BEŞİNCİ YILINDA DEĞİŞİK BİR AÇIDAN YENİ HABER YAZISI

Sıtkı Yonca

Yeni Haber Gazetesinin 1 Ekim 2017 de 5.yılını doldurduğunu;  2 Ekim 2017  tarihli gazeteyi almadan önce uğradığım idare binasında öğrendim.

                Şunu özellikle vurgulamak isterim. Bu yazı  benim dışımdaki bir beni, anlatma yazısıdır.

                Ne demek o?

                Şu demektir.

                Gazetenin içinde gibi göründüğü halde dışarda olan birisi.

                Kendimden bahsetmeyi sevmem.

 Hz.Ali’nin (R.A.) ‘’Kendini öven insanın aklından şüphe ederim’’ sözü  beni bu konuda epeyce törpülemiştir.

                Başkalarının sizden övgüyle bahsetmesini , övünmeyle karıştırmayın lütfen.

                Birinciden hoşlanmam diyen yalan söyler. Ben ikinciden bahsediyorum.

                 Yeni Haber’le ekonomik bir bağlantım da yok.

                 Bu hatırlatmaları,’’ kendi kendilerini övüyorlar; parasını alan elbette kılıcını da sallayacak’’ gibi şeytani düşüncelere karşı ön almak için yaptım.

                 Şunu demek istiyorum.

                Yeni Haber’e, kendi halinde bir köşe yazarı olarak destek vermekten başka hiçbir katkım yoktur. Herkesin yazar olduğu zamanımızda ben, bunu destek olarak da saymıyorum zaten. Yani beni de, sizin gibi gazetenin dışında birisi olarak görüp okumalısınız yazıyı..

                 Kendi imkanlarıyla yerel bir gazete çıkarıp beş yıl içinde de,  onu bir yere getiren,  internet sayfasındaki kompozisyonuyla ulusal gazetelerin çoğunun ulaşamadığı elli bin tıklamalara taşıyan bir ekipten, övgüyle söz edince(yukarıdaki gerekçelerime rağmen)  bundan dalkavukluk anlamı çıkaracaksanız hakkımı  helal etmem derim o kadar.

                (İçimden gelmeyen hiçbir yazıya imza atmadım. Değilse kırarım o kalemi.)

                 Bir gazete çıkarmanın zorluklarını yaşayan birisi değilim.

                 Ancak, Türkiye gibi bürokrasiye teslim olmuş bir ülkede, bu işi yapanların burnundan getirildiğini bilecek kadar da konu hakimiyetim vardır.

                 Tekrar söyleyeyim. Ben gazeteci değilim. Dizgiden, baskıdan, manşetten anlamam.

                 Yeni Haber’i  görsel olarak doyurucu buluyorum biiir. Attığı manşetlerde tahrik ve provokasyona fırsat vermiyor  ikiii. Günübirlik haber verip geçmekten ziyade verdiği haberin takipçisi oluyor üüüç. Cesur ve kararlı buluyorum dört. Mesela,  FETÖ’yle ilgili verdikleri haberde nerdeyse Sabah Gazetesine fark atacaklar.

                FETÖ’yle ilgili haberi herkes yapar kolaycılığına kaçanlar, kendi çevresinde FETÖ tarafından tehdit edilenler olup olmadığını bir zahmet araştırıversin. 1996 yılında neler yaşadığımı şimdiki Hakimiyet Gazetesinin sahibi Yusuf Gürbüz çok iyi bilir. Merak eden kendisine sorsun bakalım FETÖ’yle ilgili yazı yazmanın sonuçları nelerdir?.

                 Lokman Koyuncuoğlu gazetecilik tecrübesi ve birikimi ulusal basın seviyesinde olan ve benim iltifatıma ihtiyacı olmayan  bir kardeşimiz.14-15 kişiye iş imkanı sunan, iletişim mezunu gençlerimize, gazetecilik gibi çok önemli bir meslek için mesleki kariyer yapma fırsatı veren bir kültür adamına teşekkür borcumuz olmasın mı?

                2 Ekim 2017 günü gazeteyi sabah erken saatlerde  ziyaret ettim.

                Hatice Dursun Hanım(kendisiyle orda tanıştım ve yalnız O vardı o saatte)çok içten ve samimi bir hanımefendi. Masum yüzünü, haya duygusuyla o kadar güzel beslemiş ki…Şahsıma gösterdiği ilgi ve harika çay ikramına teşekkür ederim .Cumartesi yazısında yaptığı kıyaslar güzeldi.

                Genel Müdür Ahmet Ergan Bey’e kırk yıllık dost gibi içim kaynadı.(Valla bir insana Allah bu kadar mı sevimlilik verir? Vermiş arkadaş. Ya hu adam konuşurken de, dinlerken de yüzünden hiç tebessüm eksik olmuyor ki? Nasıl içiniz kaynamaz?)

                Ya  Yazı İşleri Müdürü Hayrettin Bey’le , Reklam Sorumlusu  Betül Erdil Hanım. Hayrettin Bey’in  Ankara’lı değil de;  İstanbul Beyefendisi  duruşlu  bir hali var. Kibar ve nafiz bir insan. Gazetecilik konusunda büyük düşünen geniş ufuklu birisi olduğunu da söylemeliyim ..

                Betül Hanım mütevazi görüntüsüyle ilk anda insanda saygı uyandıran bir hanımefendi. Çok sıcak kanlı ve karşı  tarafa güven veren,  edep sahibi  bir kişilik kanaatine vardığımı ifade edeyim.

                Her üçüne de Hatice Dursun Hanıma yaptığım nitelikle teşekkür ediyorum.

                Yazı uzadı ama kendileriyle görüşemediğim(Ancak Facebook da devamlı bağlantı halinde olduğumuz) bizim  İsmail Koç, İsmail Poçan ve Salih Köprülü’yü hatırlamazsam yazı eksik kalacak. Görebildiğim kadarıyla gazetenin ağır toplarından cevval üç genç kardeşimiz. Mutfağın  olmazsa olmazlarından. Mutfağa hem malzeme taşıyorlar; hem de yemek yapmaya yardım ediyorlar. Köşe yazılarıyla verdikleri destek  yemeğin  tuzu biberi.       

                Spor Müdürü Veli Özkan’la tanışmak kısmet olmadı. En kısa zamanda onunla da tanışmak dileğiyle bu gazeteyi bu günlere getiren bütün Yeni Haber ekibini  can-ı gönülden tebrik ederken daha nice 5 li yıllara; başarılarını katlayarak kavuşmalarını diliyorum.

                Beni bu ekiple tanıştıran Yeni Haber’in değerli  yazarı Ayşe Atsan  Hanıma buradan teşekkür  etmezsem  bu yazıyı yazılmamış sayarım.          

                Son söz ,ben bu takımı, gerçekten çok sevdim.

                 İlerde çok büyük başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Allah’tan, yanılmamış olmayı dilerim.

                Bir yiğidin hakkını teslim de bir erdemdir. Sadece onu yaptım o kadar.