Corona Virüsü Zoonoz Mu ?

Ali Kaya
Hayvanlardan insanlara geçen hastalıklara  zoonoz hastalıkları denir. Her yıl dünya da  yaklaşık 2,7 milyon insan zoonoz hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Dünyada ki en önemli felaketler arasında salgın hastalıklar olarak hayvanlardan insanlara geçen zoonoz hastalıklar yer almaktadır. Mesela 17. Yüzyılda Avrupayı kasıp kavuran veba salgını hayvanlardan insanlara geçen zoonoz bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Zoonoz hastalıklar tarih boyunca milletlerin geleceğinde önemli bir yer almış zapt edilemeyen kaleler vebalı hastalar sayesinde teslim alınmasına sebep olmuştur. Bu hastalıkların hayvanlarda olması sebebiyle hayvan sağlığı alanında çalışan Veteriner Hekimlerin zoonoz hastalıkları hakkında çok iyi bir bilgi birikimine sahip olduğuna inanmaktayım. Çünkü Şarbon, Brusella, Veba, Sars virüsü, Kuş Gribi, domuz gribi veya son olarak Corona virüs salgını Veteriner Hekimlerin toplum sağlığı ve özelde insan sağlığı alanında üstlendiği rolün ne kadar önemli bir yerinin olduğunu bir kez daha göstermektedir. Her ne kadar Sağlık Bakanlığı Veteriner Hekimleri sağlık çalışanı olarak diğer sağlık çalışanlarının özlük haklarından mahrum etse de İnsan sağlığını ilgilendiren sağlıklı gıda, sağlıklı çevre  ve Hayvanlardan insanlara geçen zoonoz hastalıklar meseleleri doğrudan insan sağlığını ilgilendirmektedir.   
Son haftalarda Uzak Doğu’da Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan Corona virüsü salgını tüm dünyayı alarma geçirerek büyük bir panik oluşturmuş ve insanları korkuya sürüklemiştir.  Corona virüsü  zoonoz mu değil mi sorusunu iki ay önce bana sorulsa zoonoz değil derdim ama artık  zoonoz bir hastalık haline geldiğini gördük. Sosyal medya kullanıcıları yaptıkları paylaşımlarla Çin de tüm dünyadan farklı bir yemek alışkanlığı olması ve bu hastalığın bundan kaynaklandığı yönünde paylaşımları veya görsel medya da yapılan açık oturumlar da Corona virüs hakkında sürekli bir tartışma ortamı oluşturularak bu hastalığın etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmalarını özellikle takip etmekteyiz. Öncelikle Virüs nedir sorunu sormak lazım Virüs Mikroskopla görülebilen ve canlı vücuduna girince hızla çoğalarak hastalık yapabilen ve Antibiyotik ilaçlarla tedavisi mümkün olmayan canlının vücudunda canlı bir hale girerek çoğalan, canlı vücudunun dışında ise cansız bir tür olarak tanımlayabiliriz. Virüsler çok küçüktür ve metabolizmaları yoktur ve bu nedenle kendi başlarına üreyemezler üreyebilmesi için bir canlı vücudunda bir hücre içine girerek üreme yeteneği kazanarak hastalık yapabilir. Bilinen tüm bilgilerin dışında virüslere karşı Antiviral ilaçların özelliği hastalığı tedavi etmekten çok virüsün çoğalmasını engellemek veya Aşı yapılarak bağışıklık sistemini güçlendirmek esasına dayanır. Hangi virüs olursa olsun vücudumuz tüm virüslere karşı savunma mekanizmasını devreye sokarak virüslere karşı bir savunma sistemi oluşturmaya çalışmaktadır.
Çin’de ortaya çıkan Corona virüs salgını sebebiyle tüm televizyonlarda yapılan tartışmalarda özellikle bu virüs hakkında daha fazla bilgi ve deneyime sahip akademisyen bir Veteriner Hekimin hiç davet edilmediğini görünce üzüldüm. Çünkü bu virüs tüm Veteriner Hekimlerin uygulamalı olarak sahada hayvanlarda hastalık etkeni olarak sürekli karşılaştığı bir virüstür. Tüm hayvanlarda solunum ve sindirim sitemi hastalıklarında yapılan testlerde çoğunlukla karşılaşılan bu virüs hayvanlardan insanlara geçen yani zoonoz bir hastalık oluşturmayan bir virüs olarak bilinmektedir. Son günlerde Çin’de ortaya çıkan corona salgını artık bu virüsün zoonoz olarak hastalık yapması ister istemez  Çine yapılmış bir biyolojik silah saldırısı olabileceğini akıllara getirmektedir. İster biyolojik silah veya ister morfolojisini kılıfını değiştirmiş olsun her halükarda İnsanlarda öldürücü bir hastalık olarak İnsan sağlığını tehdit etmektedir.
 
Sağlıktan büyük zenginlik yoktur. İnsan vücudunun sağlıklı olması için sağlıklı gıdalar ile beslenmesi gerekir. Vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı gıdalar tüketmemiz sağlıklı çevrede yaşamamız gerekir.  Özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanlar ve de son zamanlarda kırsal dediğimiz yurdumuzun büyük bir bölümünde toplumumuzun büyük çoğunluğu beslenmesini hazır gıdalar ile yapmaktadır. Sağlıklı gıda olarak son zamanlarda yediğimiz ne varsa hemen hepsi sabıkalı gibi durmaktadır. Özellikle Genetiği değiştirilmiş Organizmalar (GDO) olarak bildiğimiz buğday mısır veya Pirinç ile bu milletin gıda ihtiyacını GDO’lu ürünler ile karşılamaktan vazgeçmeliyiz. Vücudumuzun en temel ihtiyacı olmazsa olmazı sağlıklı çevrelerde ve şartlarda üretilen sağlıklı gıdalardır.
 
Saygılarımla.