Bu hesapta bir zekatlık var!

Hayrettin Atak

FETÖ soruşturmalarında en çok dikkat çeken konu hep himmetler oldu…

Himmet ve yardımlar konusunda net bir çalışma var mı bilmiyorum ama ben üstün matematiksel zekamla kaba bir hesap yaptım;

Aslında himmetlerden başka konuşulan başka bir konu neredeyse yoktu.

Binlerce sayfalık ifadelerde Konya’dan toplanan para miktarı net değildi. Ancak bazı ipuçlarından yola çıkarak –ki ilçelere ne kadar para toplamaları gerektiği iletilmiş- Konya’dan toplanan Himmet miktarının (nakit) 800 milyon TL ile- 1 milyar TL arasında olabileceğini düşünüyorum…

Tabi bunlar sadece himmetler… Kurbanlar, bağışlar, gazete, dergiler ve diğer yardım şekilleri hariç…

Demek ki bu şehirde yaşayanların ihtiyaçlarını ve yatırımlarını bir kenara ayırdıktan sonra FETÖ için bile ayırabildiği para “Bir Milyar”…

Tabi ‘Kurtulduk bu yardımlardan, artık kimseye para vermek zorunda değiliz’ diye düşünmüyorlarsa…

Şimdi Konya gibi STK cenneti bir şehirde – tabi FETÖ kadar mahir olmadığını düşünerek- diğer yardım kuruluşlarının tamamının da FETÖ’nün yarısı kadar para ve yardım topladığını düşünürsek…

1.5 milyar lira…

Mümkün mü değil?

Pe ki o zaman vatandaşın STK’ları aracı kılmadan kendi eliyle konu-komşu-tanıdık akrabaya verdiği zekatları saymayalım…

Devletin, Bakanlıkların, Valiliklerin, Kaymakamlıkların, Belediyelerin, Sosyal Dayanışma Birimlerinin yardımlarını da saymayalım…

Yolda, belde, trafik ışıklarında dağıtılan küçük ama toplamda büyük rakamlar tutan sadaka niyetine boşa verdiğimiz paraları da saymayalım…

Dağıtılan kurbanlıkları, derileri, fıtr sadakalarını, dağıttığımız eski eşyaları davs.. vs..

Sanıyorum 1.5 milyar lira rakamı küçük bile kalıyor…

Ama olsun…

Şimdi gelelim problemin sonucuna;

1.5 milyar lira ile Konya’da yaşayan tam 50 bin aileye yıllık 30’ar bin TL dağıtılabilir. 50 bin ailenin aylık maaşı 2 bin 500 liraya gelir…

Asgari ücretin 1400 lira olduğu bir memlekette çok iyi değil mi? Konya’da yardıma muhtaç 50 bin aile var mıdır bilmem? Bildiğim kimsenin maddi bir derdi kalmaz…

Tüm bu rakamlara rağmen hala memlekette yardıma muhtaç insanlar varsa… Hala maddi imkansızlıklar yüzünden okumakta zorlanan çocuklar/gençler varsa… Hala aç insanlar oruç tutmaya çalışıyorsa… Evinde eşya, odun kömür olmadan kışı geçirmeye çalışanlar varsa…

Bu hesapta bir yanlışlık var…

Ya onların ya benimkinde… 

İnşallah benimkindedir… 

BİR ZAMANLAR BAŞÖRTÜLÜ VE MAZLUM BİR KIZ VAR DI YA…!

“Bir zamanlar fakir ama onurlu bir genç vardı ya” diye başlayan meşhur Türk filmi repliği vardır ya. Ne zaman duysam artık aklıma Leyla Şahin Usta geliyor…

“Yıllar önce Türkiye’den adeta sürgün edilerek okumaya gittiği Viyana Üniversitesine geçtiğimiz günlerde bu sefer Milletvekili olarak ve Türkiye’ye hizmet için görevlendirilmiş…”

Daha önce aynı duyguyu da Avrupa Parlamentosuna vekil olarak gittiği gün yaşatmıştı bize…

Bu nedenle; ‘Biz zamanlar kapınızda şikayet için gelen genç bugün Milletvekili’ 

Bir zamanlar ülkesinde hor görülen türbanlı ve onurlu bir genç kız vardı ya! İşte o bugün gittiği yerlerde ‘selam’ durularak karşılanıyor…

Ne büyük onur ve mutluluk?