulduğu zaman; siyasi olarak da maddi olarak da bedelleri çok ağır olan, kangren olmuş yaralara büyük bir cesaretle önemli müdahalelerde bulunmaya başladı.
 
Kime ait olduğuna, karşısına kimleri aldığına bakmaksızın; kıyılarda, şehirlerde kaçak yapılara karşı mücadele kararlılığını sürekli vurguladı... Kaçak yapılaşmalara göz açtırmayacağını defalarca kez tekrarladı.
 
İşini çok sıkı takip ediyor. Ne zaman baksam bir başka şehirde çalışıyor. Kabinenin en çalışkan bakanlarından biri olarak da dikkat çekiyor.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dan bahsediyorum.
 
Bir bakıyorsunuz sabah Sinop’ta, akşam Tokat’ta. Ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı başında Katar’a gitmiş. Öyle ya, Türkiye’nin en fazla inşaat yatırımı yaptığı ülkelerin başında geliyor Katar. Üstelik oraya yapılan askeri üslerimiz de hayati öneme sahip. Orada da işini sıkı takip ediyor anlayacağınız.
 
Meyve veren ağaç misali bazı medya organları tarafından zaman zaman hedef alındığına bakmayın siz.  Bakan Kurum çok alçakgönüllü ve çalışkan bir insan.
 
İnsanları kırmıyor, incitmiyor. Bunu laf olsun diye söylemiyorum; geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda biz basın çalışanlarını da çok mutlu etti. İlk defa protokolden biri, çikolata ve kolonya göndererek bayramımızı kutladı. Burada önemli olan gönderilen hediyeler değil, beni yanlış anlamayın. Gösterilen incelikten bahsediyorum. İnsan hatırlanınca mutlu oluyor.
 
Bakan Kurum’un bu naif tavırlarına rağmen bazı medya organları ve şahıslar, Bakan Kurum üzerinden algı yürütmenin derdine düştü.
 
Salda Gölü ve Dipsiz Göl olayında mesela çok üzerine gittiler. Bakan Kurum asla kaçak güreşmedi gördüğüm kadarıyla, işi sahiplendi, sorumluları cezalandırdı. Algıların hepsine de gerekli cevabı hem aldığı kararlarla, hem de çıkarılan yeni yönetmeliklerle verdi zaten.
 
Net bir şekilde de ‘Türkiye’nin doğal güzelliklerini’ koruyacağız ifadesini kullandı.
 
Dedik ya, meyve veren ağaç taşlanır diye. Bu defa da Bakan Kurum’un Sinop ziyaretinde yaşadığı olayı manipüle ettiler. Sözcü, Oda TV ve Cumhuriyet gibi yayın organları “Ön safta namaz kılmak için vatandaşı kaldırmak isteyen Murat Kurum'a tepki! Burası Allah'ın evi” başlığıyla servis ettiler.
 
Oysa olayın gerçeği başkaydı. Bakan Kurum camiye gelmeden önce şehirdeki bazı görevliler tarafından cemaate ve cami imamına ziyaretle ilgili bilgi veriliyor ve yer açılmak isteniyor. Namaz vakti geldiğinde de Bakan Kurum camiye intikal ediyor ve ön safa giderek oturmak istiyor. O sırada Bakanı tanımadığı için “Burası müftünün yeri oturma” diye izin vermek istemeyen bir vatandaş oluyor. Daha sonra araya giren müftü, Bakan Kurum’u tanıtarak vatandaşı uyarıyor ve bakan ondan sonra yanlarına diz çöküp oturuyor.
 
Medya organları da bu haberi algı yürüterek servis ediyorlar. Oysa olayın gerçeğini o vatandaş şu sözlerle açıklıyor: "Namaz başlamadan önce Müftü Bey, 'Bakan' dedi ama tanımadığım için kendine doğru dönerek ve işaret parmağımı yüzüne doğru uzatarak iki defa sordum: Doğru söyle bakan mısın? O da 'Evet Çevre Bakanı'yım' dedi. Ben de o zaman 'Çevre Bakanı isen bizim mahallede Yesari Baba Türbesi var, etrafı dökülüyor, orayı yaptırıver' dedim. O da bana kartvizitini verdi. 'Beni daha sonra ara' dedi. Namaz sonrasında da elimi sıkarak yanımızdan ayrıldı gitti".
 
Bakan Kurum, kendisine tepki gösterdiği iddia edilen vatandaşa hem kartvizitini vermiş, hem elini sıkmış. Yaşanan bu olayı çarpıtarak Bakan Kurum’a haksızlık yapıyorlar. İşte buna algı yürütmek deniyor…
 
Onlar konuşsunlar, biz işimize bakalım. Şehircilik anlamında bizim daha yapacak çok fazla işimiz var.
 
Mesela Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı’da ilk baharda başlaması planlanan dönüşümle Konya’da çok şey değişecek. Konya’nın kadim tarihi bu dönüşümle gün yüzüne çıkarılacak. Bölge tekrar eski ihtişamlı günlerine kavuşacak. Şehrimizin silüeti yeniden göz kamaştıracak.
 
Bakan Kurum çalışmaların bir an önce başlaması için acele ediyor. İşi hızlandırmak için yoğun çaba sarf etttiğini duyuyoruz. Bölge esnafı da çalışmaların bir an önce başlaması için sabırsızlanıyor.
 
Hemşehrimiz olduğu için değil, çalışkan olduğu için; biz de Bakan Kurum’a destek veriyoruz…