Ciğerci Cengiz adıyla kurulan firmalarında isim değişikliğine gittiklerini fakat lezzetlerinin aynı kalitede devam ettiğini vurgulayan Ciğerci Samet İşletme Sahibi Samet Yatağanlı, "2019 yılının Haziran ayında işletmemizi Ciğerci Cengiz adıyla kurduk. Yaklaşık 3 sene oldu. Meram bölgesinde Fatih caddesindeyiz. Ustamız Cengiz Gültekin ile birlikte 2019'da bu işe girdiğimizde onun ismini firmamıza vermiştik. Daha sonra 2020 yılının yaz aylarında bizden ayrılınca yaklaşık 1 buçuk yıl isim değiştirme yönünde herhangi bir girişimimiz olmadı. Daha sonra etrafımızdaki misafirlerimizin ve ailemizin önerisiyle kendi ismimizi firmamıza verme kararı aldık. Ciğerci Cengiz'i Ciğerci Samet olarak değiştirdik. Bu değişimi de geçtiğimiz kurban ayından sonra yaptık. Yaklaşık 6 aydır da yeni ismimizle devam ediyoruz. Yeni sloganımız da 'Sadece ismimiz değişti, lezzetimiz değil ciğerim' şeklinde oldu" ifadelerini kullandı.
CİĞERLER KUZUDAN, IZGARALAR EN LEZZETLİSİNDEN
Bünyelerinde bulunan ürünler hakkında bilgiler veren Samet Yatağanlı, "Kuzu ciğeri konseptiyle çalışmaya başladık. Ciğerin dışında ayrıca ızgara hizmeti de veriyoruz. Ciğer şiş, Adana kebabı, et şiş,tavuk şiş, tavuk kanat, tantuni, yoğurtlu tantuni ve kendimize ait geliştirmiş olduğumuz lokum gibi spesiyal ürünler sunuyoruz. Ara sıcak olarak da içli köftemiz bulunuyor. Tatlı olarak da havuç dilimi baklavamız ve fırın sütlacımız var. Menümüz bunlardan oluşuyor" dedi.
'ALTIN KADAR DEĞER KAZANDI'
Ciğerin altın kadar hızlı bir değer kazandığını dile getiren Samet Yatağanlı, "Ciğer çok hassas bir üründür. Şu anda da en az altın kadar değer kazandı. Eskiden ciğerleri kasaplar sakatat olarak geçtiği için mezbahanelerde bırakıp, genellikle de ücretsiz olarak dar gelirli vatandaşlara dağıtıyordu. Özellikle son 6-7 yıldır ciddi bir ivme kazandı. Artık gariban yemeği olmaktan çıkıp lüks tüketim olmaya başladı. Eskiden kuzu ciğeri diye tabir ettiğimiz ciğer kolay bulunabiliyordu. Şu anda ise çok zor bulunuyor. Sebebi ise arz-talep meselesinden kaynaklıdır. Dana ciğeriyle kuzu ciğerinin arasındaki fark; kuzuda ciğer ortalama 600-700 gram arasında çıkar. Danada ise yaklaşık 6 ila 8 kilo arasında bulunur. Dana ciğeri daha kolay bulunduğu için fiyatı da düşüktür. Kuzu ise çok daha kıymetli ve pahalıdır" diye konuştu.
BAHARATSIZ ORİJİNAL LEZZET
Kuzu ciğeri yaptıkları için baharatsız orijinal tadıyla servis ettiklerini belirten Samet Yatağanlı, "Kuzu ile dana arasındaki en büyük kıstas ise; dana ciğerinde zar olur. Ustalar bunu temizlerler. Fakat kuzu ciğerinde öyle bir şey olmaz. Çünkü çok tazedir. Daha ile kuzu arasındaki fark; özellikle Konya bölgesi için geçerlidir. Doğuda hemen herkes kuzu ciğeri tüketir. Bu bölgelerde ise daha hesaplı olduğu için dana kullanılmaktadır. Dana ciğeri kullananlar da bunu sosluyorlar. Yoğun baharat kullanarak aradaki açığı kapatmaya çalışıyorlar. Biz ciğerimize yalnızca tuz atarız. Baharatlarımız masalarda bulunur, dileyen misafirlerimiz kendileri ekleyebilir. Ciğerin taze kesim olması çok önemlidir. Günlük kesim olmalıdır. Ciğeri sabah ve akşam servisinde ayrı ayrı saplamak çok önemlidir, çünkü çok hassas üründür. Kanını bırakmadan pişirmek gerekir. Yoksa lezzeti kalmaz. Damak tadını bilenler, özellikle doğu gibi bölgelerde sürekli kuzu ciğeri tükettikleri için onun tadını hemen bilirler. Fakat Konya'da bu çok yaygın olmadığı için maalesef birçok işletme de dana ciğerini sunmaktadır" ifadelerini kullandı.
KULU ŞUBESİ CİĞERCİ CENGİZ OLARAK DEVAM EDİYOR
Kulu'da açtıkları şubelerinde isim değişikliğine gitmediklerini ve orada Ciğerci Cengiz olarak hizmete devam ettiklerini söyleyen Samet Yatağanlı, "2019 yılında Konya'da merkez şubemizi açtık. Yaklaşık 6 ay sonra Kulu'ya da şube açma fikrimiz oluştu. Projemizi hayata geçirdik derken pandemi ortaya çıktı. Ardından o şubemizin açılışını erteleme kararı aldık. Orada hizmete 1 yıl kadar sonra başladık. Kulu'daki şubemizin ismini de Ciğerci Cengiz yaptık. Konya'daki şubemizi Ciğerci Cengiz'e çevirdiğimizde ciddi bir misafir kaybı yaşadık. Bunun sebebi ise; insanların birçoğu o dönemde bizim bizzat burada olamamamızdan kaynaklıydı. Beni göremeyen misafirlerimiz işletmemiz el değiştirdi zannetti. Bu kuşkuya Kulu'da da yol açmamak için o şubemizin ismini değiştirmeme kararı aldık" dedi.
'ÇOK SAYIDA GURBETÇİ MİSAFİRİMİZ VAR'
Kulu şubelerinde çok sayıda gurbetçi misafirleri olduğunu kaydeden Samet Yatağanlı, "Orada çok ciddi bir gurbetçi misafirimiz bulunuyor. O potansiyeli çok iyi yakaladık. Oranın insanı genellikle İsveç, Norveç, Danimarka gibi İskandinav ülkelerinde yaşıyorlar. Hemşehrilerimiz yurtdışına çıktıklarında Ciğerci Cengiz açıldığını gördükleri vatandaşlarımıza duyuruyorlar ve bizim orada reklamımızı yapıyorlar. Bu da doğal olarak bizim müşteri portföyümüzün artmasını sağlıyor. Olası bir isim değişikliğinde insanlar Ciğerci Cengiz markasını göremediklerinde yine el değiştirdi psikolojisine kapılmasınlar diye aynı markayı devam ettirdik" şeklinde konuştu.
'KULU'YA İYİ Kİ YATIRIM YAPTIK DİYORUZ'
Kulu ilçesinde açtıkları şubenin Konya merkezdeki şubelerinden çok daha verimli olduğunu ve buraya yatırım yaptıkları için mutlu olduklarını dile getiren Samet Yatağanlı, "Ankara'ya, İstanbul'a giderken Kulu'dan geçiyorduk ve orada böyle bir işletmenin eksik olduğunu fark ettik. Potansiyelin olduğunu fark ettik. Ayrıca Konya merkezdeki şubemize Cihanbeyli ve Kulu tarafından misafirlerimiz geliyordu. Onlarla fikir alışverişi yaptığımız zaman orada ciddi bir potansiyel olduğunun farkına vardık. Oraya gittik, araştırmalar yaptık. İstemiş olduğumuz iş yerini bulduk ve daha sonra oraya yatırım yaptık. İyi ki de yatırım yapmışız. Kulu bizi çok sevdi, biz de onları çok sevdik. Gerçekten Kulu şubemiz şu anda üst düzey bir performans sergiliyor. Kulu'da meze kültürü yoktu. 7-8 sene mezeyi masayı koyduğumuzda ilginç karşıladılar. Fazlasıyla da memnun kaldılar" dedi.
'KİLO İLE ET PİŞİRİR HALE GELDİK'
İkinci şubelerinde menülerine yenilikler kattıklarını ve talepler doğrultusunda kilo ile satış sistemine de geçtiklerini söyleyen Samet Yatağanlı, "Kulu'da bizden normalde bir ciğercinin yapmayacağı kuzu pirzola, kuzu biftek istediler. Kilo ile et pişirir hale geldik. Orada ciddi bir talep oluştuk. Pirzola ve bifteği kiloyla yetiştiremedik diyebiliriz. Orada inanılmaz bir pazar oluştu. Orada normal menümüzün dışında kiloyla pirzola, biftek ve köfte de bulunuyor. Onun dışında yine aynı ürünlerimiz devam ediyor. Konya-Ankara arasında yolculuk yapan ciddi bir misafir portföyümüz var. Kulu'da dinlendiklerinde yemeklerini de oradaki şubemizde yiyebiliyorlar. Çünkü Kulu'da genellikle yemek molası veriliyor. Giderken gelirken firmamızı benimsedikleri için molalarını Ciğerci Cengiz'de veriyorlar. Kış günleri gece 12'ye kadar, yazın ise sabaha kadar açık tutuyoruz" ifadelerini kullandı.
'TAZELİĞE ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ'
Ürünlerinde kaliteyi yakalamada en önemli kıstaslarının tazelik olduğunu belirten Samet Yatağanlı, "Ürünlerimizde tazeliğe büyük önem veriyoruz.Örneğin ciğerlerin günlük kuzu kesim olması, et şişi dana biftekten yapmamız, onu iki gün boyunca süt, soda ve yağ ile marine ediyor olmamız, Adana kebabımızı yüzde yüz kuzu kaburgadan, pirzolayı da sadece kuzu pirzoladan yapıyor olmamız kalitemizdeki önemli etkenlerdendir. Usta istediğiniz kadar önemli olsa da kullanmış olduğunuz malzemenin kalitesi her şeyden daha önemlidir. O anlamda ürünlerimiz sevilerek tüketiliyor ve çalışmış olduğumuz firmalar bu anlamda bizlere kolaylık sağlıyor" dedi.
'RAMAZAN AYINDA YOĞUN HİZMET VERMEYİ PLANLIYORUZ'
Samet Yatağanlı, "Ramazan ayı restoranlar için harman ayıdır. Fakat biz açıldığımızdan beri iki Ramazan ayını da pandemiyle geçirdik. İnşallah bu sene Ramazan'da yoğun bir hizmet vermeyi planlıyoruz. Fakat paket servisinden de güzel geri dönüşler aldık. Restoranları en çok etkileyen pandemi değil, pandemiden sonraki süreç oldu. Çünkü vasıflı personelerin bir çoğu bu süreçte fabrikalara işe girdi ve sektörümüzde kalifiyeli personel sıkıntısı yaşadık. İş değişikliği yaptıkları için geri de dönmediler. Motokuryeler de çok değerli hale geldi ve o noktada da sıkıntı yaşadık. Fakat bunları bir şekilde aştık ve şu anda çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
'EN İYİ HİZMETİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar sonucunda yapılan fiyat artışlarının kendilerini ciddi manada etkilediğini fakat ellerindeki imkanlarla en iyi hizmeti vermeye devam edeceklerini söyleyen Samet Yatağanlı, "2022'nin geçtiğimiz yıllardan daha zorlu geçeceğini, restoran sektörü açısından çok daha zorlu geçeceğini düşünüyoruz. Çünkü insanların alım gücü daraldı. Hemen hemen her şeye artık aylık değil günlük zam geliyor. Bu giderlerin altından kalkabilecek restoran sayısı çok az. Bunu menüye yansıtamıyorsunuz. Yansıttığınızda misafiriniz gelmiyor. İki tarafı da sıkıntılı bir durum. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz. Personel azalttığınız zaman hizmet kaliteniz düşüyor. Çoğu işletmeciler işinin başındaysa kendisi ustalık, komilik, kasiyerlik yapıyor. Ekonomik olarak birçok kişi küçülmeye gitti. Hala bazı kişiler yeni yerler açma telaşındalar. Yeni yerleri açmaktan ziyade, birçok restoran zor durumda ve devren satılıklar. Onların durumlarını gözlemlemeliler diye düşünüyoruz. Bu doğrultuda elimizdeki imkanlarla en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ