Kazıklanma hissini bilirsiniz, aldatılmışlık, salak yerine konma...
Neredeyse her alışveriş veya hizmet satın alması sonrası bu hissi yaşamayanımız kalmadı. Artık neyin fiyatının önceden ne olduğunu, normalde ne kadar olması gerektiğini, neyin pahalı, neyin ucuz olduğunu kimse kestiremiyor. Enflasyonun böyle bir sonucu da budur işte :FİYAT ALGISININ BOZULMASI
Bu yüzden tüketim alışkanlıklarımızı değiştirelim. Fiyatları kontrol edelim. Denetleyelim. İtiraz edelim. Zaruri ihtiyaçlar dışında bir şey satın almayalım. Aslına bakarsanız dünya çapında çığırından çıkmış tüketim çılgınlığından nefret eden birisi olarak daha az tüketmek iyi de hissettirebilir. Hani derler ya gerçek zenginlik daha az şeye ihtiyaç duymaktır diye.
Yanlış anlaşılmasın şu an ki kötü tabloyu olumsuz bir şey değilmiş gibi göstermek değil amacım. Sadece daha az tüketmek herkes için daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Bu arada enflasyon olgusunun ne kadar tehlikeli olduğunu gencinden yaşlısına hepimiz bir güzel öğrenmiş olduk. Eskiden yaşayıp unutanlar da tekrar hatırlamış oldu.
Enflasyon öyle bir beladır ki faiz gibi temelinde zararlı bir kavram bile enflasyonu bastırmak için kullanılır da bazen yetersiz kalır.
Çünkü enflasyon yapışkandır. Geldi mi gitmek bilmez. Cin şişeden çıkmışsa bir kere onu tekrar yerine sokmak çok zordur.
Enflasyon hemencecik ahlaki yapıyı da bozar. Çünkü korkuları tetikler. Korkuları tetiklenen kişiler belki de istemsizce bazen bile isteye hırsız olur, arsız olur. Kara günler ve daha kara günler için daha çok, daha daha çok kar etme, daha çok kazanma dürtüsü esir alır tezgah başındakileri.
Cinin tekrar çıktığı şişeye geri sokulması zordur dedim ya.
Neden zordur biliyor musunuz?
Çünkü toplumun tüm kesimleri birleşmeden cin şişeye girmek istemez. Devletin, esnafın, üreticinin, tüketicinin ve sair tüm kesimlerin çıkarları her zaman ortak bir noktada buluşmaz.
Taviz vermek istemez kimse kazancından, keyfinden, harcamasından. Kemer sıkmak da her daim dar gelirliye düşer. Kimse omuz vermez bu yüke. Pek tabi ki bu da yetmez cini şişeye geri sokmaya.
Esnaf bulanık suda balık avlama peşine düşebilir. Alışmayalım. İtiraz edelim.
Kamu harcamalarından tasarruf etmek, alışmış yapıya çok zor gelir. Kabullenmeyelim, itiraz edelim.
Enflasyon gizli bir ek vergidir aynı zamanda, para basıldıkça kazançlarımız erir, yok olur.
Unutmayalım ki enflasyon ve hayat pahalılığı sadece dar gelirli ve ücretlinin aleyhine çalışan bir değirmendir.
Alışmak, neye olursa olsun alışmak kötüdür, insanı fıtratına yabancılaştırır. İnsani algıyı, düşünmeyi, tanımayı, şaşırmayı kısaca insani duyguları yok eder, yabancılaştırır. Kendisine yabancılaşan insan, insan olmaktan, hayret etmekten, karşı çıkmaktan, hakkaniyetten, nesafetten, hakkını aramaktan, doğruyu söylemekten, itiraz etmekten imtina eder hale gelir. Vurdumduymaz olur. Yabancılaşmayalım. Tertemiz fıtratımıza bigane kalmayalım.
Buğzedelim, hayret edelim, karşı çıkalım, itiraz edelim ve tabi ki gereksiz harcamalarımız varsa tasarruf etmeye özen gösterelim.
Dedim ya faturayı dar gelirli ve ücretli ödeyecek ve biz bir şeyler yapmaz isek bu durum çok uzun süreceğe benziyor.