Burası Konya’nın Karadeniz’i! Suyu hastalıklara şifa oluyor

 Muhabir
Konya’nın Karadeniz’i olarak bilinen bu bölge, yeşil alanlarıyla ön plana çıkıyor.

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz, Yeni Haber Gazetesine Konya’nın Karadeniz’i olarak nitelenen 725 yıllık yerleşim yeri Yeşil Tekke köyü hakkında yaptığı inceleme gezisi ve araştırmalar hakkında bilgi verdi.

‘SUYUN HASTALIKLARA ŞİFA OLDUĞU SÖYLENİYOR’

Ömer Tokgöz’ün elde ettiği bilgiler ve gözlemler hakkında değerlendirmeleri şu şekilde oldu;

“Yeşil Tekke köyü 7 asırdan fazla bir zamandır tarihi bir yerleşim yeridir. Günümüzde Yeşil Tekke Meram ilçesine bağlı bir orman köyüdür. Yeşil Tekke köyü Selçuklular döneminden beri var olan kadim bir Türkmen yerleşim bölgesidir.

Yeşil Tekke köyü ismi gibi yeşilin tonları içinde adeta Konya’nın Karadeniz’i sayılacak bir vadi içinde kurulmuştur. Yeşil Tekke köyü tatlı su pınarı ile meşhurdur. Pınarın Selçuklu dönemi Horasan erenlerinden Seyyid Harun Veli tarafından bulunduğu yöre halkı tarafından menkıbe olarak anlatılmaktadır. Yeşil Tekke pınarının içimi ve lezzeti hoş olup, suyun bazı hastalıklara da şifa olduğu söylenmektedir.

Meram'ın güneybatı yönünde bulunan Yeşil Tekke Mahallesi, Konya merkeze yaklaşık 60 kilometre uzaklıktadır. Yeşil Tekke’nin ortasında bulunan caminin avlusunda oldukça leziz bir pınar kaynamaktadır. Pınarın ilgi çekici hikâyesine göre 13.yüzyılda Seyyid Harun Veli Hazretleri, kardeşleri ile birlikte Horasan’dan Anadolu’ya yaptığı göç yolculuğunda May Beli’ni aşarak küçük koruluklara geldiğinde kardeşi Körpe Seyyid rahatsızlanmış ve bir süre sonra burada vefat etmiştir. Rivayete göre "Maya Suyu" denen bu pınarın baş tarafından alınan sudan süte maya çalınmaktadır. Kaynağın çıktığı yerde bir cami bulunmakta ve avlusunda bir pınar kaynamaktadır. Suyun yerden kaynadığı alanın etrafı büyük bir beton havuz halinde çevrelenmiş ve etrafına çok sayıda delik açılarak hizmete sunulmuştur.

Yeşil Tekke köyü Türkmen kökenli Tekeler-Tekeliler oymağı tarafından kurulmuştur.

Bölge insanları demografik olarak Yeşil Tekke köyü insanları Türkmen kökenlidir. Hazar Denizi doğusunda ve Etrep Irmağı kıyılarında oturan on iki Türkmen boyundan biri olan Tekeler- Tekeliler oymağı şeyh ve ileri gelenleri ile Konya il sınırları içinde yedi ayrı yerde köyler kurup yerleşmişlerdir. Evliya Tekke köyü; bu göç kafilesiyle gelen Tekeler- Tekeliler oymağından Şeyh Abdulmuttalip tarafından kurulmuştur. Bugün mezar yeri bilinmeyen bu Şeyhin halefi olan Muhammet Arif, ölünceye kadar burada yaşayarak dini liderlik yapmıştır. Hoca Ahmet Yesevi’nin dervişlerinden olan ve Seyit Harun Veli kafilesiyle Anadolu’ya gelen Kutupların din bilgini olarak bilinen şeyh Muhammed Arif’in İlyas Baba Tekke Köyü’nü kuran İlyas Baba ile kardeş oldukları sanılmaktadır.

Evliya Tekke, İlyas Baba Tekke, Çukur Çimen Tekke, Hasan Şeyh, Beykonak Tekke, Yatağan, Altınekin Tekke köylerinin kurucuları ve yerlileri de Tekeler- Tekeliler oymağındandır. Bu kafileyle gelen ötekiler de Karkın, Avdan Tekke, Akşehir, Derbent tekke, Doğanhisar tekke ve daha pek çok yerler kurarak buraları yurt tutmuşlardır.

Konya’nın ikinci Üçler mezarlığı Evliya Tekke köyündedir.

Evliya Tekke köyü mezarlık girişindeki türbe ezelden beri bir ziyaret yeridir. Her türlü derdi ve isteği olanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Üçler mezarlığı denilen mezarlık girişinde etrafı çevrilmiş üstü açık biçimde isimsiz ve kitabesiz üç kişinin balbal formatında mezar taşları vardır. Etrafı yeşile boyanmış ferforje demirle çevrili ve üzerinde Ayyıldız motifi bulunan bu üstü açık mezarların Şeyh Abdülmuttalip ve Muhammed Arif ve yakınlarına ait olduğu düşünülmektedir.

Bu erenler nedeniyle Üçler mezarlığı denilmekte ve bu kişiler ziyaret edilmektedir. Üçler mezarlığı içerisinde Selçuklu dönemi ve Osmanlı döneminden birçok dikilitaş ve yazısızdır. Ancak kişilerin mesleklerini yansıtan memur, asker ve ulemaya ait sarık şeklinde eski mezar taşları çoğunluktadır. Yeşil Tekke mezarlığının her iki kesiminde de yeni kabirler ile birlikte eski mezar taşları bulunmaktadır. Bazılarında eski Türkçe dediğimiz Osmanlıca yazılar bulunmakla birlikte oksitlenme ve zamana yenik düşme nedeniyle okunamamıştır.

Yeşil Tekke pınarını bulduğu rivayet edilen Seyyit Harun Veli kimdir?

Hayatı hakkında bilinenler, kardeşi Seyyid Bedreddin’in dokuzuncu kuşaktan torunu Abdülkerim b. Şeyh Mûsâ’nın 962 (1555) yılında kaleme aldığı Makalat-ı Seyyid Harun adlı esere dayanmaktadır. Abdülkerim b. Şeyh Mûsâ eserini Seyyid Harun hakkında pirlerden, salihlerden ve azizlerden duyduğu bilgilerden derleyerek oluşturduğu Farsça evrakı Türkçeye çevirmek suretiyle yazdığını belirtmektedir. Seyyid Harun Veli 1320 yılında Seydişehir’de vefat etmiştir.

Makālât’ ta Seyyid Harun’un baba tarafından İmam Mûsâ el-Kâzım’ın, anne tarafından Veysel Karani’ nin soyundan geldiği ifade edilir. Esere göre Seyyid Harun, Horasan civarında âdil bir hükümdar iken atalarının mezarını ziyareti sırasında gaipten gelen bir ses tarafından kendisine Anadolu’ya giderek Küpe dağı civarında bir şehir kurmasının emredilmesi üzerine emirliği terkederek yanında kırk dervişi ve kardeşi olduğu halde yollara düşer.

Bir bulutun rehberliğinde Bağdat’a gelir ve burada anne tarafından Veysel Karani, baba tarafından İmam Ca‘fer es-Sâdık soyuna mensup Şeyh Emîr Alâeddin’in misafiri olur. Kırk gün Bağdat’ta kaldıktan sonra Konya’ya gitmek için yola çıkar. Yol boyunca Türkmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerde pek çok köy ve bu köylerde tekkeler kurar. Nihayet 702 (1302) yılı civarında Konya’ya gelir. Ahmed Fakih’ in türbesini ziyaret eder. Yaklaşık iki yıl Konya’da kalıp 705 (1305) yılının ilkbaharında Küpe dağı civarına ulaşır. Elite (Vervelit) isimli antik bir şehrin kalıntılarını kullanarak halifelerinin ve bölge halkının yardımıyla Seydişehir’i kurar.

Yeşil Tekke tatlı su pınarı ve her mevsim akan su kaynakları ile meşhurdur.

Tokgöz, yaptığı araştırmaya göre Yeşil Tekke pınarı ve sulama amaçlı kullanılan su kaynaklarının çıkışı hakkında Araştırmacı Yazar Muzaffer Tulukçu’nun “Akören tarihi-98” başlıklı çalışmasında: “Körpe Seyyid/Seyit Bedrettin hastalandığında “Ağabeyim, ben burada susuz ne yaparım” deyince Seyyid Harun Veli Hazretleri de “Tasalanma biz sana su göndereceğiz” diye cevap vermiş. Seyyid Harun Veli buradan ayrılıp, bir süre yol aldıktan sonra elindeki asayı civarda bulunan bir yere sokmuş. Seyyid Harun’un asayı soktuğu yerde, günümüzde Yeşil Tekke olarak bilinen yerleşimde büyük bir kaynak çıkmış ve su Körpe Seyyid’in Türbesi’ne kadar ulaşmış. Nihayetinde Seyyid Harun, “Bu suyun başı benimdir, sonu bana ait değildir” demiş ve pınarın kenarına bir mescit ve tekke yapılarak yerleşime “Maya Köyü” (Yeşil Tekke) adı verilmiştir.

Makālât’ ta Seyyid Harun’un baba tarafından İmam Mûsâ el-Kâzım’ın, anne tarafından Veysel Karanî’nin soyundan geldiği ifade edilir. Esere göre Seyyid Harun, Horasan civarında âdil bir hükümdar iken atalarının mezarını ziyareti sırasında gaipten gelen bir ses tarafından kendisine Anadolu’ya giderek Küpe dağı civarında bir şehir kurmasının emredilmesi üzerine emirliği terkederek yanında kırk dervişi ve kardeşi olduğu halde yollara düşer

Horasan eri Seyyid Harun Veli Hazretleri 1200’lü yılların sonunda gördüğü rüya üzerine manevi bir işaretle Horasan’dan Bağdat üzerinden Anadolu’ya gelir. Görülen işaret üzerine Konya’ya gelir. Konya’da Hoca Ahmet Fakih dergahına uğrar. Bu dergâhta 2-3 yıl kalır. Oradakiler hocaları Hoca Ahmet Fakih vefat ettiği için vefat ederken de talebelerine Horasan illerinden bir hak aşığı gelecek, burada dergâhta kalsın der. Bunun üzerine hocalarının işareti ile Seyyid Harun Veli Hazretlerine kalması için ısrar ederler. O da manevi işaretle yola çıktığını, orada kalamayacağını söyler.

Hatta dergâhta bulunanlar Seyyid Harun Veli Hazretlerinin küçük kardeşi olan Seyyid Bedrettin’in hasta olduğunu söylerler, bari kardeşiniz Bedrettin iyileşinceye kadar kalın derler. Seyyid Harun Veli Hazretleri de hasta olan yolda iyileşir veya vefat edecek ise nasibi olan yerde vefat eder der ve Hatunsaray üzerinden yola devam ederler. O yıllarda Hatunsaray’dan geçen yol Akören ilçesine uğramadan direk Hatunsaray’dan May Köyünden geçmekte idi. Seyyid Harun Veli Hazretleri Hatunsaray’dan May Köyüne geldikleri zaman küçük kardeşi Seyyid Harun Veli Hazretlerinden küçük olduğu için halk arasında Körpe Seyyid olarak anılan Bedrettin iki vadi arasında olan şu anda Körpe Seyyid Mevkisi olan yerde vefat eder ve oraya defin olunur.

Kafile yola devam eder. Çukurçimen üzerinden Yeşiltekke’ye varıldığında namaz vaktidir. Abdest için su bulunamamıştır. Seyyid Harun Veli Hazretleri elindeki asasını toprağa vurur, bi iznillah Yeşiltekke’de bulunan su çıkmıştır. Günümüzde de havuz içerisinde olan bu su bakıldığında alt tarafından hala kaynak suyu olarak görünmekte ve buralara bolluk bereket getirmiştir.

Bu su bugünlerde Yeşiltekke üzerinden Çukurçimen’e oradan da Kayasu (May) Köyüne gelir. Bu gelen su o kadar çoktur yüzlerce yıl bazı su değirmenlerinin çalışmasında kullanılmıştır. Hatta Körpe Seyyid’in başucundan akan suda da bir adet su değirmeni mevcuttu. Bu değirmenlerden un değirmeni ve mevsiminde tahin değirmeni olarak da hizmet vermekteydi. Elektrikli değirmenler devreye girdiği için su değirmenleri zamanla devreden çıkmıştır.

Ayrıca Yeşiltekke’den gelen su yıllarda o kadar çok çıkıyordu ki Çukurçimen Köyünden May Köyüne, May Köyünden Akören İlçesine, Akören İlçesinden Orhaniye Mahallesi, Süleymaniye Mahallesi Ahmediye Mahallesi ve May Barajına kadar dökülür. Kayasu Mahallesi köyünde bulunan May Göleti ve Akören İlçesindeki Akören Göleti günümüzde de Yeşil Tekke suyundan beslenmektedir.”

Yeşil Tekke köyü camisi 1957 yılında yapılmıştır.

Tokgöz Yeşil Tekke köyü merkezinde aynı isimle büyük bir ibadet yeri bulunduğunu belirterek, cami ahşap direkli ve balkonlu tarzda köyün eski mescidinin yerine inşa edilmiştir. Caminin girişinde iki kitabeden sağdakinde kelime-i tevhid diğerinde ise maşallah ile birlikte 10.8.1957 tarihi yer almaktadır. Cami Yeşil Tekke pınarının yanına kurulmuştur. Cami avlusunda pınarın kaynağı çıkmaktadır. Kaynak üzerine geniş bir havuz yapılmış ve şadırvan ve içme suyu olarak 10’dan fazla lüleden su akmaktadır. Caminin köy içine bakan güney cephesinde üçüncü bir kitabe daha vardır. Bu kitabede de maşallah ve 10.08.1957 tarihi yazılıdır. Her üç kitabedeki Osmanlıca yazılar hat sanatı açısından basit bir tarzda yazılmış ve kitabeye işlenmiştir.

Sekiz ahşap sütun üzerine çift yastıklar ile tavan döşemesi yapılmıştır. Caminin mihrabı, minberi ve vaaz kürsüsü ahşap olup, Kayserili bir usta tarafından 1957’de yapıldığı köy sakinleri ile yaptığım sözlü tarih kapsamında teyit edilmiştir. Orman ve ağacın bol olduğu tüm yerleşim yerlerinde ahşap sütunlu ve çatılı camiler özel bir süsleme ve inşa tekniği ile yapılmıştır. Yeşil Tekke köyünün minberinde lale ve sarmaşık motifi birlikte kullanılmış. Çiçek motifleri arasına burma bordur ile birlikte estetik güzellik katılmıştır. Minberin alınlığında motifler iç içe geçmiş ve iki kenarında şamdan motifi yer almıştır. Caminin giriş kapısında sol tarafta devşirme malzeme kullanılmıştır. Roma dönemine ait olduğu düşünülen iki adet çiçek motifli mermer taş bulunmaktadır. Gödene merkez camisinde tespit ettiğim minberde yer alan sarmaşık motifi ise Hz. Peygamberin Mirac’da yükselirken tutunduğu veya gördüğü sarmaşık motifini sembolize etmektedir.

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz son olarak şu değerlendirme ve önerilerde bulundu: Yeşil Tekke mahallesi Anadoluya göç eden kolonizatör dervişler denilen din-i mübin-i islamı yayan ve yaşatan Horasan erenleri ve Türkmen boylarından Tekeliler tarafından kurulan bir yerleşim yeridir. Yeşil Tekke köyüne Hatunsaray yolu üzerinden rahat bir ulaşım vardır. Yol boyunca vadiler aşılmakta, ormanlar, temiz hava ve kuş sesleri yolculuğa pastoral görüntüler eşlik etmekdedir.

Yeşil Tekke mahallesinin coğrafi olarak 1460 metre yükseklikte olması yağmur ve kar yağışlarını artırmaktadır. Ardıç, çam ve çınar ağaçları ile kaplı tepeler Yeşil Tekkeye ismiyle müsemma bir kimlik kazandırmış ve yemyeşil bir manzara kazandırmıştır. Yöreye özgü taş evler mahalleye ayrı bir güzellik katmaktadır. Köy konum olarak Konya ovasının yükseklerden seyredildiği ve oksijen bolluğu olan bir topoğrafyaya sahiptir. Konya 33 derece sıcaklıkta iken Yeşil Tekke köyünde öğlen sıcağı 28-29 derece ve sürekli yayla rüzgarları esmektedir.

Yeşil Tekke camisi ve Üçler mezarlığında bazı düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır:

  • Yeşil Tekke camisi tarihi çok eski ve tarihi bir eser olmamakla birlikte ahşap sütunları, minber ve mihrabındaki estetik işçiliği ile dikkat çekmektedir. Caminin girişindeki kitabe ve yapım tarihi giriş kısmına yapılan ayakkabılık nedeniyle dışarıdan görülmemektedir. Bu yüzden giriş kısmının tavan yüksekliğinin düşürülmesi yararlı olacaktır.
  • Tarihi Üçler Mezarlığının ihata duvarında bazı mezar taşlarının süs motifi gibi duvarın üst kısmında kullanıldığı ve alt kısmında ise payanda olarak serpiştirilmesi gereksiz ve yanlış bir düzenleme olmuştur. Mezarlığı çeviren duvarlar ütüne mezar başlıklarının bir figür olarak konulması ölüye saygısızlık olduğu kadar tarihi ve kültürel eserlere de yapılan bir saygısızlıktır. Duvar üzerindeki başlıklar kabristan içine geri konulmalıdır. Kanal yanındaki park içinde duran yazısız ve büyükçe bir mezar taşı olarak yapıldığı anlaşılan şahide taşı kabristan içine alınmalıdır. Cami önündeki küçük haziredeki istinat duvarına konulan mezar taşı da toprağa konulmalıdır.
  • Yeşil Tekke mezarlığı içindeki Osmanlı dönemine ait bazı kitabeli mezar taşları bulunmaktadır. Bunlar tespit edilerek koruma altına alınmalı, bakımı yapılmalı ve kitabeleri çözümlenmelidir.

Tarihe ve doğaya meraklı insanlar için Yeşil Tekke köyü gezilip görülmesi gereken yerler rotasına eklenmelidir. Yolculuk boyunca doyumsuz natürel ve pastoral güzellikleri görmek, bol bol oksijen depolamak ve tatlı suyundan içmek ziyaretçiler için ferahlatıcı olacaktır.

Konya Haberleri