Bülbülü öldürmek

Fatmanur Bektaş

"-Yanılıyor olmalısın Atticus...

-Neden?

- Çünkü herkes senin yanıldığını düşünüyor.

-Düşünebilirler. Saygı göstermek gerekir... Ancak ‘Çoğunluğun sesi doğrudur’ kuralının dışında yalnızca vicdan kalır."

   Son zamanlarda sıklıkla rastladığım bir kitaptı Bülbülü Öldürmek. Popüler kitaplara olan ön yargımı yıkıp elime aldım. İyi ki de aldım. 

  Kitabın yazarı Harper Lee, Amerika’da ırkçılığın çok şiddetli olduğu bir dönemde çocukluğunda yaşanılan bir olaydan etkilenerek yazmış bu kitabı.

  İki çocuğu ile yaşayan avukat bir babanın, işlemediği bir suçtan dolayı yargılanan bir zencinin davasını almasıyla gelişen olayları, 6 yaşında bir kız çocuğunun gözünden anlatılıyor. Irkçılığa masum ve vicdanı hasar görmemiş, beyni henüz şekillendirilmemiş bir çocuğun gözünden bakılması kitabı daha da sürükleyici hale getiriyor. Kitap ırkçılık üzerine kurgulanmış gibi görünse de adalet eşitlik vicdan önyargı ve riyakârlık gibi ahlaki değer ve zafiyetler üzerinden ilerliyor. 

 Kitabın başkahramanlarından Atticus çocuklarına havalı bir tüfek alıyor ve kitaba ismini veren o meşhur cümleyi söylüyor: “İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.” Aynı cümle kitabın sonunda yeniden karşımıza çıkıyor ve bülbülün masum insanları temsil ettiğini şöyle bir güzel sarsılarak anlıyoruz.

“Bazı zenciler yalan söyler, bazı zenciler ahlaksızdır, kadınlarımızın çevresindeki bazı erkeklere güvenmememiz gerekir-ister siyah olsun ister beyaz- Ama bu her türlü insan soyu için geçerlidir, belli bir insan soyu için değil.”

   Kitabın bu kısmını okurken günümüze dönüyoruz sanki. Atticus mahkemede birden bize sesleniyor. Zenci kelimesinin yerine mesela Suriyeli kelimesi yerleşiyor ve bazı gerçeklerle yüzleşiyoruz. Bu kelimeyi duyduğumuz andan itibaren duruşumuz fikrimiz hatta yüz şeklimiz değişiyor mu? Tam da bu noktada bir öz eleştiri yapıp çuvaldızı kendimize batıralım. Cevabımız evet ise aynı vicdani hastalığa yakalandığımızın göstergesi değil mi bu?

Velhasılı kelam;

  Bülbülü öldürmek günah. Irkçılık yapmak günah. Adaletsiz olmak, riyakâr olmak günah. Hepimiz insanız ve tüm etiketlerden uzak olarak sadece insan olduğumuz, biricik ve yegâne yaratıldığımız için özeliz. Allah bizleri bu âleme halk ettiği için, bizi seçtiği için değerliyiz ve hiçbirimiz takva haricinde birbirimizden üstün değiliz. Beyazın siyaha Arap'ın Arap olmayana, olmayana üstünlüğü yoktur diyen bir anlayışa tabiyiz.

Naçizane kitabı öneririm.

Selametle...