Bu Savaş Seçime Kadar 

Mohd Manazir
14 Şubat olayı dünya medyasının dikkatini çeken ve son günlerin en çok konuşulan olaylarından biri oldu. Bu vakʿa Hindistan-Pakistan gerginliğine tuz biber ekmiş oldu. 15 gün içerisinde iki ülkeyi savaşacak hale getirdi. Fakat Pakistan Başkanı, İmran Han’ın Hint Pilotunu serbest bırakma kararı Hint-Pak’ın kritik durumlarını normale dönüştürdü.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki bu olaylar geçici. O yüzden olayları büyütmeden, abartmadan ülkelerin bir araya gelmesine sağlamak için yardımcı olunmalı. Çünkü Hindistan-Pakistan verimli torpaklara sahip dil ve kültürel zenginliği ve çeşitliğinden dolayı dünyaca tanınan ülkler arasında yer alır. Bu ülkelerin harba girmesi dünyanın diğer ülkeleri de zarara sokamamasına sebep olabilir.
 
14 Şubat’tan sonra haber kanalarında sürekli sorulan soru bu ülkeler savaşacak mı? Savaşırsa kim kazanır? Hangi ülkenin ordusu daha güçlü vs… Burada herhangi bir ülkenin ordusuna taraftar değilim.  Ordusuna güvenerek savaşa girilmez çünkü savaş başlamak kolay bitirmek zor.
 
Bu ülkeler neden savaşmayacak?
 
1. Bu ülkelerin durumu savaşacak halde değildir. Daha önce savaştığında her iki ülke topraklarını ve sayısız askerlerini kaybetti ve yeni yeni toparlayabildiler.
2. Her iki ülke aynı silahlara sahip olduğu için.
3. Dünyada sözü geçen süper güç ABD’yle birlikte olma hedefi bu ülkelerin savaşa girmesine izin vermez.
4.  En büyük savaş bu ülkelerde şimdi işsizlik oranının gittikçe artması sürekli ekonomisinin düşmesi.
5. Hindistan ve Pakistan’ın aynı etnik ve kültürel aileden gelmesi...
Durumu ifade eden birkaç misal kafi, hepsini teker teker saymak bu yazıya kafi gelmez.
 
Hindistan ile Pakistan’ın Keşmir üzerine çatışma sebepleri
 
Hindistan’da iktidarda olan parti radikal Hindu düşüncelerine, ideolojilerine mensup bir partidir. Bu partinin kurulma amacı kendi dışında tüm partileri yıkmak, yok etmek, insanları küçümsemek özellikle Müslümanlara karşı diğer toplumlarda kin, öfke, korku ve ciddi kaygı yaratmak bu partinin prensiplerinden biridir. Bu parti hem Müslümanlara hem de diğer din ve mezhebe ait olanlara bu beş sene içerisinde unutulmaz acılar yaşattı. İlk günlerde bunu fark etmeyen diğer toplumlar bu partinin dediklerine ayak uydurdu. Şimdi oyunu anlayan toplum bu partinin yaptığı her yanlışlarından haberdar olduğu için sorgulamaya başladı. İktidardaki parti de bilerek yeniden Keşmir meselesini açtı.
 
Ve durup şunu söylemekte fayda var ki Hindistan-Pakistan siyaseti Keşmirsiz yapılmaz. Her ülke seçim zamanında halkını oyalamak için Keşmir meselesini açar. Biz kazansak Keşmir bizim olur der. Halbuki Keşmir çözülmez bir bulmaca denir...
 
Peki Keşmir meselesi neden çözülmedi?
 
Birincisi: Keşmir’e siyaset penceresinden bakanlardan dolayı çözülmedi. İkincisi de medyadan edindiği bilgilerden dolayı. Hem Hint-Pak Medyası hem de uluslararası medya bu ülkeleri hep düşman göstermeye çalıştı ve başardı. İkincisi bazı ülkelerin dış politikasından dolayı mesele Çin’in Pakistan’a desteklemesi vs. Yoksa halk birbirine düşman değil. Hindistan-Pakistan zaten bir ülke. İngilizlerin oyunundan dolayı parçalanmış bölünmüş ancak halk şimdi farkında. Ve çok yakında bir araya gelmeleri tahmin ediliyor. Çünkü Hint-Pak nüfusunun 35/40’ı Keşmir meselesinin çözülmesini istiyor. Bu olay İnsanların savaşma fikrini değiştirdi. Hint-Pak vatandaşlarının ilgilerini, davranışlarını birleştirip tek sese dönüştürdü. Ve özellikle Hint-Pak kadınları “Say No To War”  “No War Please” gibi levhalarla protesto yaptılar.  Hint-Pak düşünürleri yazılar yazarak birbirine destek oldular demek ki kimse savaş istemiyor. Çünkü Savaşta askerler ölür, krallar konuşulur. (AGAMEMNON)