BAŞBAKAN SÜRECİ İYİ YÖNETİYOR

Prof. Dr. Önder Kutlu

Malum, Kobani olaylarıyla başlatılan, HDP’nin cilalanıp, köpürtülmesi operasyonunun son sahnesi Bayramdan sonra uygulamaya konuldu. Aslında bunun beklenen bir gelişme olduğunu uzunca süredir Cumhurbaşkanımızın tavır ve yaklaşımlarından anlıyoruz.

Çözüm adına karşı tarafın tansiyon yükseltici ve toplumu kutuplaştırıcı müdahalelerine vermiş olduğu haklı tepkileri bazıları ‘geriyor’, ‘dışlayıcı mesaj veriyor’ şeklinde lanse ederek Cumhurbaşkanını hedefe oturttu. Silah bırakmayan, arkadan vurmayı alışkanlık haline getiren ve en önemlisi şiddeti yöntem olarak görmeye devam eden yaklaşıma verilecek tepki bundan başkası olamazdı zaten.

Allah’tan Cumhurbaşkanımız bunları çok iyi tanıyor. Ne yapıp, ne yapamayacaklarını biliyor. Dolayısıyla bir taraftan çözüm adına önemli mesajlar verip, siyaseten zararına da olsa kan akmaması için elinden geleni yapacağını beyan ederken, diğer taraftan ortaya çıkabilecek olumsuzlukları da tahmin edebiliyor.

Akil Adamlar içinden oluşturulmaya çalışılan ‘Gözlemci Heyet’ uygulamasına karşı çıkması boşuna değildi, mesela. Kimi gözleyecekti bu insanlar? Devletin güvenlik kuvvetleri zaten ortada. Kim, hangi yetkiyi kullanıyorsa biliniyor.

Bilinmeyen, merak edilen ve güvenilmeyen Kürt tarafı. Gözlenmesi gereken onlar. Toplum onların ellerinden ve dillerinden emin değil.

Onlar kendi kendilerini gözlüyorlar. Gözlemenin ötesinde ajanlık yapıyorlar. Parti olarak belediye başkanlığına getirdikleri kişilerin yanına bir de ‘eş’ini’ vermeleri başka türlü nasıl yorumlanabilir? Milletvekilleri bile danışmanlarını kendileri belirleyemiyorlar. Herkesin yanına bir ‘ajan’, bir ‘murakabe memuru’ atamakta beis görmüyorlar. Sürekli karanlık ilişkiler, sürekli gizlilik.

Hükümet açısında olumlu puanları sıralamasak olmaz. Son operasyonların mükemmel bir ustalıkla ve koordinasyon yeteneğiyle yürütülmesi hakikaten bizlere güven veriyor. Başbakanımız bu işleri çok iyi biliyor. Asker, polis, bürokrasi, istihbarat güçleri, medya ve toplum muazzam bir şekilde koordine ediliyor.

Verilecek tepkiler, kamuoyu ile paylaşılacak bilgi ve görsel materyal büyük bir ustalıkla seçiliyor. Türkiye göz dolduruyor. Dünya hayranlıkla izliyor.

Bütün bunlar demokratik ilkelerden taviz verilmeden yürütülüyor. Dünya sadece alkışlıyor. NATO ve müttefikler sürdürülen mücadeleye destek beyanlarını açıklamak durumunda kalıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti yapmış oldukları Davutoğlu tercihinde yanılmadıklarını ortaya koymuş oldular.

Başbakanlık emin ellerde…

Kriz zamanları insanları test etmenin, kapasite ve potansiyellerini tam olarak öğrenmenin yegâne yolu ona sorumluluk tevdi etmekten geçiyor. Başbakan Davutoğlu’na verilen görev milletin kararıyla tescillendi.

Ak Parti tek başına iktidara gelemese de en büyük parti olarak genel seçimlerden çıktı. Şimdi önümüzde muhtemel bir erken seçim duruyor. Bu seçimde Başbakan listeleri gözden geçirecek, hatalı tercihleri bertaraf edecektir. Milletvekili tercihlerinin yüzde yüz doğru olduğu söylenemez. Ancak, kendisi bütün bu eksiklikleri kapatabilecek kalibrede biri.

Erken seçimde listeleri gözden geçirmek kaydıyla yepyeni ve toplumsal dinamiklere daha fazla dayanan bir vekil profili ortaya koyabilir. Bu konuda çok fazla eleştiri var. Değişiklik zorunlu.

Mevcutlardan rolünü çok iyi bir şekilde icra edenlere lafım yok. Sisteme çok güzel entegre oldular. Ama olamayanlar ve yanlış yapanlarla ilgili eleştirilerimiz devam edecek. Hele de yanlış yapılanmaları ve millete karşı komplo kuranları savunanlara…

Yeni bir liste ve bir öncekinden elde edilen tecrübe ile girilecek seçim Davutoğlu’nun önünü açacaktır. Bu kriz döneminde mevcut Başbakan adayları içinde başka hiç kimse bu performansı ortaya koyamazdı.

Zira meselenin sadece ulusal siyaset boyutu bulunmuyor. Aynı zamanda uluslararası aktörleri de ikna ederek, güvenlik kuvvetlerini sevk ve idare etmek kolay bulunan bir meziyet değil. Altyapı yatırımına benzemez bu. Yol, su, elektrik yatırımı yapmakla, insanları ve sistemleri dizayn etmek aynı değil. Siyasi anlamda yeteneğin yanında insanların yönlendirilmesinde maharet de gerekli.

Ahmet Davutoğlu’nun tecrübe ve bilgi birikimi bu noktada açığa çıkıyor.

Beklenen hatalarından ders alarak terörle mücadele sürecindeki başarısını seçim sürecine de yansıtması…